Türkiye'nin kuzeyinde, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Boğazköy-Hattuşa'da devam eden kazı çalışmalarında şaşırtıcı bir keşif ortaya çıktı. Bir zamanlar Geç Tunç Çağı'nda Hitit İmparatorluğu'nun başkenti olan bu tarihi alan, yüzyılı aşkın bir süredir antik eserlerin hazine niteliğindeki eser ve buluşlara ev sahipliği yaptı. Ancak bu yılki kazılarda beklenmedik bir bulgu ortaya çıktı: daha önce bilinmeyen bir Hint-Avrupa dili.
Antik Yakın Doğu uzmanı Profesör Daniel Schwemer öncülüğünde yürütülen bu çalışmada geçici olarak "Kalaşma dili" olarak adlandırılan dil, kazı alanındaki bir Hitit metninin içinde tesadüfen bulundu. Profesör Schwemer açıklamasında, "Hititlerin yabancı dillerdeki ritüelleri kaydetmeye özel bir ilgileri vardı" sözlerine yer vererek geride Geç Tunç Çağı Anadolusu'nun çeşitli dilsel manzaralarına ışık tutan karmaşık bir dil dokusu bıraktıklarını ifade etti.
Kalaşma olarak adlandırılan bu metin yeni keşfedildiği için büyük ölçüde anlaşılmaz olsa da, Marburg Üniversitesi profesörü ve eski Anadolu dilleri uzmanı Elisabeth Rieken, metnin Anadolu-Hint-Avrupa dil ailesine ait olduğunu tespit etti.
Boğazköy-Hattuşa'daki tabletlerde, Hint-Avrupa dilleri Luvice ve Palaca ile Hint-Avrupa dışı bir dil olan Hattice dili de dahil olmak üzere başka yabancı dillerdeki ritüellerin alıntıları da bulunmuştu. Şimdi ise bu dillere Kalaşma eklendi. İlk bulgulara göre araştırmacılar, Palaca konuşulan bölgelere coğrafi anlamda yakın olmasına rağmen Kalaşma dilinin Luvice ile daha fazla dilsel özellik paylaştığını belirttiler. Kesin sınıflandırılması hususunda ise henüz erken olduğunun altını çizdiler.