Hamas, Filistin İslami Cihad ve diğer Filistinli grupların İsrail yerleşimlerine yönelik 7 Ekim'deki saldırısı, saldırıda kullanılan Amerikan ve Sovyet dönemi silahları hakkındaki soruyu gündeme getirdi.
Özellikle eski ABD Başkanı Donald Trump'ın oğlu Donald Trump Jr., Filistinlilerin Amerikan yapımı M4 saldırı tüfeği tuttuğu videolara dikkat çekti.
ABD Cumhuriyetçi Meclis Temsilcisi Marjorie Taylor Greene, 8 Ekim'de bir tweet atarak hafif silah kaçakçılığı konusunda yarıda bulunmuştu: "Afganistan'dan mı geldiler? Ukrayna'dan mı geldiler? Büyük ihtimalle cevap her ikisidir."
ABD silahlarının Orta Asya ve Ortadoğu'da kontrolsüz bir şekilde yayılmasıyla ilgili tartışmalar bir süredir devam ediyor. Obama dönemindeki Arap Baharı sırasında ABD silahları Libya'dan Suriyeli cihatçı isyancılara yayılmış; ABD'nin Afganistan'ın Yeniden İnşası Özel Genel Müfettişi (SIGAR) Afganistan'daki ABD fonlarının ve varlıklarının rahatsız edici bir şekilde israf edildiğini ve zimmete geçirildiğini rapor etmişti Pentagon'un Ağustos 2021'de aceleyle çekilmesinin ardından milyarlarca dolar değerindeki ABD silahları bölgede bırakılmıştı.
Nisan 2022'de ise ABD medyası, ABD'nin o dönemde Washington'un Ukrayna'ya gönderdiği küçük silahları, taşınabilir hava savunma sistemlerini (MANPAD) ve diğer ekipmanları takip etme kabiliyetinin çok az olduğunu bildirmiş ve buna ek olarak ABD'li düşünce kuruluşları Ukrayna'nın şüpheli silah kaçakçılığı siciline atıfta bulunmuştur.
ABD tarafından finanse edilen 2021 Küresel Organize Suç Endeksi'ne göre Ukrayna, Avrupa'daki en büyük silah kaçakçılığı pazarlarından biri. Şubat 2014'teki darbeden bu yana trafiğin arttığını belirten düşünce kuruluşu, Dnipro, Harkov, Odessa ve Kiev şehirlerinin silah ticareti yapan suç şebekeleri için yoğun merkezler olduğunu rapor etmişti. Yine Cenevre merkezli bağımsız bir araştırma projesi olan Small Arms Survey 2017 yılında, 2013-2015 yılları arasında Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'nin stoklarından kaybolan 300 binden fazla hafif silahın sadece yüzde 13'ünün daha sonra geri alınabildiğini rapor etmişti.
Buna ek olarak dönemin Nijerya Devlet Başkanı Muhammed Buhari de Çad Gölü Havzası Komisyonu (LCBC) 16. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nde Ukrayna'daki çatışmalardan elde edilen silahların Çad Gölü Havzası bölgesine sızdığı konusunda bir açıklama yapmış ve bu açıklamada şu cümlelere yer vermişti:
Ne yazık ki Sahel'deki durum ve Ukrayna'daki şiddetli savaş, Çad Gölü Bölgesi'ndeki teröristlerin saflarını güçlendiren başlıca silah ve savaşçı kaynakları olarak hizmet ediyor.
Temmuz 2023'te Rusya da , Ukrayna'nın Karadeniz tahıl koridorunu silah kaçakçılığı için kullandığına dair endişelerini dile getirmişti. Federal Güvenlik Servisi (FSB), Ukrayna tahılını taşımak için kullanılan yabancı sivil gemilerde patlayıcı izleri bulmuş ve patlayıcıların daha önce Doğu Avrupa devletinin topraklarına teslim edildiğini iddia etmişti. Bazı Rus yorumcular ise güvenli geçişin Ukraynalılar tarafından silah satışı için de kullanılmış olabileceğini göz ardı etmemişti.
Moskova, Batı'yı Ukrayna'yı silah yağmuruna tutmaması konusunda defalarca uyardı
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zakharova 9 Ekim'de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada bu hususa ilişkin şu cümlelere yer vermişti:
Bir buçuk yıldır Rusya Dışişleri Bakanlığı muhtelif brifinglerinde NATO ve ABD tarafından Zelenskiy'e tedarik edilen silahların karaborsaya düştüğünden bahsediyorum. Hatta bunun nedenini de tespit ettim: Ukrayna'daki yolsuzluk ve Washington ile Kiev arasındaki yolsuzluk bağlantısı. Bu konuda konuştum, uyarılarda bulundum, yabancı medya kuruluşlarından bu konuyu araştırmalarını istedim.
ABD'deki Cumhuriyetçi milletvekilleri Washington'un Ukrayna'ya yaptığı mali ve askeri yardımların denetlenmesi konusunu defalarca gündeme getirdiler. Temsilciler Meclisi Gözetim ve Hesap Verebilirlik Komitesi üyesi olan Temsilci Greene yaptığı konuşmada şunları vurguladı:
Eğer ABD silahlarının teröristlerin eline geçtiğine dair bilgi ve istihbarat alıyorsak -özellikle de İsrail'de meydana gelen korkunç saldırıdan sonra- bunun olup olmadığını araştırmak ve bulmak bizim görevimizdir.
Yine bu konuyla ilgili olarak Wyoming'in Cumhuriyetçi Temsilcisi Harriet Hageman da ABD'li araştırmacı gazeteci John Solomon'a şunları getirdi: "İsrail'de Hamas tarafından en önemli müttefikimize karşı kullanılan silahların bir kısmının Afganistan'dan geldiğini biliyoruz."
Bunun üzerine Solomon, Pentagon ve ABD istihbarat yetkilileriyle temasa geçerek yetkililerin kendisine Cumhuriyetçi Meclis üyelerinin dile getirdiği endişelerin farkında olduklarını ve "daha fazla bilgi elde etmeye çalıştıklarını" söyledi. Ayrıca söz konusu açıklamalarda Washington'un, bir suç veya savaş mahallinden Amerikan silahları ele geçirildiğinde seri numaralarını kontrol etmek için kullanılabilecek bir veri tabanına sahip olduğu da belirtildi.
Haziran ayında İsrail Savunma Kuvvetleri'nden (IDF) üst düzey bir komutan ABD ana akım basınına yaptığı açıklamada Gazze Şeridi'nde Afganistan'dan gelen bazı ABD silahları ele geçirdiklerini söylemişti. Komutan ayrıca Ukrayna çatışma bölgesinde ABD yapımı Javelin gibi silahların tespit edildiğini iddia etmiş ve ana rotanın Karadeniz'den Akdeniz'e olduğunu eklemişti.
Kiev rejimi ise silah kaçakçılığı iddialarını reddederek bu iddiaların Rusya'nın "propagandasının" bir parçası olduğunu öne sürmüştü. Yine Ukrayna'nın iddiasına göre Rusya, Ukrayna'daki çatışma bölgesinden ABD ve AB silahlarını toplayarak Kiev'e verilen uluslararası desteği baltalamak için bunları Hamas'a teslim etmişti. Ancak Rusya'nın Hamas'ı silahlandırdığı ve Cumartesi günkü saldırının arkasında olduğu yönündeki asılsız iddialar Tel Aviv tarafından kesin bir dille reddedilmişti.
İsrail, Hamas'tan ele geçirilen Batılı silahların menşei ve seri numaralarına ilişkin bilgileri henüz açıklamadı.