EKSEN

‘İsrail’in artık geri dönme şansı yok. Bu arabanın geri vitesi yok’

Hay Eytan Yanarocak’a göre, Hamas saldırısı İsrail’i birleştirdi. Holocost’tan bu yana bir günde 1000’den fazla sivilin hayatını yitirmediğini söyleyen Yanarocak İsrail devletinin ‘meşru müdafaa’ yaptığı görüşünde. Yanarocak, Türkiye’nin Kilis vurulduğunda IŞİD’a karşı harekete geçmesine atıfta bulundu.
Sitede oku
Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin Hamas öncülüğünde 7 ve 8 Ekim tarihlerinde İsrail’ topraklarına yaptığı baskınlar bütün Ortadoğu’ya altüst edecek gelişmeleri tetiklemiş görünüyor. İsrail saldırının ardından büyük bir travma yaşarken, ‘Ortadoğu’yu yeniden şekillendireceklerini’ söyleyen İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu öncülüğünde muhalefetle iktidarın birleşmesiyle ‘savaş kabinesi’ kuruluyor. ABD bölgeye uçak gemisi grubu yollarken, İsrail ordusu yedekleri seferber ederek Gazze’ye karadan müdahaleye hazırlanıyor.
İsrail’in kuzeyinde Lübnan ve Suriye hattı da hareketli. İsrail’in Gazze’ye harekat başlatması halinde çıkabilecek bir bölgesel çatışmadan endişe edilirken, ABD de ‘caydırıcı gücünü’ ortaya koyuyor.
İsrail’deki durumu Kudüs Strateji ve Güvenlik Enstitüsü öğretim üyesi Dr. Hay Eytan Cohen Yanarocak ile konuştuk.

‘Uluslararası hukuka göre meşru olan sınırlarımız tecavüze uğradı. Meşru müdafaa hakkımızı kullanıyoruz’

Dr. Hay Eytan Yanarocak’a göre, İsrail devleti, Hamas’ın İsrailli sivilleri hedef alan baskınına misillemede bulunarak ‘meşru müdafaa hakkını’ kullanıyor. Yanarocak, İsrail devlet yetkililerinin Gazze’ye yönelik açıklamalarının bu perspektiften görülmesi gerektiğini belirtti:
“Meşru müdafaa hakkımızı kullanıyoruz. Uluslararası hukuka göre meşru olan sınırlarımız tecavüze uğradı. Sadece sınırlarımız değil, kadınlarımız tecavüze uğradı. Kırk tane bebeğimizin kafası kesildi ateşe verildi çocuklarımızla beraber. Dolayısıyla başka bir safhadayız şu anda. Şimdi dün Savunma Bakanı Yoav Galant bu cesetlerin yandığının ortaya çıkmasından sonra kameraların karşısına geçti ve ‘Karşımızdakiler, terörist olarak bildiğimiz Hamas’ın bir üst safhaya geçmiş halidir. Bu örgüt artık IŞİD gibidir’ dedi. Ve bunlar benim sözüm değil, kendisini alıntı yapacağım: ‘Bunlar insansı hayvanlar’ dedi. Tam olarak bu terimi kullandı. Artık Hamas’ın tıpkı IŞİD gibi bir terör örgütü olduğunu söyledikten sonra, Hamas’ı besleyen damarların kesileceğini, bu sebeple elektrik ve su verilmeyeceğini, Hamas’ın İsrail’den aldığı bu altyapının artık verilmeyeceğini söyledi. Bundan sonra da hala kara harekatı için altyapı hazırlanıyor.”

