Uyuz vakaları Türkiye'de de dünyada olduğu gibi artıyor. Son dönemde uyuz vakalarının artış göstermesinde çoğu hastanın hastalığı geç fark etmesi ya da etrafındakileri uyarmaması da sebep oluyor.
Hürriyet gazetesinden Selin ırmak Kaçmaz'a konuşan uyuz hastalarından Eda A. yaşadıklarını şöyle özetledi:
"Erkek arkadaşım bir süredir vücudunun çok kaşındığını, bu kaşıntının geceleri uyumasına engel olacak boyutta olduğunu söylüyordu. Kaşıntıyla beraber ellerinde yaralar oluşmaya başlamıştı. O bana kaşıntı sorununu anlatınca ben de aslında gün içinde sık sık vücudumu kaşıma ihtiyacı duyduğumu fark ettim. İnternetten aratınca geceleri uyutmayan kaşıntıların uyuz hastalığı belirtisi olabileceğini öğrendik. Önce erkek arkadaşım doktora gitti ve tam da tahmin ettiğimiz gibi uyuz teşhisi kondu. Ardından ben de hemen doktora gittim. Bendeki kaşıntılar ondaki kadar şiddetli değildi ancak doktor bana da uyuz teşhisi koydu ve 'Bugün gelen sekizinci vakasın' dedi. Meğer ciddi bir vaka artışı varmış, piyango bize de vurmuş. Vücudumda böcekler varmış ve yumurtalarını derimin altına bırakıyormuş. Erkek arkadaşım da ben de hızlıca tedaviye başladık. Cilt üzerindeki uyuz böceklerini öldürecek bir losyon sürüyor, aynı zamanda hap da içiyorduk. Ama bu hastalığın bize nereden bulaştığını anlayamıyordum. Hastalığımı iş yerime de bildirdim; 'Uyuz kapmışım, işe gelemeyeceğim' dedim. Bu mesajımdan sonra gerçek ortaya çıktı. Meğer iş yerinde bir kadının sevgilisi uyuzmuş ve tedavi olmuyormuş. Ondan iş arkadaşıma da bulaşmış. Söz konusu arkadaş tedaviye başlamayıp uyuzu ofise getirdiği yetmezmiş gibi bir de 'Ben de uyuz kaptım, işe geliyorum, bir şey olmaz' yazdı mesajıma karşılık olarak. Gözlerime inanamadım. Erkek arkadaşım ve ben zaten tedavi oluyoruz. Bizimle sürekli temas halinde olan ailelerimiz de tedavi oluyor. Neredeyse 1,5 ay geçti, tedaviye hâlâ devam ediyoruz. Bu hastalıkla yıllarca mücadele eden ve hatta dayanamayıp intihar eden bile varmış! Artık işe döndüm, ama insanlara yaklaşmıyorum, herkesi uyarıyorum ve kimseyle temas etmiyorum. Tek isteğim bu böceklerden bir an önce kurtulmak. Ayrıca teşhis konan insanların bu durumu saklamak yerine çevresindekileri bilgilendirmesi ve hızlıca tedaviye başlaması gerektiğinin de altını çizmek istiyorum.”
'Uyuz artıyor'
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Zekayi Kutlubay da uyuz hastalığındaki artışa dikkat çekti ve bunun sadece ülkemizde değil dünya genelinde yaşandığını söyledi.
Kutlubay, “Hem ülkemizde hem dünyada uyuzun görülme sıklığı ile ilgili bir rakam vermek mümkün değil. Fakat son iki üç yılda daha çok uyuz hastasının geldiğini söyleyebilirim. Özellikle son 6 aydır dirençli uyuz vakalarında bir artış var. Tüm aile fertleri kaşınarak bize geliyorlar. Tüm dünyada uyuzun arttığına dair yayınlar da çıkmaya başladı” dedi.
Uyuz tam olarak nedir ve nerelerden nasıl bulaşır?
