Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Novo-Ogarevo’daki rezidansında Güvenlik Konseyi ve Hükümet üyeleri ve güvenlik kuvvetlerinin yöneticileriyle toplantıda, Dağıstan’daki şiddet olayları ve Ortadoğu’daki durumu görüştü.
Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun yurtdışı gezisinden yeni döndüğüne dikkat çeken Putin, Şoygu’dan gerçekleştirdiği gezi ve Ukrayna’daki özel askeri harekata ilişkin bilgi vermesini istedi.
Ardından Ortadoğu’daki durumu ve Rusya’nın içinde kanun ve düzenin sağlanması ile ilgili konuları da değerlendirmeyi teklif eden Rus lideri, “Dış tehditleri dikkate almakla beraber vatandaşlarımızın haklarının korunması ve kamu güvenliği, sivil barış ve etnik gruplar arası uyum hakkında konuşalım” ifadesini kullandı.
Rusya’daki din liderleriyle son görüşmesinde, Ortadoğu’daki dramatik durumun ve diğer bölgesel çatışmaların Rusya’ya karşı kullanma girişimlerinden bahsettiklerini anımsatan Putin, “Çok uluslu ve çok dinli toplumumuzu istikrarsızlaştırmak ve bölmek için kullanıyorlar. Bunun için yalanlar, provokasyonlar ve karmaşık psikolojik ve bilgi saldırganlığı teknolojileri gibi çeşitli yöntemler kullanıyorlar” dedi.
Ortadoğu’daki çatışmanın ve diğer bölgesel krizlerin arkasında duranların, bunların yıkıcı sonuçlarını dünya çapında nefret tohumları ekmek ve insanları çukura düşürmek için kullanacaklarını vurgulayan Putin, bunun jeopolitik kuklacıların gerçek amacı olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
Ortadoğu’daki mevcut krizin nasıl başladığını hatırlıyoruz. İsrail sivillerine ve bu ülkenin topraklarında bulunan diğer ülkelerin vatandaşlarına yönelik terör saldırısıyla başladı. Aynı zamanda suçluları ve teröristleri cezalandırmak yerine maalesef kolektif sorumluluk ilkesi temelinde intikam almaya başladıklarını da görüyoruz. Bombalamalardan kaçacak, saklanacak hiçbir yeri olmayan yüzbinlerce masum insanın ayrım gözetmeksizin öldürüldüğü Gazze Şeridi’nde yaşanan korkunç olayları hiçbir şey haklı gösteremez. Kan içindeki çocukları, ölü çocukları, kadınların ve yaşlıların nasıl acı çektiğini, doktorların nasıl öldürüldüğünü görünce elbette yumrukları sıkmamak ve gözlerin yaşarmaması elde değil. Başka türlü söylemek mümkün değil.
'ABD zayıflıyor ve konumunu kaybediyor'
Ancak duyguların bizi yönlendirmesine izin vermemeliyiz, buna hakkımız yok ve izin veremeyiz. Ortadoğu ve dünyanın diğer bölgelerindeki halkların yaşadığı trajedinin arkasında gerçekte kimin olduğunu, bu ölümcül kaosu kimin organize ettiğini, bundan kimin çıkar sağladığını çok iyi anlamamız gerekiyor. Bugün, bence, bu artık herkes için açık ve net hale geldi, zaten bunun siparişçileri açık ve küstahça hareket ediyor.
Küresel istikrarsızlıktan asıl yararlananlar ABD’nin mevcut yönetici elitleri ve onların uyduları. Bundan kanlı kazançlar elde ediyorlar. Stratejileri de belli. Dünyanın süper gücü olan ABD zayıflıyor ve konumunu kaybediyor. Küresel ekonomideki eğilimlere bakan herkes bunu görüyor ve anlıyor. Tek hegemonlu Amerikan tarzı dünya yıkılıyor, yavaş yavaş yok oluyor, giderek geçmişte kalıyor.
Ancak ABD buna katlanmak istemiyorlar, aksine hâkimiyetlerini, küresel diktatörlüklerini korumak ve genişletmek istiyorlar ve genel kaos koşullarında bunu yapmak daha rahat. Çünkü böyle bir kaosun yardımıyla ülkemizin de bulunduğu jeopolitik rakiplerini, ama aslında dünya kalkınmasının yeni merkezlerini, kendilerini küçük düşürmek ve uşak rolünü oynamak istemeyen egemen, bağımsız ülkeleri dizginlemek ve istikrarsızlaştırmak istiyorlar.
Bugün Rusya, tüm ülkeler ve medeniyetler için eşit haklara ve fırsatlara sahip yeni, daha adil, çok kutuplu bir dünyanın oluşumuna aktif olarak katılmakla kalmıyor. Biz sadece bu tarafsız tarihsel sürecin liderlerinden biri değiliz, daha fazlasını söyleyeceğim ve bunu herkes biliyor, Rusya geleceğimiz için, adil dünya düzeninin ilkeleri için, ülkelerin ve halkların özgürlüğü için savaşıyor. Biz sürekli savaşıyoruz ve askerlerimiz, subaylarımız, kahramanlarımız savaşıyor ve yoldaşlarını kaybediyorlar.
Bir kez daha tekrarlıyorum. Filistinlilerin yaşadığı trajedinin ve genel olarak Ortadoğu'daki katliamın arkasında, Ukrayna'daki çatışmanın arkasında, dünya genelindeki, Afganistan, Irak, Suriye ve diğer bölgelerdeki birçok çatışmanın arkasında ABD’nin yönetici elitleri ve uyduları duruyor. Bunu artık herkes anlıyor. Onlar her yerde askeri üslerini dayatıyorlar, sebepsiz yere sürekli askeri güç kullanıyorlar, çatışma bölgelerine silah gönderiyorlar. Ukrayna’ya ve Ortadoğu’ya mali araçlar yönlendiriyorlar. Ukrayna ve Ortadoğu’da nefret kışkırtıyorlar.
Savaş alanında sonuç elde edemeyince de Rusya’yı içten bölmek, zayıflatmak, fitne tohumlarını ekmek istiyorlar. Rusya’nın Ortadoğu çözümü dahil küresel ve bölgesel sorunların çözümüne herhangi bir şekilde katılmasından da memnun değiller. Emirlerine uyulmayınca veya konuşulmayınca mutlu olmuyorlar. Yalnızca ayrıcalıklı olduklarına, her şey yapabileceklerine inanıyorlar.
Kutsal Topraklarda kalıcı barışa ihtiyaçları yok. Ortadoğu’da sürekli kaosa ihtiyaçları var. Bu nedenle Gazze Şeridi’nde derhal ateşkes sağlanmasında, akan kanın durdurulmasında ısrar eden ve bunu yapmaya hazır olan, krizin çözümüne gerçek katkı sağlamak isteyen ve onun üzerinde parazitlik yapmak istemeyen ülkeleri itibarsızlaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Birleşmiş Milletler bile, dünya toplumunun net biçimde ortaya koyduğu duruş bile saldırı, gerçek zulüm ve itibarsızlaştırma girişimleri altında.