Putin, Ukrayna ile İstanbul'da neden anlaşmaya varılamadığını açıkladı: 'Çöpe attılar'
Pekin ziyareti öncesi Çin Merkez Televizyonu ile yaptığı röportajda konuşan Rus lider, Ukrayna ordusunun karşı saldırı girişimlerinde büyük kayıplar yaşadığını vurgularken, “Rus ordusuna göre 8 kat daha fazla” açıklamalarında bulundu.
Sitede oku17 Ekim’de Çin’de düzenlenecek Üçüncü Kuşak ve Yol Forumu’na katılmak için Pekin ziyaretine hazırlanan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’nın karşı saldırı sırasında büyük kayıplar vermeye devam ettiğini açıklarken, “Bahsi geçen karşı saldırı 4 Haziran'dan bu yana devam ediyor. Şu ana kadar hiçbir sonuç yok, yalnızca Ukrayna tarafından büyük kayıplar var. Kayıpları da çok büyük. Oransal olarak bize kıyasla yaklaşık bire karşı 8 kişi” ifadelerini kullandı.
'2014'ten beri devam eden bir savaşı sonra erdirmeye çalışıyoruz'
Rusya'nın özel askeri operasyonu başlattığı tarihin aslında bölgedeki çatışmanın başlangıcı değil, onu durdurma girişimi olduğunu bu demecinde de tekrarlayan Putin, ülkesinin bu süre zarfında çatışmayı barışçıl bir şekilde çözmek için her şeyi yaptığını hatırlatırken, başlattıkları askeri operasyonun ise '2014'ten beri devam eden savaşı' sona erdirmeyi amaçladığının altını çizdi.
Rus lider, Ukrayna'daki çatışmaların 2014 yılında, o zamanki devlet başkanı Viktor Yanukoviç ile muhalefet arasındaki anlaşmaların garantörü olarak ilk kez hareket eden Batılı ülkelerin ‘birkaç gün sonra garantilerini tam anlamıyla unuttukları’ zaman başladına dikkat çekerken, “Kiev'deki darbe de bunu destekledi. ABD Yönetimi yetkilileri doğrudan bu darbeye çok para harcadıklarını zaten itiraf etti. Yanlış hatırlamıyorsam 5 milyar dolar dediler” ifadelerini kullandı.
Kiev’deki darbenin Ukrayna'nın o zamanki mevcut liderliğinin hatalarıyla da bağlantılı olduğunu kabul eden Putin, 2014’te yaşananlarla ilgili durumu şu şekilde özetledi:
“O zaman yapılan hataların sokaklardaki militanların yardımıyla değil, demokratik prosedürlerin yardımıyla düzeltilmesi gerekiyordu. Fakat Batılı ülkeler darbeyi kolaylaştırmak için farklı davranmayı tercih etti ve sonrasında aslında Kiev rejiminin eliyle Ukrayna'nın güney doğusunda, Donbass'ta askeri operasyonlar başlattılar. 8 yıl süren bu askeri operasyonlar sırasında Donbass’taki kadın ve çocuklar yaşamını yitirmesine rağmen Minsk anlaşmalarına rağmen Batı'da hiç kimse buna dikkat etmedi ya da fark etmemiş gibi davrandı. Rusya uzlaşma yolunu izlemek ve anlaşmazlığı çözmek için her şeyi yaptı. Buna da izin vermediler. Ayrıca Ukrayna liderleri, sonuçta bu Minsk anlaşmalarını beğenmediklerini ve uygulamayacaklarını açıkladılar. Bütün bunlar, ABD'nin Ukrayna'yı NATO'ya sürüklemeye başlamasıyla birleştiğinde çatışmanın tırmanmasına yol açtı.”
Rus lider, Sovyetlerin dağılmasından sonra, 1991 yılında kabul edilen Ukrayna’nın bağımsızlık deklarasyonunun ana tezinin ülkenin ‘tarafsız bir statüye sahip devlet' olduğunu anımsatırken, 2008'de ise Ukrayna'nın NATO'da memnuniyetle karşılanacağı ile ilgili açıklamaları hatırlatarak, “Bu açıklamalar neden? Hala kimse için net değil. Ve böylece yıldan yıla durum gerginleşti. Sonunda 2014 krizi ve Donbass’a karşı Ukrayna ordusunun askeri operasyonları patlak verdi. Bütün bunlar, bu tırmanışın yeni bir düzeye ulaşmasına yol açtı” dedi.
