Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un, 'İstiklalden İstikbale: Türkiye Yüzyılı' makalesi, Katar merkezli Al Jazeera, Japonya’nın Mainichi, Bosna Hersek’in Oslobodjenje, Çin’in Sina ve Sohu, Özbekistan Devlet Ajansı UZA ile Halk Sözü, Kuzey Kıbrıs'ın, Vatan ve Halkın Sesi gazeteleri, Türkmenistan’da News Central Asia, Kazakistan'ın Egemen Kazakistan gazetesi, devlet ajansı BAQ ile el.kz internet sitesinde ve Azattyq Ruhy gazetesinde yayımlandı.
Makalesinde 100 yıl önce Türk milletinin, Anadolu topraklarındaki 900 yıllık varlığını topyekun tarihe gömmek isteyenler karşısında Çanakkale veya Kut'ül Amare'de olduğu gibi uzunca bir süredir devam eden savaşların ardından Milli Mücadele'yi başlattığını ve zafere ulaştırdığını belirten Altun, "Bağımsızlık ruhu ile inşa edilen Türkiye Cumhuriyeti, kendi içinde pek çok merhaleyi ve mücadeleyi barındıran, istiklal mücadelemizi zafere ulaştıran birlik ve beraberlik ruhunun büyük eseridir" ifadesini kullandı.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun ilanıyla eğitimden ekonomiye kapsamlı bir yeniden diriliş dönemi başladığına işaret eden Altun, Türkiye'nin dünyada yüzünü ağartan pek çok başarısının temellerinin bu dönemde atıldığını bildirdi.
Tarım, endüstri, eğitim, sağlık, ulaşım, demokratik hak ve özgürlükler ve yaşam standartlarını yükseltecek birçok alanda Türk milletinin ve devletinin kendi ayakları üzerinde durabilmesi için seferber olunduğunu vurgulayan Altun, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Milletimiz, geçmişten bu yana nice badireler atlatarak, nice büyük engelleri tek tek aşarak Cumhuriyet'imizi 100'üncü yılına gururla taşıdı. Geçen 20 yılda ise Türkiye'nin istiklal ve istikbal davasını sahiplenmiş milletimizin döktüğü alın terinin, gösterdiği gayretin ve fedakarlığın karşılığını layıkıyla vermek için Cumhuriyet'in asırlık geçmişindeki birikim ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu vizyonla yeni bir yüzyılın kapıları aralandı. Ülkemizi hedeflerine, milletimizi hayallerine kavuşturmak ve büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa etmek için her alanda devrim niteliğindeki sayısız eser, hizmet ve yatırım hayata geçirildi. Bu kapsamda, öncelikle milli irade güçlendirildi ve demokrasi kökleştirildi. Aziz milletimizin vatanımız üzerinde güvenle yaşaması sağlanarak, insanımızın bugününü huzurla yaşaması, geleceğine umutla bakması temin edildi. Dahası, ülkenin tamamında altyapı yatırımlarının katkısıyla üretim ve istihdamda katedilen mesafe sayesinde ekonomi büyütülerek, ülkemizin tüm fertleriyle birlikte zenginleşmesi sağlandı."
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile devlet mekanizmasında iki asırlık arayışa cevap verecek bir büyük reformun hayata geçirildiğini vurgulayan Altun, "Aktif ve aksiyon alan güvenlik politikası ile girişimci ve insani dış politika anlayışına geçilerek devletimizin gücü, bayrağımızın şanı ve milletimizin itibarı yükseltildi." ifadesini kullandı.
'Takip eden değil, takip edilen ülke'
Türkiye’nin sağlıktan eğitime, teknolojiden savunma sanayine, dış politikadan kültür ve sanata kadar birçok alandaki başarısının kolayca elde edilmediğini ifade eden ve küresel yönetim ve ekonomi sistemini kökünden sarsan salgın ve savaşlar yaşanırken Türkiye'nin sahip olduğu güçlü altyapı üzerinde büyük bir atılıma hazırlamak için çok mücadele verildiğini belirten Altun, sınırlara saldıran ve Türk milletinin can ve mal güvenliğine yönelen nice tehditle mücadele edildiğini ifade etti.
Altun, şöyle devam etti:
"Küresel krizlerin yanı sıra ülkece maruz kaldığımız çifte standartları, ambargoları fırsata dönüştürerek her alanda gücümüze güç kattık. Tüm bu engelleme çabalarının üstesinden gelerek demokrasi ve kalkınma devrimlerimizi birer birer hayata geçirdik. Şüphesiz, eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaştırmadan enerjiye, tarımdan spora tüm başlıklarda Cumhuriyet'imizin ilk asrının eksiklerini giderecek, ikinci asrının hazırlıklarını tamamlayacak bu atılımların meyveleri her alanda toplanmaya başlamıştır. Büyüyen, gelişen, güçlenen ve zenginleşen Türkiye, yurt içinde insanlarımızın geleceğine umutla bakabildiği, yurt dışında ise takip eden değil, takip edilen bir ülke haline gelmiştir."
Dünyanın dönüşüm yaşadığı, yeni meydan okumalarla karşı karşıya olduğu bir atmosferde gerçekleşen Cumhuriyet'in yıl dönümünün devletin ikinci asrının başlangıcının ötesinde anlam taşıdığını vurgulayan Altun, bu anlayışla Cumhuriyet'i siyasi, ekonomik, sosyal, diplomatik alanlarda milletçe hayali kurulan seviyeye çıkaracak atılımın adının 'Türkiye Yüzyılı' konulduğunu belirtti.
'Türkiye Yüzyılı'
"Bu atılım ülkemizin ve medeniyetimizin tüm kazanımları üzerinde yükselteceğimiz, yeni nesillere bırakacağımız en büyük mirasımızdır" ifadesini kullanan Altun, Türkiye Yüzyılı programıyla Cumhuriyet'in 100. yılına daha büyük umutlar ve daha büyük hedeflerle girildiğini aktardı.
Bu doğrultuda ülkenin büyük fedakarlıklar ve çabalarla sahip olduğu kazanımlarını koruyacaklarını bildiren Altun, şunları kaydetti:
"Bununla birlikte, ülkemizin küresel düzeyde söz ve karar sahibi olma iradesini güçlendireceğiz. Siyasi ve ekonomik gücümüzü katlayarak, dünyanın en büyük ekonomileri arasında ilk sıralara doğru yükselmeyi sürdüreceğiz. Vatan topraklarının her karışında huzuru geliştirecek ve kalkınma iradesini milletimizin de desteğiyle yükselteceğiz. Her bir vatandaşımızı layık olduğu haklara, özgürlüklere, refah düzeyine, gelecek güvencesine kavuşturacağız. Türkiye Yüzyılı ile Cumhuriyet'imizin ikinci asrını, 'telafi değil, terakki devri' haline dönüştürmekte kararlıyız. Bu motivasyonla, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türkiye Yüzyılı vizyonuyla ülkemizi her alanda bir üst seviyeye taşımak, ecdadımızın emaneti bu aziz vatanı ilelebet payidar kılmak için var gücümüzle çalışmaktan geri kalmayacağız."
Türkiye'nin tüm sıkıntıları ve kazanımlarıyla ilk yüzyılı geride bıraktıklarını dile getiren Altun, makalesini, İstiklal Harbi'nin başkomutanı, Cumhuriyet'in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere şehit ve gazileri minnet ve rahmetle yad ederek tamamladı.