Avrupa Birliği'nin 27 üye ülkesinin devlet ve hükümet başkanları Ortadoğu'ya ilişkin nihai bildiri metninde uzlaşmaya varmalarının ardından Brüksel'deki zirvede bir araya geldiler.
Herhangi bir son pürüz çıkmaması halinde liderlerin, Filistinlilere gıda, su ve tıbbi malzemenin ulaşabilmesi için Gazze'deki bombardımana 'insani koridorlar ve duraklama' çağrısında bulunacağı ifade edildi.
Metnin daha önceki versiyonlarında yer alan 'insani duraklama' ifadesi, Almanya, Çekya ve Avusturya'dan oluşan üç ülke tarafından, çatışmaların kalıcı olarak durdurulması anlamına geldiği ve İsrail'in Hamas'a karşı kendini savunma hakkını tehlikeye atacağı gerekçesiyle reddedilmişti.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'in de zirvede konuşma yapması bekleniyor.
Zirve öncesi bazı ülkelerin liderleri birtakım açıklamalarda bulundu.
Charles Michel: İsrail'in kendini savunma hakkını destekliyoruz
Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel AB liderlerinin Ortadoğu konusunda birlik olacağından emin olduğunu belirterek toplantının 'zor zamanlarda' gerçekleştiğini söyledi.
Avrupa Birliği'nin ilkelerini ve değerlerini savunmak için birlik olduğunu bir kez daha göstermenin önemli olduğunu vurgulayan Michel açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
İşte bu nedenle İsrail'i ve onun uluslararası hukuk ve insani uluslararası hukuk doğrultusunda kendini savunma hakkını destekliyoruz. Hamas'ı ve bu vahşi terör saldırısını kınıyoruz. İnsani erişimin nasıl sağlanacağını görüşeceğiz. Sivillerin her zaman ve her yerde korunması gerektiğini düşünüyoruz.
Konsey Başkanı ayrıca "Ukrayna'yı gerektiği sürece desteklediğimizi açıkça belirtmenin AB için kilit önem taşıdığını" ve liderlerin nasıl daha fazla destek sağlayabileceklerini de görüşeceklerini dile getirdi.
Borrell'dan BM Genel Sekreteri Guterres'e destek
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres'e yönelik eleştirilere karşı çıktı.
Guterres Salı günü BM Güvenlik Konseyine şu cümleleri kurmuştu: "Hamas tarafından gerçekleştirilen saldırıların sebepsiz yere gerçekleşmediğini de kabul etmek önemlidir. Filistin halkı 56 yıldır boğucu bir işgale maruz kalmaktadır."
Guterres'in sözlerinin 'çarpıtıldığını' söyleyen Borrell, "Guterres ayrıca tüm sivillerin hayatının aynı değerde olduğunu ve 7 Ekim'den önce ve sonra herkes için geçerli olduğunu açıkça ifade etti" dedi.
Borell açıklamasında ayrıca, "Guterres ve BM personelinin Orta Doğu'da ve tüm dünyada barış ve insani yardım için yürüttükleri çalışmalara tam destek veriyoruz" dedi.
Avrupa Komisyonu Başkanı: Paraya ihtiyacımız var
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, AB liderleri zirvesine öncesi gazetecilere, toplantının 'büyük bir çalkantı' döneminde gerçekleştiğini söyledi.
Leyen gazetecilere yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
Ukrayna'daki Rus savaşının tüm şiddetiyle devam ettiğini görüyoruz. Hamas'ın İsrail'e yönelik korkunç terör saldırılarının artık Filistin halkına da zarar verdiğini ve bölgeyi istikrarsızlaştırma riski taşıdığını görüyoruz. Göçmenler savaş ve çatışma nedeniyle daha iyi bir yaşam arayışına itilmekte ve daha fazla sayıda göçmen kıyılarımıza gelmektedir. Tüm bu zorluklar karşısında Avrupa Birliği'nin tepki vermesi, birlik ve kararlılıkla hareket etmesi gerekiyor.
Von der Leyen ayrıca Avrupa Komisyonu'nun Kiev'e yardım etmeye, Gazze'deki sivillere insani yardıma gayret gösterdiğini ve göçü yönlendirmek üzere çaba sarf ettiğini dile getirerek ancak bunun için finansmana ihtiyacı olduklarını vurguladı.
Komisyon Başkanı finansman ile ilgili sorunun Avrupa Konseyi'nde tartışılacağını da açıklamasına ekledi.
Viktor Orban: Göçü destekleyen terörü de destekler
Avrupa Konseyi zirvesine katılan Macaristan Başbakanı Viktor Orban, mevcut AB bütçe planlarını reddettiğini söyledi.
