Gazzeli uzman Hüsam El-Dacni, Sputnik’e açıklamasında, “Körfez ülkeleri petrol silahlarını İsrail, ABD ve Avrupa’ya baskı için kullanmıyor, çünkü öncelikle ABD yönetimi ve AB ülkeleriyle açık çatışmaya girme iradesinden yoksunlar. Arap ülkeleri böyle bir çatışmanın kendi ekonomileri ve çıkarları için doğuracağı sonuçların çok iyi farkındalar. İkincisi, dünya siyasetinde, bu petrol ülkelerinin yönlenebileceği ikinci siyasi kutup yeni yeni oluşuyor. Batı ülkelerinin saldırması durumunda, tüm bu ülkeleri korumaya hazır bir güç henüz yok” ifadelerini kullandı.
El-Dacni, “Üçüncüsü, Körfez bölgesindeki Arap ekonomik sisteminin ABD’ye bağımlılığı çok yüksek. ABD’nin çıkarlarına aykırı bir karar almak için farklı koşullara, politikalara ve liderlere ihtiyaç var. Bütün bunlar şu anda mevcut değil” diye ekledi.
Suudi siyaset uzmanı Saad Abdullah el-Hamid ise Sputnik’e yaptığı açıklamada, “Daha önce Suudi Arabistan, Ukrayna krizinde ABD’nin yanında yer almadı. Bu, petrol fiyatlarının ve üretiminin istikrara kavuşmasında olumlu rol oynadı. Suudi Arabistan geleceğe bakıyor. Alınan kararlar OPEC üyelerine zarar vermemeli, fayda sağlamalı” ifadesini kullandı.
İsrail’in Gazze’ye saldırılarına son vermemesi ve savaşa devam etmesi durumunda, petrol arzının askıya alınmasının masaya yatırılabileceğini dile getiren El-Hamid, “Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkeleri, çatışmayı barışçıl şekilde çözüme kavuşturmaya çalışıyor. Petrol kozunu kullanmanın sadece İsrail'i ve onu destekleyen ülkeleri değil, diğer ülkeleri, Çin'i ve diğer petrol tüketicilerini de vuracağını herkes biliyor” yorumunda bulundu.
İsrail ve destekçilerinin savaşı uzatma riskine girmeyeceğini söyleyen Suudi uzman, “Onlara petrol baskısı uygulanacağından korkuyorlar. Gözleri önünde Ukrayna krizi ve bu krizin enerji alanında ABD ve Avrupa üzerindeki etkisi duruyor. Batı ülkeleri için petrol fiyatlarını artıracak bir durgunluk ihtimali yüksek” diye sözlerine ekledi.