'Ukrayna'nın bağımsız statüsü bizim için çok önemli'
Ukrayna’nın ‘tarafsız devlet’ statüsünün Rusya için son derece önemli olduğuna değinen Putin, uluslararası ilişkilerde bazı ülkelerin güvenliğini diğerlerinin güvenliğini baltalayarak inşa etmesinin imkansız olduğunu tekrarladı.
Putin, Rusya’nın diğer devletler gibi kendi güvenliğini sağlama hakkına sahip olduğunun altını çizerek, “NATO'nun Ukrayna pahasına genişlemesinin bizim için tehdit oluşturduğuna inanıyorsak, bu kaygılarımızın duyulmasını istiyoruz” diye vurguladı.
'İstanbul anlaşmaları çöpe atıldı'
Çin televizyonuna verdiği demecinde Rusya’nın hiçbir zaman müzakereleri reddetmediğini tekrarlayan Rus lider, ülkesinin Ukrayna'daki çatışmanın barışçıl bir şekilde sona ermesine karşı olmadığını ancak ‘İstanbul anlaşmalarını çöpe atan’ tarafın Kiev yönetimi olduğunu hatırlattı.
Rus lider, 2022 baharında İstanbul'da tarafların Rusya'nın güvenlik alanındaki meşru çıkarlarının sağlanması dikkate alınarak fiilen anlaşmaya vardığını kaydederken, barış müzakereleri ile ilgili düşüncelerini şu şekilde dile getirdi:
“Orada (İstanbul’da) Ukrayna tarafı güvenliğinin sağlanmasına yönelik çok katı bir çerçeve çizdi ve biz de pratik olarak bu konuda anlaştık. Ancak sonrasında birliklerimiz Ukrayna'nın başkenti Kiev'den çekilir çekilmez Ukrayna tarafı tüm bu anlaşmaları derhal çöpe attı. ‘Rusya'yı stratejik yenilgiye uğratacaklarını ve savaş alanında zafer arayacaklarını’ açıkladılar. Bu yıl başlayan karşı saldırısı da sonuç vermedi ancak karşı taraf herhangi bir müzakereye yanaşmıyor. Üstelik Ukrayna Devlet Başkanı Kiev tarafından kendisi de dahil herkesin bizimle barış görüşmesi yapmasını yasaklayan bir kararname çıkardı. Onlar bunu istemezse nasıl müzakere edersiniz? Dolayısıyla eğer Ukrayna tarafı bunu istiyorsa, görünüşe göre ilk olarak bu kararnameyi iptal ederek ve bu müzakerelere hazır olduğunu duyurarak başlaması gerekiyor.”
Rusya Devlet Başkanı, Pekin'in yılın başında önerdiği Ukrayna çözümüne yönelik barış planına da atıfta bulunarak, ‘Çinli dostlarının’ önerileri de dahil olmak üzere barış müzakerelerinde birçok teklifi masaya yatırmaya hazır olduklarını sözlerine ekledi.
Rusya ile Çin arasındaki ilişkiler
Demecinde Rusya ile Çin arasındaki ilişkileri de değerlendiren Putin, Moskova ve Pekin'in her zaman karmaşık konularda bile uzlaşma bulmaya çalıştıklarını söylerken, “Ve her adımda, hem Rusya hem de Çin tarafı, öncelikle kendi ulusal çıkarları doğrultusunda ilerledi. Her iki taraf da bunu anlıyor. Ve her iki tarafta bir sonraki adımı ararken, her zaman karşı tarafın görüş ve çıkarlarını dikkate alıyor” dedi.
Putin, ayrıca Rusya-Çin ilişkilerinin dünyadaki istikrar açısından önemine de dikkat çekerken, bununla birlikte Moskova ile Pekin arasındaki işbirliğinin dünyadaki mevcut siyasi durum tarafından yönlendirilmediğini de sözlerine ekledi.