‘Tarihin Türkiye’ye yüklediği ciddi bir görev var’
“Evet, ABD ve İsrail’e Ulus’tan yanıt vereceğiz. Bu, 100 yıl önce nasıl olduysa bugün de öyle olacak. 1919’da henüz cumhuriyet ilan edilmemişken, Türkiye en zor şartlardayken Mustafa Kemal Atatürk o zamanki Afgan Devleti’nin başkanına yazdığı mektupta Afganistan’ın o günkü tek bağımsız Müslüman devlet olduğunu ve dolayısıyla ezilen diğer Müslüman halkların milli mücadeleleriyle devletlere kavuşması sürecine yönlendirmesi için Afganistan’a ciddi bir görev düşüyor’ vurgusunu yapmıştı. Milli mücadele veren hareketin devrimci önderi o dönemki zor koşullara rağmen emperyalizme karşı bir başarı görüyorsa demek ki bu hedef sadece o dönem Afganistan için değil kendi kuracağı ülkesinin de önündeki hedefti. Dolayısıyla tarihin Türkiye’ye yüklediği ciddi bir görev var. Bunun gereğini yapalım. Türkiye biziz, Türkiye’yi yönetenler, vatandaşlar; 7’den 70’e her toplumsal grup olarak orada Cumhuriyetin felsefesi, hedefleri, Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimci stratejisi ve programı için buluşuyorsak o zaman bu mesajı da emperyalist ve Siyonist odaklara karşı beraber vermemiz gerekiyor.”
‘Yürüyüşe Filistin Büyükelçisi de katılacak’
“Filistin Büyükelçisi de yürüyüşümüze katılacak. Yeni görüştük Sayın doktor Faed Mustafa ile. Filistin Büyükelçisine de aslında 29 Ekim’in, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun ve devamlılığının aslında Filistin’in ve bölgenin güvenliğinden geçtiğini vurguladık. Çünkü uluslararası ilişkilerde güvenliğin bütünlüğü diye bir ilke var. Aslında herkes bu gerçekliği kabul ediyor. Bu gerçekliği kabul ettiği için zaten şu an dünyada devrimci gelişmelere tanık oluyoruz.”
‘Filistin işgalini önleyemezsek kaybeden biz oluruz’
“Amerikan ve İngiliz emperyalizmi laboratuvar bir devlet olarak 75 yıl önce İsrail’i orada kurdurmuşken ve oradaki ticaret yollarına, lojistik merkezlerine, enerji merkezlerine hâkim olmak için İsrail'in Siyonist rejimini bölgede bir ‘varlık, yokluk’ meselesi olarak görüyorsa eğer, demek ki bu bizim için de bir ‘varlık, yokluk’ meselesidir. Burada Amerikan ve İsrail çıkarları mı hâkim gelecek, yoksa Türkiye ve bölge ülkelerinin mi çıkarları hakim gelecek? Filistin bundan en çok muzdarip olan ülkelerden biri ve biz eğer tarihin yanlış yerine düşmek istemiyorsak ve kendi çıkarlarımızı baltalamak istemiyorsak Filistin'in yanında durmalıyız. Çünkü Filistin meselesinin çözümü bizim için bir beka meselesi. Demek ki o zaman bir ileri safhaya geçip Filistin ile somut bir dayanışma sergilememiz gerekiyor. Dolayısıyla Sayın Filistin Büyükelçisinin de 29 Ekim’in 100. yılında yapacağımız 100 yılın yürüyüşüne gelmesi bu açıdan anlamlı.”
‘İtidal çağrıları değil, güç oluşturalım’
“TGB'nin kurulduğu günden beri bahsettiğimiz coğrafyadaki bütün direniş örgütleriyle doğal olarak bağları var. Bağın da ötesinde somut dayanışmamız var. NATO bombardımanları Arap Baharı sonrası tepemize inerken biz gittik ve orada yapmamız gerekeni yaptık. Bu bizim görevimizdi ve o görev hala sürüyor. Başarılması gereken yeni aşamalar var. 2021’de de Kudüs’ün Kılıcı harekâtı başlamışken, hatta Aksa Tufanı da onun başka bir aşamasıdır, o süreçte WAYU olarak 1. Bağımsız Filistin İçin Uluslararası Gençlik Konferansı'nı topladık. WAYU, 2014’te kurduğumuz Dünya Anti-emperyalist Gençlik Birliği'dir. Çeşitli ülkelerden çeşitli gençlik örgütleriyle kurduğumuz bir örgüt bu. Mesela bugünkü harekâtta (Aksa Tufanı) 18 direniş örgütünün beraber mücadele ettiğini biliyoruz, direniş örgütleriyle doğrudan temaslarımız var ve gurur duyuyoruz. Türkiye’den itidal çağrısı yapmayıp, gereğini yapmaktan, sadece kınamayıp açık bir tavır ve tutum takınmaktan gurur duyuyoruz.”
‘Emperyalizme karşı Rusya, Çin gibi ülkelerle ittifak kurmalıyız’
"ABD, İsrail, Yunan donanmaları ve tanımadığımız Güney Kıbrıs Rum Yönetimi unsurları Türkiye ve KKTC'ye karşı yapması gerekenleri yapıyor zaten. Cevaplamamız gereken soru: Biz ne yapacağız? Milli bir stratejimiz yok. Denge politikası denen uydurma hipotezlerle milli ve uluslararası çıkarlarımızı koruyamayız. Filistin, Kıbrıs, Donbas, Tayvan artık sadece ilgili ülkelerin kendi coğrafi sorunları değil, ortak, küresel sorunlar. Çünkü emperyalist saldırganlık küresel. Komşularımızla ortak çıkarlar temelinde karşıdaki yıkıcı, dünyaya savaş ihraç eden, kaybettikçe daha da azgınlaşan emperyalist güce karşı bölge ülkeleri ve Rusya, Çin gibi BM Güvenlik Komitesi Daimi Üyesi ülkelerle ittifak gücü oluşturmalıyız.”
‘Türk gençliği ABD’nin dost olmadığını biliyor’
“Kafamız çok net. Ben sadece TGB adına konuşmuyorum. Sonuçta ben ortalama bir Türk genciyim. Şu anki eğitim alanım olan uluslararası ilişkilerle alakalı olarak da bu meseleleri biraz kurcaladığım zaman, hakikaten şu anda gençler arasında bir fikir ve irade birliği olduğunu söyleyebiliyorum. Çünkü bilgi çağında, herkes için gerçekler artık çok açık. Şu an NATO’nun, ABD'nin Doğu Akdeniz’de, Adalar'da Rusya bahane gösterilerek Türkiye'ye karşı Dedeağaç’a yaptığı yığınaklar, kurdukları üsler… Suriye’nin kuzeyinde İkinci İsrail'i, yani denize açılması planlanan, oradaki ticari rotaya egemen olacak bir terör devleti kurma amacı bugün gençlerin gözü önünde duran son derece çıplak bir gerçeklik. Bunları anlamak için profesör olmaya gerek yok."