Devlet kanalı Rossiya 1’e konuşan Mariya Zaharova, Orta Doğu geriliminin sona erdirilmesi amacıyla Rusya’nın tüm alanlarda gerekli olan her şeyi yaptığının vurgularken, “Genel olarak uluslararası platformlarda siyasi çalışmalar, Birleşmiş Milletler (BM) platformunda lobi faaliyetleri de dahil olmak üzere küresel ölçekte şiddetin sona erdirilmesi ve gerginliğin azaltılması için her şeyi yaptık” ifadelerini kullandı.
Rusya’nın gerilimin azaltılması amacıyla BM Güvenlik Konseyi karar taslağı geliştirip sunduğunu anımsatan Zaharova, ancak başta Washington olmak üzere kolektif Batı'nın, Rusya’nın sunduğu karar taslağını ‘şiddete son verilmesi ve barış çağrıları’ içerdiği için engellediğini hatırlattı.
BM Güvenlik Konseyi yarın Filistin gündemiyle toplanıyor
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) Filistin-İsrail ihtilafına ilişkin toplantısının yarın düzenleneceği açıklanırken, toplantının İsrail'in kara harekatını genişletmesi sonrası Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) tarafından talep edildiği bildirildi.
Ekim ayında Güvenlik Konseyi'nin başkanlığını yapan Brezilya Daimi Misyonu tarafından duyurulan toplantının, BAE tarafından talep edildiği aktarılırken, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki kara operasyonuyla ilgili olarak çağrılan BM Güvenlik Konseyi'nin 30 Ekim Pazartesi günü Türkiye saatiyle 22.00'de bir araya geleceği aktarıldı.
BAE, İsrail'in kara operasyonlarıyla ilgili BMGK'yi acil toplantıya çağırmıştı
Konuya ilişkin açıklama, BAE'nin BM misyonunun X sosyal medya hesabından yapılırken, açıklamada, BAE'nin, İsrail'in Gazze'ye dönük kara operasyonlarını genişleteceği yönündeki açıklamaları ışığında BMGK'yi en kısa zamanda acil toplantıya çağırdığı ifade edildi.
İsrail ordusu daha önce, hava saldırılarını artırdığını ve kara operasyonlarını genişleteceğini duyurmuştu.
BMGK'de son olarak 25 Ekim'de, ABD ve Rusya'nın İsrail-Filistin çatışmasına ilişkin sundukları iki ayrı karar tasarısı karşılıklı olarak veto edilmişti.
ABD'nin veto edilen karar tasarısında "Hamas'ın 7 Ekim'de gerçekleştirdiği terör saldırıları şiddetle kınanırken" İsrail'in meşru müdafaa hakkı bulunduğuna işaret edilmişti.