Prof. Dr. Zekayi Kutlubay, uyuza dair bilinmesi gereken noktaları şu şekilde özetledi:
"Uyuz, cilt üzerinde ve içinde yerleşen, Sarcoptes scabiei var. hominis denilen bir parazitin yaptığı deri hastalığıdır. Bu parazit 0,2 mm uzunluğunda bir akar yani hayvancağızdır. Dişileri, insan cildinin üst tabakasında tüneller kazarak yaşar. Tünellerin içerisine hem yumurtalarını bırakır hem de dışkısını. Uyuz, kaşıntılı bir deri rahatsızlığına neden olur ve ciltte kızarıklık, döküntü ve şiddetli kaşıntıya yol açar. En yaygın olarak cilt teması yoluyla bulaşır. Bir kişiden başka bir kişiye bulaşması için en az 15 dakikalık bir deri teması gereklidir. Enfekte bir kişi ile doğrudan temas veya enfekte kişinin giysileri, yatakları, havluları gibi eşyalarının kullanılmasıyla bulaşabilir. Cinsel temas sırasında da uyuz bulaşabilir, bu nedenle cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyon olarak da kabul edilir. Uyuzun en sık bulaştığı yerleri üç başlığa ayırabiliriz: Aileler: En yaygın bulaşma yolu aile içi temas veya yakın temastır. Paylaşılan yataklar, giysiler veya havlular uyuzun aile içinde yayılmasına katkıda bulunabilir. Cinsel partnerler: Cinsel temas sırasında uyuz bulaşabilir, bu nedenle cinsel partnerler arasında bulaşma riski yüksektir. Kurumlar: Uyuz bazen okullar, yurtlar, koğuşlar, hapishaneler ve bakım evleri gibi toplu yaşam alanlarında yayılabilir, çünkü insanların bir arada yaşaması ve temas etmesi riski artırabilir."
Hangi belirtileri görürsek uyuz hastalığından şüphelenmeli ve doktora gitmeliyiz?
"Uyuzun belirtileri genellikle ciltte ortaya çıkar ve şiddetli kaşıntı ile karakterizedir. Uyuz belirtileri şunlar olabilir: Şiddetli kaşıntı: Gece artan kaşıntı esastır. En belirgin ve rahatsız edici belirti şiddetli kaşıntıdır. Kaşıntı özellikle geceleri artabilir ve yaygın olarak parmaklar, bilekler, dirsekler, koltuk altları, göğüs, karın, bel, kalça ve genital bölge gibi cilt kıvrımlarında hissedilir. Kızarıklık ve döküntü: Ciltte kızarıklık ve döküntüler oluşabilir. Döküntüler genellikle küçük, kabarcıklı veya kabuklu olabilir. Yaygın kaşıntı izleri ve kızarıklıklar görülür. Tüneller: Parazitin deri altında kazdığı tüneller ince çizgiler şeklinde görülebilir. Bu tüneller genellikle gri, kahverengi veya siyah gibi renklere sahip olabilir. Kabarcıklar ve yaralar: Ciltte içi su dolu kabarcıklar, yaralar veya kabuklar oluşabilir. Uyuz belirtileri ciltteki bu değişikliklerle sınırlı olmayabilir. Bazı insanlar baş ağrısı, yorgunluk, ateş, huzursuzluk ve uyku problemleri gibi genel belirtiler de yaşayabilir. Eğer uyuz belirtileri görüyorsanız veya şüpheleniyorsanız, bir dermatoloğa başvurmalısınız. Uyuz, uygun tedavi ile iyileştirilebilir, ancak enfekte kişi ve temas ettiği kişilerin aynı anda tedavi edilmesi önemlidir. Ayrıca, doktorunuz uyuzun diğer cilt hastalıklarından ayırt edilmesine yardımcı olacaktır. Uyuz teşhisi konduğunda, tedavi için ilaçlar reçete edilir ve hijyene yönelik önlemler alınır."
Bu hastalığın tedavisi var mı?
"Evet, uyuz hastalığının tedavisi bulunmaktadır. Uyuzun tedavisinde genellikle reçete ile verilen sürme (topikal) ilaçlar kullanılır. Son bir yıldır ülkemizde ağızdan alınan uyuz ilacı da mevcuttur. Bu ilaçlar uygulanarak parazitin öldürülmesi ve belirtilerin giderilmesi hedeflenir. Ayrıca, uyuz hastasının tüm temas ettiği kişilere aynı tedaviyi uygulamak önemlidir. Tüm ailenin tedavi olması şarttır. Tedavi genellikle birkaç tekrarlayan uygulama ile başarılı bir şekilde sonuçlanır. İlaçların kullanımı, doktorun önerilerine ve ilacın kullanım talimatlarına uygun olarak yapılmalıdır. Ayrıca, uyuz belirtileri geçse bile ilaçlar, doktorun tavsiye ettiği şekilde tam olarak bitirilmelidir. Kaşıntı genellikle hızla azalır ve ciltteki döküntüler de iyileşmeye başlar. Ancak, kaşıntının tamamen geçmesi 6-8 haftayı bulabilir. Enfekte kişi ile temas etmiş diğer kişiler de tedavi edilmelidir. Uyuz tedavisinin başarılı olabilmesi için enfekte kişinin ve temas ettiği kişilerin tedaviye tam olarak uyum göstermeleri çok önemlidir. Ayrıca, enfekte kişiye ait giysilerin ve yatak takımlarının da uygun şekilde yıkanması veya temizlenmesi gerekebilir. Giysilerin 60 derecede yıkanması yeterlidir. Yıkanamayan veya kuru temizlemeye gönderilemeyen giysiler bir naylon torbaya konup ağzı sıkıca bağlanmalıdır. Bir hafta içinde tüm parazit ve yumurtaları ölecektir."
