Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov, yaptığı açıklamada, Rus diplomasisinin Filistin-İsrail çatışma bölgesindeki durumu yatıştırmak için yoğun çaba sarf ettiğini söyledi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı resmi sitesinde yayımlanan açıklamadya göre Bogdanov şu ifadeleri lullandı:
Filistin-İsrail çatışma bölgesinde eşi benzeri görülmemiş bir şekilde patlak veren şiddet olayları, her iki taraftaki sivil kayıpların sayısında feci bir artışa neden olmaktadır. Aynı zamanda Gazze Şeridi insani bir uçurumun eşiğine getirilmiştir. Bu durumdan etkilenen herkesle derin bir empati kuruyor ve sayıları şimdiden binleri bulan hayatını kaybedenlerin ailelerine ve dostlarına başsağlığı diliyoruz.
Dışişleri Bakanlığı sitesinde yayımlanan konuşma metninde Bogdanov, Rus diplomasisinin mevcut durumu yatıştırmak üzere yoğun çaba sarf ettiğini ifade ederek Vladimir Putin'in ve Sergey Lavrov'un bu konuda yoğun mesai harcadığını belirtti.
Konuşma metninde Bogdanov, Bİrleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ndeki Filistin-İsrail çatışması ile ilgili hadise konusunda ise şu cümlelere yer verdi:
BM Güvenlik Konseyi'nde şiddetin durdurulması, rehinelerin derhal serbest bırakılması, Gazze'de insani bir felaketin önlenmesi ve çatışmanın bölge geneline yayılmasının engellenmesi için acil tedbirlerin alınmasını talep eden bir karar tasarısı hazırladık. Rusya'nın girişimi, aralarında Arap dünyasından 17 devletin de bulunduğu 30 ülke tarafından desteklendi. Ne yazık ki ABD'nin olumsuz tutumu nedeniyle BM Güvenlik Konseyi, uluslararası barış ve güvenliği korumak olan temel yasal amacını yerine getirememiştir. Sonuç ortadadır: Gazze'de bir hastaneye yapılan saldırı sonucunda yüzlerce insanın ölümü de dâhil olmak üzere, sivil kayıpların artması ve sivil altyapının tahrip edilmesiyle birlikte tırmanışın devam etmesi engellenememiştir.
Mevcut krizin Güvenlik Konseyi ve BM Genel Kurulu kararları doğrultusunda 'iki devletli çözüm' temelinde adil bir çözüme kavuşturulmadan çözülemeyeceğini ifade eden Bogdanov, Rusya'nın bu meseledeki pozisyonunun ilkeli ve tutarlı olduğunu ifade ederek açıklamalarında şu cümlelere yer verdi:
Birleşmiş Milletler tarafından onaylanan platformda sürdürülebilir bir müzakere süreci kurulması gerekiyor ve bunun neticesinde 1967 sınırları içinde egemen bir Filistin devletinin Doğu Kudüs'teki başkenti ile İsrail'le barış ve güvenlik içinde bir arada bulunması gerekiyor.
Bölge devletlerinin aktif rol oynayacağı kolektif bir arabuluculuk mekanizmasının oluşturulması gündemde olduğunu vurgulayan Bogdanov, bölge ülkelerinin meseleleri kendi başlarına ellerine almaları ve dış baskıya maruz kalmamaları halinde Ortadoğu'nun istikrara kavuşturulması yönünde büyük başarılar elde edildiğinin altını çizdi.