OKAN ASLAN İLE GÜN ORTASI

Aykaç: Toplumsal uzlaşı kültürünü geliştirmeliyiz

Okan Aslan'la Gün Ortası programına konuk olan Emlak Federasyonu Başkanı Nejla Aykaç, konut ve kira artışı sorununa değindi. Aykaç, "Bizim gerçekten toplumsal uzlaşı kültürünü geliştirmemiz gerekiyor" dedi.
Sitede oku
Okan Aslan, Gün Ortası programında Emlak Federasyonu Başkanı Nejla Aykaç’ı konuk etti.
Konut ve kira artışlarına değinen Nejla Aykaç, bu sorunu toplumda uzlaşı kültürünün olmamasına bağladı.
Aykaç, şunları söyledi:
“Bizim maalesef bu süreçte toplumsal uzlaşı kültürünü geliştirememizden kaynaklı, bu yükselen fiyatlara ayak uydurmaya çalışıyor mülk sahipleri. Onların açısından baktığınız zaman haksız değiller. Her şeyin fiyatı artıyor, mecburen o da elindeki konutun fiyatını artırma ihtiyacı içinde oluyor. Ama kiracı açısından baktığınız zaman, çok zor, aldığını kiraya verirse mutsuz yaşamak zorunda ki ben mahkemelerde bu anlamda bilirkişilik de yapıyorum, çok sayıda dosyaya gidiyorum yıllardır ev sahibi ve kiracı olarak komşuluk yapmış, neredeyse akraba olacak insanlar şu anda bu parasal mevzular yüzünden mahkemelik ve her geçen gün sayı artıyor. Ki ara buluculuk müessesesi gelişmemiş olsaydı, yargının üstündeki yük de çok artmış olacaktı. Ben şuna bağlıyorum, bir kere bizim gerçekten toplumsal uzlaşı kültürünü geliştirmemiz gerekiyor. Ekonomi çok belirleyici ama diğer taraftan baktığınızda barınma her insanın en doğal ihtiyacı. Belki de yatırım aracı olmasından dolayı bugün bu sorunları yaşıyoruz.”

“Yüzde 25 uygulaması kavgaya neden oluyor”

Ev sahiplerinin kira artırım dönemi geldiği zaman kiracıdan talep ettiği yüzde 25’lik artışı değerlendiren Aykaç, “Beş yılı dolmadığı takdirde kiracısı için yasal anlamda çok fazla bir şey yapamıyor. Beş yıldan sonra kirasını güncel kira fiyatlarıyla değerlemek, ona uygun bir kira fiyatı belirlemek için mahkemeye gidebiliyor” dedi.
Yüzde 25 oranının bir bakıma kiracıyı koruduğunu belirten Aykaç, bu uygulamayı doğru bulmadığını belirtti:
“Yüzde 25, tekrar bir uzatma olmazsa 24 Temmuz’a kadar geçerli. Ben doğru bulmuyorum. İnsanların kendi maddi imkanlarından ayırdıkları bütçelerle edindikleri tasarruflarının üzerinde, çok olağanüstü bir durum olmadan, böylesine bir yaptırımı doğru bulmuyorum. Kiracıyı koruyor mu? Bir yerde koruyor ama kavgaya, çatışmaya neden oluyor. Yüzde 25 bütün tüketim gıdalarımız da dahil olmak üzere, yakıta, mutfaktaki her şeye gelseydi ‘Tamam’ derdim.”
Aykaç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Beş yıl dolduktan sonra 1 Eylül’e kadar ihtar çekmek koşuluyla mahkemeye direkt gidebiliyordu. Fakat 1 Eylül’den itibaren önce ara buluculuk müessesine gitmesi gerekiyor, orada anlaşma olmazsa mahkemeye götürülebilecek. Mahkemeye gidildiği takdirde 20 bin TL isteyip istememesi kendisine kalmış ama mahkeme güncel kira değerlerine yani kira tespit konusuna vakıf birinin vereceği bir bilirkişi kararıyla buna karar verebilir.”
Yüzde 25 uygulamasının ardından ev sahiplerinin neredeyse yarısından fazlasının mülklerini satılığa çıkardığını belirten Aykaç, “O yüzden yatırım aracı olmamalı demiştim, bunun farkına varıldı ve elden çıkarılmaya çalışılıyor. Fakat alıcı da içinde kiracı olan bir konutu almak istemiyor. Çünkü sorunsuz bir yatırım yapmak istiyor” dedi.

“Airbnb bir ihtiyaç ama şartların ağırlaştırılması doğru”

Son olarak Airbnb konusuna da değinen Nejla Aykaç, Airbnb uygulamasının faydalı olduğunu belirtmekle birlikte, getirilen şartların ağırlaştırılmasını doğru bulduğunu ifade etti:
“Kalan kişinin güvenlikle ilgili zayiatları çok fazlaydı. Çünkü kalan kişi kim? Otelde jandarmaya ya da emniyete bilgi veriyorsunuz, yasa dışı yollarla kalıp kalmadığı ülkemizdeki güvenliğimiz için çok önemliydi. Yurt dışından gelen benim de aile fertlerimin birçoğu bu sistemle konaklama yapıyor. Bir yandan ihtiyaç. Tarafsız bakmaya çalışıyorum ama şartların ağırlaştırılmasını doğru buluyorum. Hatta daha da fazla düzenlemenin gelmesi gerekiyor. Turistik bölgelerde bilhassa bu çalışmaların daha kontrollü bir şekilde yapılması gerekiyor.”
Yorum yaz