Başbakan, Avrupa Komisyonu'nun göç politikası ve Ukrayna'ya harcamak üzere üye ülkelerden daha fazla para almak istediğini iddia ederek, "Göçmenlere para vermek istemiyoruz" dedi ve aynı zamanda Ukrayna'ya yönelik yardım tekliflerinin mevcut şeklini de eleştirdi.
Orban ayrıca liderlerin terör saldırıları ile göç arasında bir bağlantı görmesini "gerçekten" umduğunu söyledi.
Viktor Orban açıklamasını şu şekilde sonlandırdı:
Göçü destekleyen, terörü de destekliyor demektir.
Avrupa Parlamentosu Başkanı: Dikkatleri Ukrayna'dan uzaklaştırmamak gerekiyor
Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola, Ortadoğu'daki durumun dikkatleri Kiev'den uzaklaştırmaması gerektiği konusunda uyarıda bulundu.
Metsola açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Bu Avrupa Konseyi savaş ve jeopolitik istikrarsızlık ortamında gerçekleşiyor. Avrupa Birliği'nin birlik ve tutarlılığı her zamankinden daha fazla sınanacak.
Hamas'ın durdurulması ve rehinelerin derhal serbest bırakılması gerektiğini belirten Parlamento Başkanı açıklamasında ayrıca bu durumun dikkatleri Ukrayna'dan uzaklaştırmaması gerektiğini vurguladı.
Almanya Başbakanı: İsrail'in kendini savunmasına ilişkin desteğimizi ortaya koyacağız
Almanya Başbakanı Olaf Scholz de Ortadoğu'daki çatışmalara değinerek, "Çatışmaların yayılmasını önlemek için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız" açıklamasında bulundu.
Scholz ayrıca "Hamas'ın kurbanı olan Gazze halkına insani destek için de çalışacağız" diye ekledi.
Scholz zirvenin konusunun esas itibariyle İsrail'in kendisini savunmasını desteklediklerini açıkça ortaya koymakla ilgili olacağının altını çizdi.
Belçika Başbakanı: İsrail'in harekete geçme ve saldırıları önleme hakkı var
Belçika Başbakanı Alexander De Croo, İsrail'in kendini savunma ve Hamas'ın gelecekteki saldırılarını önlemek için harekete geçme hakkı olduğunu ancak bunun Gazze'nin tamamen abluka altına alınmasını ya da insani yardım konvoylarının engellenmesini haklı gösteremeyeceğini söyledi.
Belçika Başbakanı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Bugün Hamas'ın elinde iki tür rehine var: İsrail'den 222 rehine, ama aynı zamanda Gazze halkını da rehin alıyorlar. İsrail'in harekete geçme ve gelecekteki saldırıları önleme hakkı vardır. Ancak bu asla bütün bir bölgeyi bloke etmek, insani yardımı engellemek için bir bahane olamaz. Bir halkı açlığa mahkum etmenin bahanesi olamaz.
Pedro Sanchez: İspanya iki devletli bir çözümü destekliyor
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez insani amaçlarla alakalı olarak ateşkes görmek istediğini vurguladı. Sanchez açıklamasında, "Bu koşullara sahip değilsek bile en azından Filistin nüfusunun acilen ihtiyaç duyduğu tüm insani yardımı kanalize etmek için bir duraklama şart" dedi.
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez Ortadoğu'daki duruma ilişkin bir barış zirvesi düzenlenmesi çağrısında bulundu. İspanyol lider ülkesinin Hamas'ın terör saldırılarını kınayan tutumunu yineleyerek ve Hamas'a tüm rehineleri serbest bırakması çağrısında bulundu. İsrail'in uluslararası insancıl hukuk çerçevesinde kendini savunma hakkına sahip olduğunu da belirten Sanchez İspanya'nın iki devletli bir çözümü desteklediğinin altını çizdi.
İspanya Başbakanı'nın şu sözleri ise dikkat çekti:
İsrail ve Filistin arasında iki devletli çözüm içeren bir barış anlaşmasına varmak için uluslararası toplumun katılımını da sağlayabileceğimiz bir barış zirvesi olmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Ancak gerçekte bu tek devletli bir çözümdür: çünkü uluslararası toplum İsrail'i zaten tanımaktadır ve şimdi yapmamız gereken Filistin devletini tanımaktır.
Hollanda Başbakanı: Hamas'ı ortadan kaldırmak için askeri operasyon gerekli
Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Hamas'ı ortadan kaldırmak için askeri operasyonun gerekli olduğunu ancak bunun uluslararası hukuk sınırları içerisinde gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi.
AB zirvesi için Brüksel'e gelen Rutte açıklamasında, "Ne yazık ki Hamas'ı ortadan kaldırmak için askeri operasyon gerekiyor, başka yolu yok, aksi takdirde İsrail uzun vadede ayakta kalamaz" sözlerine yer vererek bu operasyonun sivil halka zarar vermeden yapılmasını gerektiğini vurguladı.