YAŞAM

Prof.Dr. Bilge Uzun: Buda’nın vermiş olduğu öğretilerin pek çoğu, başka ifadelerle Sufizm’de de var

Psikoterapist Prof. Dr. Bilge Uzun, Serhat Sarısözen’le Gündem Dışı’nda stüdyo konuğu oldu.
Sitede oku
İlk kitabı ‘En Uzun Yollar Tek Adımla Başlar’ ile okuyucusunu bir ‘fark’Andalık’ (mindfulness) yolculuğuna çıkaran Prof. Uzun, bu defa ‘Buda'yı Ararken Rumi'yi Buldum’ ile mindfulness öğretisinin derinliklerine doğru okuyucusunu keyifli bir yolculuğa çıkarıyor. 'Buda'yı Ararken Rumi'yi Buldum' kitabı, mindfulness öğretisinin temellerini araştıran Süveyda'nın sıradışı yolculuğunu okuyuculara taşıyor.
“Bu yolculuk benim Nepal’e Katmandu’ya tek yön bir bilet almamla başladı" diyen Uzun, "Bir taraftan bilimsel bir yaklaşımı mindfulness’ı aramaya çıkmıştım. Mindfulness’ın temelinin Budizm, Budizm’in de tenelinin Katmandu olduğu biliniyor. Dolayısıyla öncelikle oraya bir yolculuktu fakat orada fark ettim ki bu, benim kendi içime bir yolculuk. Katmandu’da bie manastırda 10-15 gün kalırken, meditasyon öğrenirken, oradaki yoksunluğu, inzivayı yaşarken kendi içime doğru yolculuğa çıkmıştım. Döndükten sonra da bunu kitabıma dönüştürmem gerektiğini düşündüm” şeklinde konuştu ve şunları aktardı:
“Kendi iç dünyasında önemli bir dönüşüm yaşayan akademisyen Süveyda, mindfulness öğretisinin çıkış noktasını özümsemek için yaptığı Nepal yolculuğu ile başlayan hikâyesi, Buda’dan Mevlana’ya uzanan felsefi bir portre çiziyor. Yeşil bir ışığın peşinden giden Süveyda, yol boyunca iç hesaplaşmalar yaşarken; öğrendikleri çerçevesinde geçmişiyle barış sağlamayı da başarıyor. Açlığı, sefaleti ve ölümü gören Süveyda’nın, özgürlüğü seçip çıktığı bu macera dolu arayıştaki son durağı ise aşk oluyor”
“İnsan, sonsuz birliğin koynundan bir kıvılcım olarak kopar ve dünyaya gelir" diyen Uzun sözlerine ayrıntılar vererek devam etti:

"O birliğin gizi, kalbindeki kara bir lekede gizlenir. Yaşam, bir gün o saf birliğe dönene kadar bilinmezlikle seyreder. Tekamül denilen bu birliğe dönüş için tevafuk-i vesileler gereklidir. Buda’nın doğduğu topraklara merak salan Süveyda, olduğu topraklarda o gize ulaşır. O saf birliğe döner. Konya’da aşkını o bedene yerleştirir. Beşerî aşk ilahi aşkın dünyaca tecelli ettiği halidir. Önce can olur, sonra gam, sonra da kocaman bir hiç. Katmandu’ya uzanan yoldan Agra’ya ulaşan, Konya sokaklarında sonsuzluğa eren bir aşk hikayesi... Evrenin gönderdiği mesaj misali yeniden ve yeniden karşısına çıkan, ama hayal ama gerçek bir 'aşk'. Önce can olan, sonra gam, sonra da kocaman bir hiç”

Ayrıca Uzun, “Buda’nın vermiş olduğu öğretilerin pek çoğu, benzerleri başka ifadelerle Sufizm’de de verilmiş. Niye Rumi, Sufizm dediğimizde aslında dinden bağımsız seküler bir yaklaşım olduğu için… Ve ‘kim olursan ol yine gel’ gibi bir yaklaşım olduğu için aslında… Budizmin öğretilerinde olan şeyin aslında bizde de olduğunu vurgulamaya çalışıyorum” diye konuştu.
Yorum yaz