Uyuz neden artıyor?
"Uyuz vakalarının artış göstermesinin birkaç nedeni olabilir. Uyuzun bulaşması ve salgınlarının artmasına yol açan etkenler şunlar olabilir: Uyuz, toplu yaşam koşullarında daha kolay yayılabilir. Bu tür ortamlarda insanlar daha yakın temas halinde bulunurlar ve enfekte kişilerle temas riski artar. Özellikle hapishaneler, koğuşlar, okullar, yatılı kurumlar ve toplu konutlar gibi yerlerde uyuz salgınları daha yaygın olabilir. Uyuz vakaları tedavi edilmediğinde veya tedavi yarım bırakıldığında hastalığın yayılma riski artabilir. Bu nedenle uyuz tanısı konulan kişilerin ve temas ettikleri kişilerin tedavi edilmesi önemlidir. Tedavinin eksik yapılması veya tüm ailenin aynı zamanda tedavi edilmemesi de uyuzu tetikler. Uyuz paraziti, zaman içinde ilaçlara karşı direnç geliştirebilir. Piyasada mevcut olan bir takım ilaçlara direnç gelişmiştir. Bu durumda, uyuz tedavisinin daha zorlu hale gelmesi ve tekrarlayan vakaların artması mümkün olabilir. İnsanların farklı yerlere seyahat etmesi ve göç etmesi, uyuzun yayılma riskini artırabilir. Enfekte kişiler başka bölgelere gittiklerinde veya gelen kişiler uyuzu başka yerlere taşıdıklarında salgınlar yayılabilir. Uyuzun yayılmasını engellemek için hijyen ve temizlik önemlidir fakat tek başına yeterli değildir. Bu nedenle, uyuz salgınlarına karşı önleyici önlemlerin alınması ve enfekte kişilerin tedavi edilmesi önemlidir."
Uyuzdan korunmak için neler yapmalıyız?
"Uyuzdan korunmak için en önemli şey kişisel hijyendir. Düzenli olarak ellerinizi yıkamak, temiz giysiler giymek ve temizlenmiş yatak takımı kullanmak uyuzun yayılmasını önlemeye yardımcı olabilir. Kişisel eşyalarınızı başkalarıyla paylaşmamaya dikkat edin. Özellikle giysiler, havlular ve yatak takımları gibi eşyaların paylaşımı uyuzun bulaşma riskini artırabilir. Uyuzun birinci bulaşma kaynağı deri temasıdır. Uyuzun bulaşma riskini azaltmak için enfekte kişilerle temas etmekten kaçının. Özellikle aynı yatakta yatmak, uzun süre sarılmak veya cinsel temas kurmaktan kaçının. Toplu yaşam alanlarında uyuz salgınlarını önlemek için hijyen kurallarına uyun. Okullar, hapishaneler, bakım tesisleri ve toplu konutlar gibi yerlerde uyuzun yayılma riski daha yüksek olabilir. Uyuz, uygun önlemler alındığında önlenebilir veya kontrol altına alınabilir bir hastalıktır. Kişisel hijyen ve temizlik, uyuzun yayılmasını engellemek için temel önlemlerdir."
Uyuz hastalığında özellikle risk altında dediğiniz bir grup var mı?
"Uyuz hastalığı her yaş ve cinsiyetten insanları etkileyebilir, ancak bazı gruplar daha yüksek risk altında olabilir. Toplu yaşam alanlarında, özellikle kalabalık ve hijyen koşullarının yetersiz olduğu yerlerde uyuzun yayılma riski artar. Örneğin, okullar, hapishaneler, bakım tesisleri ve toplu konutlar gibi yerlerde uyuz salgınları daha yaygın olabilir. Aile içinde veya aynı evi paylaşan kişiler arasında uyuzun bulaşma riski yüksektir, çünkü yakın temas daha sık olur. Bağışıklık sistemi zayıflamış kişiler, özellikle HIV veya başka bir bağışıklık sistemi sorunu olanlar uyuz hastalığına karşı daha yatkın olabilirler. Sağlık çalışanları, uyuz hastalarıyla temas etme riski taşırlar, bu nedenle uygun koruyucu önlemleri almalıdırlar."