‘İsrail devletinin kuruluş amacı, Yahudileri korumak’

Türkiye medyasında arabuluculuktan bahsedilmesine karşın bu noktaya çok uzak olduklarını belirten Yanarocak, bu söylemlerin İsrail’de bir karşılığı bulunmadığını vurguladı. Holocost’tan bu yana tek bir gün içinde 1000’den fazla Yahudinin hiçbir zaman öldürülmediğini belirten Yanarocak, bir devletin sınırlarını koruyamaması halinde sorgulanacağını anımsattı:
“Türk medyasında bir arabuluculuk dillendiriliyor ama o duruma çok uzağız. Hatta şunu söyleyebilirim; İsrail medyasında hem hükümetin hem muhalefetin ortak olarak dile getirdiği bir politika var o da Hamas’ın siyasi ve askeri anlamda tamamen yok edilmesi. Bir de şunu söyleyeyim. 1945 yılında Yahudi soykırımı sona erdikten sonra, o tarihten bu tarihe hiçbir zaman bir gün içerisinde 1000’in üzerinde Yahudi öldürülmemişti. İsrail devletinin kuruluş amacı, Yahudileri korumak. Eğer bu devlet kendi vatandaşını koruyamıyorsa o zaman varlık sebebi sorgulanır hale gelir.
Şu anda Hizbullah terör örgütü, Lübnan’dan bizi izliyor. Vereceğimiz tepkinin ölçüsüne göre karar verecekler, kuzey İsrail’deki köylere saldırıp saldırmayacaklarına karar verecekler. İsrail Başbakanı Netanyahu, ‘Ortadoğu’nun çehresini değiştireceğiz’ dedi. Artık Gazze’de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Biz artık roket tehdidi altında, sınırdaki köylerimiz yarın ‘Hamas gelip bizi öldürür mü, kızlarımıza tecavüz eder mi, bebeklerin kafalarını keser mi’ diye düşünmeyecek. İşte biz Gazze’yi o kıvama getireceğiz. Umuyorum da getireceğiz.”

‘Türkiye de IŞİD’in saldırılarına son vermek ve sınır güvenliği için operasyon yaptı’

Yanarocak bu çatışmayı İsrail’in başlatmadığını söylerken artık ‘çarelerinin kalmadığını’, bugün Gazze’nin harap kente dönüşmesinin sebebinin de Hamas olduğunu kaydetti. Türkiye’nin terör örgütü IŞİD’in saldırılarına son vermek ve sınır güvenliğini sağlamak için 2016’da başlattığı Fırat Kalkanı harekatına atıf yapan Yanarocak, İsrail’in de buna paralel sebeplerle operasyon düzenlediğini söyledi:
“Şu anda artık ülkede sol tandanslı olan, liberal olan, merkez olan politikacılar dahil hiç kimse Hamas’ın düşürülmesinden başka hiçbir şey konuşmuyor. Artık siz sınır köylerinde, şehirlerinde insanların yaşamaya devam etmesini istiyorsanız, o köylerin hayalet kentlere dönüşmesini istemiyorsanız, yarın Hizbullah’ın Lübnan sınırından geçip aynı şeyi İsrail’in kuzeyinde yapmasını istemiyorsanız, bizim artık maalesef başka hiçbir çaremiz kalmadı. Bugün Gazze’nin harap bir kent olmasını izliyorsanız bu İsrail’in suçu değil. Bu savaşı İsrail başlatmadı. Hatırlarsanız 2016 yılında Türkiye’nin güneyindeki Kilis şehrine IŞİD sürekli roketlerle saldırıyordu. Türkiye Cumhuriyeti ne yaptı? Türkiye, her düzgün devletin yapacağını yaptı. Gitti vatandaşını korudu. Suriye’nin içerisine girdi, temizliğini yaptı. Herkes ayakta alkışladı. Doğru mu? Doğru. O zaman şu anda aynı durumda İsrail var. Bu kadar basit. Beyaz bir sayfanın üzerindeki siyah bir yazı kadar net bir durum. Dünya çapında zaten büyük bir meşruiyeti var zaten İsrail’in. Hayatımız boyunca da büyük ihtimalle böylesine bir meşruiyet almamıştı hiçbir askeri operasyonumuz.”

