Başkent Moskova’da Ukrayna krizinin çözümüne ilişkin çeşitli ülkelerden büyükelçilerin katıldığı yuvarlak masa toplantısında konuşan Lavrov, ABD’nin Avrupa’yı iflasa sürüklediğini belirterek, Avrupa Birliği’nin Rusya’ya uygulanan yaptırımlar nedeniyle 250 milyar Euro zarar ettiğini söyledi.
Rus diplomat, “Son derece mütevazı ve ihtiyatlı tahminlere göre, son bir buçuk yılda Avrupa'lı şirketler, Batı'nın tek taraflı yaptırımları nedeniyle 250 milyar Euro kadar zarar etti. Bu büyük bir rakam” diye konuştu.
Lavrov ayrıca Rusya'ya yönelik yaptırımların küresel ekonomideki kriz süreçlerini daha da ağırlaştırdığının altını çizdi.
‘Batı'nın Rusya'daki yaptırımlarının hedefi sivil kargaşa yaratmak’
Batı’nın Rusya karşıtı yaptırımlarının hedeflerine değinen Lavrov, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Yaptırımların hedefleri gizlenmiyor; Rus ekonomisini baltalamak, siyasi liderliği dış meselelerde bağımsız çizgiden vazgeçmeye zorlamak, halkı yetkililere karşı kışkırtmak, doğrudan beyan edilen bir hedeftir. Kendilerine sivil kargaşayı kışkırtmak, halkı yetkililere karşı ayağa kaldırmak gibi bir görev belirlediler.”
AB’yi tüm Rus ürünlerinden vazgeçmeye zorlayan ABD’nin aynı zamanda Rusya’dan uranyum ve diğer kritik malzemeleri almaya devam ettiğine dikkat çeken Lavrov, Washington’un ‘bencil yasalarıyla’ Avrupalı şirketleri pahalı Amerikan sıvılaştırılmış doğalgazı (LNG) uğruna Rus enerji kaynaklarından vazgeçmeye zorladığını hatırlattı.
Dolardan bağımsızlık süreçlerinin giderek daha aktif bir şekilde hız kazanacağına da dikkat çeken Rusya Dışiileri Bakanı, Çin, Hindistan, Türkiye, BAE, Brezilya, Suudi Arabistan, Arjantin, Kenya ve Mısır gibi büyük ekonomilerin ulusal para birimlerine geçiş sürecine dahil olduğunun da altını çizdi.
‘Rusya, ‘Kuzey Akım’ soruşturması ile ilgili Batı'dan net bir yanıt alamıyor’
Rusya’nın, ‘Kuzey Akım’ doğalgaz boru hatlarının havaya uçurulmasına ilişkin soruşturma konusunda henüz Batı'dan net bir yanıt alamadığını vurgulayan Lavrov, olayın üzerinden bir yılı aşkın bir süre geçtiğine dikkat çekti.
“Ulusal düzeyde söz konusu soruşturmalara katılan ne Almanya, ne Norveç, ne de İsveç bize net ve mantıklı bir şey söyleyemedi” diyen Lavrov, bu olayın Avrupalıların ucuz gaz elde etme umutlarını sonuna kadar baltaladığını, bunun yerine ise Avrupa’ya ABD üretimi pahalı gaz geldiğini vurguladı.
‘Tahıl anlaşmasının Rusya ile ilgili kısmı sıfırda, BM’nin çabaları herhangi bir katkı sağlamıyor’
Rus bakan, “Paketin bizimle ilgili olan kısmı kesinlikle sıfır noktasında. (BM Genel Sekreteri Antonio) Guterres'in, UNCTAD Genel Sekreteri Sayın (Rebeca) Grynspan'ın çabalarını görüyoruz, ancak bu çabalar hiçbir katkı sağlamıyor, çünkü Batı inatla gözlerinizin içine bakarak Rusya'dan gıda ve gübre getirilmemesine karşı herhangi bir yaptırımın bulunmadığını açıklıyor” vurgusu yaparken, bunun Batı’nın yalanlarının bir başka örneği olduğunun altını çizdi.
Gıda krizi ile ilgili Rusya'ya yöneltilen suçlamalara da yanıt veren Lavrov, bu suçlamayı yönelten dost olmayan devletlerin, bu krizi koronavirüs pandemisinin başlangıcında tüm gıdayı satın alarak yarattığını söyledi.
Rusya’ya yönelik yaptırımların ileride de devam edebileceğine dikkat çeken Lavrov, Rusya’nın kritik alanlarda ‘sadece kendine’ güvenmek niyetinde olduğunu, bu amaçla Batı'nın kontrolünde olmayan bir mekanizma oluşturduğunu vurguladı.