TÜRKİYE

İstanbul susuz kalmak üzere mi? 'Yağmur suları biriktirilmeli, kullanılan su geri dönüştürülmeli'

Dünyanın yakın gelecekte en büyük sorunu su sıkıntısı mı olacak? 'Su savaşları çok da uzak değil' demek mümkün mü? Gittikçe barajlardaki suyu azalan İstanbul, büyük bir krizin eşiğinde mi? gibi çok sayıda sorunun cevaplarını Dr. Güven Özdemir Sputnik'e değerlendirdi.
Sitede oku
İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin (İSKİ) rakamlarına göre İstanbul'da barajların doluluk oranı 21 Eylül 2023 itibariyle yüzde 24.43'e inmiş durumda. Sadece İstanbul değil, dünya çapında bir su krizi yaşanma ihtimali ve bu duruma neden olan süreçleri Anadolu Bil Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı Dr. Güven Özdemir, Sputnik için yorumladı.
Dünyayı olumsuz yönde etkileyen iklim krizinin Türkiye'yi de etkilediğini söyleyen Özdemir, 1900‘lü yıllardan itibaren dünya nüfusunun artması ve sanayileşmenin hızla yaygınlaşması, buna paralel olarak enerji gereksiniminin ortaya çıktığını belirtti.
"Enerji kaynaklarının kullanımı fosil yakıtlardan (Kömür, petrol türevleri) olduğu için Atmosferdeki sera gazlarının (Karbondioksit Vs. ) aşırı miktarda artması yer seviyesindeki hava sıcaklıklarının hızla artmasına; metropoller üzerinde ısı adalarının oluşmasına neden olmaktadır" diyen Güven Özdemir ortalama sıcaklık artışının mevsimlerdeki anormalliklere neden olduğunu belirtti:
"Şu anda ortalama sıcaklık artışının 1.3 derece santigrata ulaştığı belirtilmektedir. 2023 yılına kadar 1,5 derece santigratda tutulması zor görünmektedir. Atmosferdeki bu değişim hava olaylarına da etkin bir şekilde yansımakta, mevsimlerde anormalliklere neden olmaktadır. Deniz suyu sıcaklıklarının artması, buzulların erimesi, ani yağış ve sellerin hortumların sıklaşması gibi olaylar görülmektedir."

Sosyo-ekonomik kriz, göç ve su savaşları

Dr. Güven Özdemir'e göre 'uzun periyotta yağışların azalması ve buna bağlı olarak hidrolojik kuraklığın neticesinde göllerin kuruması, akarsuların ve yeraltı sularının azalması ve daha sonrasında tarımsal kuraklığın oluşmasına neden oluyor. Bu da sosyo- ekonomik krizlerin, göçlerin yaşanmasına ve ilerde de su savaşlarının çıkacağına işaret ediyor.
Metropollerdeki nüfus yoğunluğunun su kullanımını da artırdığına dikkati çeken Özdemir "Su sarfiyatının artmasına paralel olarak yağışların azalması nedeni ile barajlarımızdaki su rezervi hızla azalmaktadır ve bugün itibari ile barajlarımızdaki ortalama doluluk oranları yüzde 24,97 gerilemiştir" dedi.
İstanbul'a su sağlayan barajların toplam kapasitesinin 868 milyon metreküp olduğunu ifade eden Güven Özdemir, İstanbul'daki kuraklığın boyutuna dair şu açıklamada bulundu:
"Yani barajlar 216 milyon metreküp doluluk miktarına sahiptir. Melen ve Yeşilçay’dan İstanbul’a su sağlanmaktadır. 2023 Ocak ayından bugüne kadar Melen ve Yeşilçay’dan 558,47 milyon su çekilmiştir. Melen’den 454,78 milyon metreküp, Yeşilçay’dan ise 103,69 milyon su çekilmiştir. Bu da İstanbul barajlarının kapasitesinin yüzde 68’i kadar su sağlandığını göstermektedir. Bu da kuraklığın boyutunu gözler önüne sermektedir."
Güven Özdemir, Sputnik'e yaptığı değerlendirmede "Tabi ki devletimiz İstanbul bir gibi metropolü susuz bırakmayacaktır. Fakat halkımız ciddi bir şekilde su tasarrufu yaparak, yağmur sularını biriktirerek, kullanılan suyun geri dönüşümünü sağlayarak duruma yardımcı olmak zorundadır. Devletimiz güçlüdür. Devlet Su işleri (DSİ) gibi çok güçlü kurumlarımız mevcuttur. Bu kuruluşlarımız su temini konusunda her türlü alternatifleri düşünmektedir" ifadelerine yer verdi.
Yorum yaz