‘İsrail’in artık geri dönme şansı yok. Bu arabanın geri vitesi yok’

Bölgesel savaş halinin ideal senaryo olmadığını belirten Yanarocak, bunu İsrail’in çıkarmayacağını ve savaşa Lübnan’daki Hizbullah’ın ‘karar vereceği’ görüşünde. Yanarocak, ABD’nin bölgeye uçak gemisi göndermesinin üçüncü tarafları ‘caydırmak için’ olduğunu söylerken, İsrail için ‘geri dönüşü olmayan’ bir resim çizdi:
“Bölgesel savaş durumu hiç ideal bir senaryo değil. Ancak bölgesel bir savaş başlayacaksa da bu savaşı çıkartacak olan yine İsrail değil. Bakın Lübnan’dan her gün İsrail’in kuzeyine bir-iki roket atılmaya başlandı. İsrail topçu birlikleri misliyle karşılık veriyor. Zaten Amerikan savaş uçaklarının bölgeye gelmesinin sebebi de tam olarak bu. Amerikan savaş uçakları Gazze için gelmiyor. Amerikan savaş uçakları, İran’ın olaya müdahil olması, Yemen’deki Husilerin müdahil olması, Lübnan’daki Hizbullah’ın müdahil olması ihtimaline karşı, herkese ‘Sakin olun, siz girerseniz biz de gireriz’ dediği bir hamle yapıyor. Amerikalılar da bunun bölgesel bir çatışmaya dönmesini beklemiyor. Ancak sizi temin ederim ki İsrail’in artık geri dönme şansı yok. Bu arabanın geri vitesi yok.”

‘Kadınlarımıza tecavüz edildi, bebeklerimiz yakıldı, başları kesildi... Siz neyin müzakeresinden bahsediyorsunuz?’

Yanarocak, İsrail siyasetinin Gazze’ye operasyonu yapmak zorunda olduğunu söylerken, İsrail halkının Hamas’ın baskınından sonra artık tehdit altında yaşamayı kabullenmeyeceğini, siyasilerin de bunu kabullenemeyeceklerini dile getirdi:
“İsrail yola çıktı ve bu operasyon yapılmak zorunda çünkü yapılmazsa eğer, hükümetin içindeki bütün partiler baraj altı kalır. Bu ne demek biliyor musunuz? İmkansız demek. Ulusal birlik hükümeti kurulacak. Herkes topyekun bu savaşın içerisinde. İsrail’in içindeki tek çatlak sesler tabii ki Arap kökenli milletvekillerimiz ve aşırı solcu milletvekillerimiz. Bu vekiller her daim kafadan böyle, değişmeyecekler. Onlar dışındaki tüm siyasi partiler hem sağdan hem soldan bu savaşa meşruiyet veriyor, açık destek veriyor. Başka türlü düşünülemez zaten. Kadınlarımıza tecavüz edildi, bebeklerimiz yakıldı, başları kesildi... Siz neyin müzakeresinden bahsediyorsunuz? Beş sene sonra aynı şeyler yine yaşansın diye mi? Hayır, artık bir şeylerin değişmesi lazım. Bakın son on senedir Hamas’ın yapmış olduğu bütün kışkırtmalar sonucunda İsrail’deki siviller roketler altında yaşıyor. Her egemen devlet vatandaşını korur.
Ceyda Hanım, sizin evinizde bomba sığınağı var mı? Benim evimde var. Sizce normal mi? Tel-Aviv’in güneyinde yaşıyorum, saat üçte ben kızımla birlikte iki kere sığınağa girdim. Burada sirenler çaldı. Annem babam araba kullanıyordu, yolda yere yattılar kafalarını koruyarak. Hiç kimse bu şekilde yaşamamızı beklemesin. Biz artık bu şekilde yaşamayacağız, bitti artık.”

