ABD ve Avrupa’nın desteğiyle Ukrayna’daki Zelenskiy yönetiminin 4 Haziran’da başlattığı taarruz işe yaramazken, Güney Kafkasya ısınıyor. Azerbaycan ile Ermenistan arasında 2020’deki Dağlık Karabağ savaşı Rusya Federasyonu’nun arabuluculuğunda sağlanan ateşkesle sonuçlanmışken, hünez kalıcı barış anlaşması imzalanamadı. Bakü, 1990’lardan beri ilk kez uluslararası hukuka göre kendisine ait topraklarının çoğunda kontrolü ele almışken, son gerilim Moskova-Erivan-Bakü’nün üçlü bildirilerinde geçen ulaşım koridorları üzerinden yaşanıyor.
İlham Aliyev’in 2020’deki toprak kazanımlarında Türkiye’nin yanı sıra İsrail’in desteği rol oynamışken, Ermenistan’daki Paşinyan hükümeti son dönemde Rusya Federasyonu’na karşı olumsuz söylemleri eşliğinde ABD ve AB’ye meyletme işaretleri veriyor. Kolektif Güvenlik Örgütü yerine NATO ile ortak tatbikatı seçen Erivan, ‘Rusya’nın kendilerini koruyamadığı’ söylemi geliştirmekte. Daha da ötesinde NATO'nun Avrupa Genişleme Komitesi Başkanı Gunther Fehlinger, Ermenistan'ı ittifaka katılmaya davet etti.
Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü savunan ancak Ermenistan’la yakınlığıyla tanınan İran da gerek son yıllardaki İsrail faktörü gerekse ABD’nin Erivan’la yakınlığından rahatsız görünüyor. Azerbaycan’ın Nahçıvan’daki topraklarıyla bağlantısını Zangezur koridorundan sağlamak istemesi ve Türkiye’nin buna destek vermesi de Erivan’la bağlantısının kesilmesi riskiyle Tahran’ı rahatsız ediyor.
2020 ateşkesinin mimarı Rusya Federasyonu ise Laçin üzerinden son dönemde sorun kaynağı haline gelmiş insani koridorun oluşturulmasını sağlamaya çalışıyor. Son olarak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Paşinyan yönetiminin Azerbaycan’ın egemenlik haklarını bizzat tanıdığını anımsatırken, Ermeni Başbakanı ile aralarında özel bir sorun yaşanmadığını kaydetti. Uzmanlar, Moskova’nın dikkati Donbass’ta iken, Güney Kafkasya’daki gerilime dikkat çekiliyorlar.
Gelişmeleri araştırmacı yazar Alptekin Dursunoğlu ile konuştuk.
‘Zangezur Koridoru tek taraflı açılamaz’
Alptekin Dursunoğlu’na göre, anlaşmazlığın temelinde 2020’deki ateşkes mutabakatının 9’uncu maddesinin taraflarca farklı yorumlanması etkili. Dursunoğlu, meselenin tek taraflı çözümü bulunduğu görüşünde:
“Zangezur Koridoru denen şey nedir? Bu çatışma neden oluyor? Gözlemleyebildiğim kadarıyla bir kör dövüşü söz konusu. Zangezur Koridoru, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in iddia ettiği gibi tek taraflı açılamaz. İlham Aliyev 2021 yılında şöyle dedi: ‘Zangezur Koridoru’nun oluşturulması çıkarlarımızla örtüşüyor. Ermenistan istese de istemese de bu koridor açılacak. Ermenistan arzu ederse daha kolay açılacak bu koridor ancak istemezse farklı şekillerde açılacak.’ Bu mesele tek taraflı çözülemez. Yani bu iki ülke arasında bir sorun. Bu sorun ne zaman ortaya çıktı? İkinci Karabağ Savaşı’ndan sonra 2020 Kasım’da, Rusya’nın arabuluculuğu ile ateşkes anlaşması imzalandı. Zangezur Koridoru mevzusu da bu anlaşmanın 9’uncu maddesine dayanıyor. İki taraf da bu 9’uncu maddeyi biraz kendine göre yorumluyor.
‘İki taraf da koridordan başka yeri anlıyor’
Dursunoğlu, 10 Kasım 2020 bildirisinde ulaşım koridorları açılmasına dair 9’uncu maddeyi anımsatırken, zikredilen koridor konusunda Azerbaycan’ın Zangezur’u, Ermenistan’ın ise Laçın’ı anladığını vurguladı. Dursunoğlu, iki tarafın güzergah konusunda kafasındakinin birbirini tutmadığını belirtti:
Şimdi 9’uncu madde şöyle: ‘Bölgedeki tüm ekonomi ve ulaşım bağlantıları üzerindeki engellemeler kaldırılır. Ermenistan, insanlar-araçlar-kargoların her iki yönde seyahati amacıyla Azeraycan’ın batı bölgeleri ile Nahçivan arasındaki ulaşımı garanti eder. Ulaşımın güvenliği Rusya’nın barış güçleri tarafından gerçekleştirilir. Burada da sorun yok. Sorun şurada: Tarafların mutabakatı ile, Nahçıvan ve Azerbaycan’ın batı bölgeleri arasında yeni ulaşım yollarının inşası sağlanacak mı? Azerbaycan bu maddeden hareketle diyor ki, ‘Bu bize Zangezur Koridoru’nun açılacağını tahahhüt ediyor. Ulaşım yolu demek Zangezur koridoru demektir. Dolayısıyla taraflar bu ateşkes anlaşması ile koridor konusunda mutabakat vardır.’
