‘İşgal güçleri evleri basarak erkeklere işkence uyguluyordu’
“İsrail, taş tutamasın, sokağa bile çıkamasın diye çocukların kemiklerini kırdı. Özellikle ellerindeki, bacaklarındaki kemikler kırılıyordu işgal güçleri tarafından. Görüntüleri de var. İşgal güçleri evleri basarak evlerdeki bütün erkekleri bir yere çıkarıp onlara karşı orantısız bir şekilde işkence yapıyordu. Büyüklerimizin anlattığına göre bizi elbise dolaplarına saklıyorlardı zarar görmememiz için. Çünkü kadınlar çocuklara bakacak durumda değildi. Evin erkeklerini kurtarmaya ve o güçlerin elinden almaya çalışıyorlardı. Bu sırada çocukların ortada kalmaması için böyle bir yöntem ile bebekler muhafaza edilmeye çalışılıyordu.”
‘İnsanlara ekmek veren fırınları bombalıyorlar’
“İşgalci İsrail son 48 saatte insanlara ekmek veren fırınları bombalamaya başladı. Bu saate kadar 5 fırın hedef alındı, bombalandı, tamamen yok edildi. Binlerce insanın ekmek aldığı fırınlar bunlar ve insanların kalabalık olduğu bir sırada bombalandı.”
‘Her evde en az 50 kişi var, bombalamalardaki şehit sayısını düşünün’
“Gazze’de 1 milyon insan şu an evlerinden edilmiş durumda. Bunlar akrabalarının evlerinde kalmaya çalışıyorlar. O yüzden işgalci İsrail’in her bombaladığı ev 30-40 şehitle karşı karşıya kalıyoruz. Şimdi annemin bulunduğu evde en az 50 kişi bulunuyor. Gazze’de 4-5 gündür içme suyu yok. Bunu ailemden biliyorum. Zaten elektrik de yok.”
‘Ben artık evsiz oldum’ hissi çok acı’
“Hatırlıyorum daha lisenin ilk sınıfındaydım. Evimiz bombalandı. Küçük kardeşim evde yaralandı, daha 4 yaşındaydı. 3 hafta boyunca hastanede kaldı, ciddi bir yaralanmaydı. Babam annemle birlikte evden ayrılma kararı almıştı. Ev sadece taştan ibaret değil. Bulunduğunuz evi kaybetmek çok acı bir şeydir. 'Ben artık evsiz oldum' çok acı bir his. Hala onun acısı içimde.”
‘Filistin’de bombalanan her binanın altında bir hikâye var’
“7 binden fazla ev bombalandı. O evlerde her taşın altında bir hikâye var. Evle birlikte hiç kazanılamayacak şeyler kaybediliyor. 33 yaşındayım, hayatım boyunca 4 defa evimizin bombalanmasına ve yeniden inşa edilmesine şahit oldum.”
‘Filistinli çocuklar çocukluklarını yaşayamadılar’
“Hayal kurabilecek durumda değildik. Hayallerimiz ‘Yarın güçler bir baskın yapar mı, okuldan çıkıp bir şehidin cenazesine gitmek, ortaokuldayken bulunduğumuz sınıftan birçok arkadaşımızı kaybettik. Gençliğimiz bunlarla geçti. Üniversiteye gidecek yaşa geldiğimde ancak o zaman ne olacağıma karar verebildim. Televizyonlarda insanların hayatını izlerdik. Bazen kendimizi de sorguluyoruz ‘Neden bütün bunlardan mahrum bırakıldık?’”
‘Filistinli çocuklar çizgi film izleyemedi’
“Bizim yaşımızdaki gençler ‘Şöyle bir çizgi film vardı’ diye konuşuyorlar. İnanın ben hiçbirinin ismini bile bilmiyordum. Konuştuklarında bazen utançtan ‘Evet, hatırlıyorum’ derdim. Anlatmasına devam etsin diye. Ancak gerçekten öyle bir film izlemedim. İzleme fırsatım da olmadı.”
‘İntifada çocukları ‘adam’ yaptı’
“O zamanlarda kardeşimin evin içinde yaralanması konusu vardı. Benim yaşlarımdaydı, Muhammed Durra’nın katledilmesini… İkinci İntifada’nın başlaması ile ben yeniden dünyaya geldim. 90’da bir bebek olarak dünyaya geldim ama 2000 yılında bir adam olarak yeniden dünyaya geldim. Çünkü İntifada bizim hayatımızda büyük izler bıraktı. Biz çocukken bizi ‘adam’ yaptı. Sorumluluk alacak, evden çıkıp protestolara, taş atma faaliyetlerine katılacak aslında bir çocuk ama adam olmuş bir çocuk. Benim yaşlarımdaki bütün arkadaşlarımın böyle bir durumu vardı. Saldırı altında bile okula giderdik. Böyle bir çocukluk geçirirken çok fazla hayal kurabilecek durumda değildik. Bazı hayaller şahadetle olabilir. Bir baskın olduğunda ne yapabiliriz? Bazı hayaller şehit edilen kişilerin ailelerin hisleridir.”
‘Şehit edilen Muhammed Durra’nın babası iki kardeşini yine şehit verdi’
“Muhammed Durra’nın olayı çok etkiledi beni. 2000’de 10 yaşında bir adam olarak dünyaya geldim. Muhammed Durra aynı yaştaydı benimle. Gazze’nin orta bölgesinde babasıyla birlikte ikinci el araç alış-verişi yapan bir yere gidiyordu, oradan dönerken işgalci İsrail’in kurşunlarına maruz kalıyorlar. Babası onu sokağın ortasında betondan bir taşın arkasında kendisini ve çocuğunu muhafaza etmeye çalışıyordu. Ancak kameraların önünde, dünyanın önünde, sanırım orada Fransız bir basın kuruluşu vardı, onun kamerasıyla kayda alınmıştı olay. Muhammed Durra’nın babasıyla birlikte bir süre işgalci İsrail askerlerinin atışlarının altında kalıyorlar. Babasının imdat çığlıklarına hiçbir yanıt gelmedi ve Muhammed’in şahadetini canlı canlı izledik. Geçtiğimiz günlerde, Muhammed’in babası yine iki kardeşini şehit olarak kaybetti (Muhammed’in amcaları) Gazze’de yapılan bombardıman nedeniyle. Bunlar insanlarda unutulmaz bir iz bırakır.”