‘Bu şu anda Netanyahu’nun var olma savaşı’

İsrail sosyal medyasında Netanyahu’nun Filistin Özerk Yönetimi’ne karşı Hamas’ı destekleyerek Filistin devletinin engelleneceği yönünde 2019’da yaptığı sözleri yeniden gündeme taşınırken, Yanarocak İsrail halkının Netanyahu’dan zamanı geldiğinde hesap soracağını dile getirdi. Ancak Yanarocak, Netanyahu’nun tarih kitaplarında kara leke ile anılmamak için Gazze’yi ‘tamamen temizlemesi’ gerektiği görüşünde:
“İsrail halkı hesap soracak. Ancak şunu da masaya koyalım: Eğer bu savaş bittiği zaman hala Hamas İsrail’e roket atabilecek seviyede olursa, hala Gazze’yi siyaseten yönetiyor olursa, bu hükümet bir sandalye bile alamaz. Kendilerinden başka kimse onlara oy vermez. Bu kadar net söylüyorum size. Eğer bu hükümet bu savaş sonrasında hala bir şekilde aktif olmak istiyorsa, bir sonraki seçimlerde siyaset yapmak istiyorsa, o zaman Netanyahu görülmemiş bir şekilde devrim yapmak zorunda. Bu devrimi bugün yaptı yaptı, yapmadı o zaman tarih kitaplarında bu adamların tüm başarıları tamamen yok olacak. Bu en büyük kara leke olacak. Ancak bu savaşı bitirir, Hamas’ı bitirir, Gazze’yi tamamen temizlerse o zaman bu adamın müthiş bir ihmalkarlık yaptığı ancak sonra da İsrail’in 20 yıldır çektiği roket sorununu bitirdiği söylenerek taçlandırılacak. Dolayısıyla bu şu anda Netanyahu’nun var olma savaşı. Ayrıca bizim de normal bir hayata dönüş savaşımız. Ve biz bu savaştan artık vazgeçmeyeceğiz; bu olacak bir iş değil.”

‘Bana göre İran’dan düğmeye basıldı’

İsrail ordusunun Mısır ile Refah sınırını kuşatmanın delinmemesi mesajı vermek için bombaladığını söyleyen Yanarocak, İsrail’in 2005’te Gazze Şeridi’nden tek taraflı çekilmesi ile sorunların çözülmemiş olmasına atıfta bulundu:
“Refah sınırının bombalanmasının sebebi, daha evvelden Mısır’a açıkça söylendi. Tam bir kuşatma olduğu ve kuşatmanın delinmesine izin verilmeyeceği söylendi. Bu kuşatmanın delinmekte olduğu ortaya çıkınca da oraya saldırı yapıldı ve Gazze’deki kuşatma devam etti. Şimdi bunlar zor sorular, ben Savunma Bakanlığı’nda Netanyahu’nun yanında oturup askeri bilgileri alımyorum. Benim sizden tek farkım, İbraniceyi anadil seviyesinde konuştuğum için, İbranice basını durmaksızın takip ediyorum. Tek artım bu. Ve bu noktadan baktığımda da gerektiğinde Gazze’nin tekrar işgal edilmesi masada. Ancak İsrail, Filistinlileri yeniden yönetmek istemiyor.
Hatırlamayanlar için hatırlatalım: 2005 senesinde İsrail, bir barış antlaşması olmaksızın Gazze’den çekilmişti. Ve biz Gazze’den çıktıktan sonra ne oldu? Roket saldırılarının sıklığı arttı, menzilleri büyüdü. İlk başta Gazze’nin hemen yanı başındaki küçük köylere saldıran Hamas, daha sonra önce Aşkelon ardından Tel-Aviv’i sonra Kudüs’ü vurdu.”

‘Biz Hizbullah ile Hamas arasında sandviç mi olacağız?’

Yanarocak bir hafta önce İsrail ile Suudi Arabistan arasında normalleşme konuşulurken Hamas’ın saldırısıyla gelinen noktayı anımsattı. Bu saldırının iki ülkeyi aynı karede görmek istemeyenlerin işi olduğu görüşündeki Yanarocak, “Bunu anlamamak için ahmak olmak lazım” diye konuştu:
“Nereye kadar? Biz Hizbullah ile HAMAS arasında sandviç mi olacağız İran öyle istiyor diye? Bakın şunu da unutmayın; daha bir hafta evvel İsrail ile Suudi Arabistan’ın barışmasından bahsediyorduk. Bu saldırının düğmesine basan, görünüşe göre Suudi Arabistan ile İsrail’i aynı karede görmek istemeyen birisi, başka birisi değil. Bunu anlamamak için ahmak olmak lazım. Bu resim oldukça açık ve net.
Burada, Ortadoğu’nun bazı ülkelerinden, hatta isim verelim, bana göre İran’dan düğmeye basıldı ve Hamas kiralık katil olarak sahaya çıktı. Hamas’ın anladığım kadarıyla hesap edemediği şey, İsrail’in şu anda vermekte olduğu ve daha da sertleştireceği tepkiydi. Yani ne bekliyordunuz? Şu anda Amerika bölgeye uçak gemilerini yolladığı zaman savaşmak için yollamıyor. Tam tersine savaş çıkmasını engellemek için pozitif bir yolla gönderiyor. Eğer ABD de ‘Bu olayın arkasında İran var’ derse, yapacak bir şey kalmaz. Sizin İran’a karşı bir misillemede bulunmanız gerekir.”

‘Türkiye ile ilişkileri bozulacak diye Hamas konusundaki tutumunu değiştirmeyecek’

Yanarocak İsrail’de hiçbir devlet yetkilisinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘İsrail’i örgüt değil devlet gibi hareket etmesi’ için uyaran açıklamalarına henüz yanıt niteliğinde bir beyanda bulunmadığını belirtirken, şu anda ‘nazik’ bir süreç olduğunu belirtti. Erdoğan’ın henüz köprüleri atmış görünmediği değerlendirmesinde bulunan Yanarocak’a göre, Türkiye ve İsrail arasındaki normalleşme süreci pamuk ipliğine bağlı:
“Şimdi şöyle söyleyeyim, İsrail’de henüz Erdoğan’ın açıklamalarıyla ilgili bir devlet büyüğü açıklama yapmadı. Ama ben sizinle yayın bittikten 5 dakika sonra bir İsrail radyosunda bu defa İbranice olarak Erdoğan’ın sözlerini yorumlayacağım. İsrailliler şu anda anlamaya çalışıyor, Erdoğan’ın sözlerinin anlamını, Türkiye ile ilişkiler nereye gidiyor diye... Türkiye ile olan normalleşme pamuk ipliğine bağlı. Bu tarz bir savaşın çıkmasıyla sarsılabilecek nazik bir süreç. Buna rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan köprüleri hala yakmadı. Tabii bu yakmayacağı anlamına da gelmiyor. Belki şu anda iç kamuoyunu teskin etmek için böyle bir açıklama yapıyor olabilir. Yaşayıp görelim ancak ben kendi adıma konuşayım:
Ben hiç şaşırmıyorum eğer bu normalleşmede bir gerilim yaşanacaksa... Maalesef yine yaşanacak gibi görünüyor. Ancak İsrail, Türkiye ile olan ilişkileri bozulacak diye Hamas konusundaki tutumunu değiştirmeyecek. Bunun imkanı yok. Bu bir ulusal güvenlik meselesi. Bunun Türkiye ile bir alakası yok. Bunun kutsal mekanlarla, Yahudilik ve İslam ile, Kudüs ile bir alakası yok. Bu tamamen IŞİD benzeri bir örgütün yapmış olduğu kıyımdan sonra vereceği hesapla ilgili.”
Yorum yaz