Ermenistan ise şöyle diyor: Bu ulaşım yollarının açılmasını destekliyor. Ama diyorlar, ‘Zangezur koridoru diye bir şey metinde yok’. Ateşkes metninde hakikaten Zangezur ibaresi geçmiyor. Ermenistan’a göre anlaşmada geçen tek koridor Laçın Koridoru. Yani Ermenistan ile Karabağ arasındaki bağlantıyı sağlayan koridorun olduğunu savunuyorlar. Paşinyan, 2022 yılında Katar’ın El Cezire kanalına konuştu ve şöyle dedi: ‘Sözde koridor ifadesi bizim için kabul edilemez ve kırmızı çizgidir. Üçlü anlaşmaya göre tek koridor vardır o da Laçın.” Aynı yıl eylül ayında başka bir röportaj verdi ve şöyle dedi: ‘Kimseye Ermeni toprakları içinde koridor vermeyeceğiz. Ancak bir yol açacağız, buna da her an hazırız. Teklifimizi sunduk. Azerbaycan kabul eder veya etmez. Biz hazırız, her an uygulayabiliriz.’
Anlaşmada Zangezur Koridoru ibaresi geçmediği için iki taraf da başka türlü yorumluyor. Sorun da burada. Azerbaycan’ın kafasındaki güzergah ile Ermenistan’ın kafasındaki güzergah birbirini tutmuyor. Hukuksal statü konusunda da bir görüş farkı var. O açılacak yol Azerbaycan toprağı mı, Ermenistan toprağı mı sayılacak, bu konu da tartışılıyor.”
‘İran harita değişikliği istemiyor, sorunu çözebilecek tek taraf var, o da Rusya’
Dursunoğlu, jeopolitik resimdeki sıkıntılı görüntüyü de özetledi. Türkiye’nin Azerbaycan’ı Nahçıvan’a bağlayacak rota üzerinden ‘Turan koridoru’ da denen Orta Asya bağlantısını istediğini belirten Dursunoğlu, İran’ın ise Ermenistan’la bağlantısını kesecek bir harita değişikliğini kendisinin tecridi olarak okuduğunu vurguladı. Moskova’nın Erivan’ın ABD’yi bölgeye sokma girişimlerinden, İran’ın ise hem aynı girişim hem de Azerbaycan’daki İsrail faktöründen rahatsız olduğunu belirtti:
“Tarafların mutabakatıyla ve Rusya’nın güvenliğiyle kurulacak bir yoldan bahsediliyor. Taraflar şunlar: Tü rkiye, Azerbaycan’ı destekliyor böylece Nahçıvan ve Azerbaycan üzerinden Orta Asya’ya bağlanacak. Zaten ‘Turan Koridoru’ da deniliyor, amaç da bu. İran ise Ermenistan’ın tezini destekliyor. Sebebi de şu, İran’a göre bu koridor ile İran ve Ermenistan sınırı kapatılıyor. İran bunu bir jeopolitik değişim, bir harita değişikliği olarak okuyor ve kendisinin izole edildiğini düşünüyor. Ermenistan ile sınırlarını kapatacak her türlü girişime karşı çıktıklarını söylüyor. Bu sorunu çözecek, son sözü söyleyebilecek tek bir taraf var o da Rusya. Rusya hangi tarafı destekler ve nasıl bir çözüm önerirse, taraflar o konuda anlaşmak zorunda kalacak. Bu tartışılmaz. Peki Rusya bunu neden yapamıyor veya yapmıyor? Birincisi Ermenistan’da Paşinyan yönetimi var. Azerbaycan’ın Karabağ’ı işgalden kurtardığı 2020’deki savaş, biraz da Rusya’nın İlham Aliyev’i kullanarak Paşinyan’ı cezalandırma yöntemiydi.”
Ermenistan’ın bölgeye ABD’yi ve Batılı güçleri sokma girişimi, Rusya’da rahatsızlık yaratıyor. İran’ın iki taraftan rahatsızlığı var; Ermenistan’ın bölge dışı güçleri, mesela ABD’yi bölgeye taşıması İran’ı rahatsız ediyor. Azerbaycan ile ilgili de İsrail’i İran’ın kuzey sınırına taşıdığına yönelik rahatsızlıklar var. Zaten İsrail yetkilileri açıkça söylüyor. Azerbaycan’da ‘İsrail için’ ofis tesis edildi diyor.”
‘İran Türkiye’nin Gürcistan üzerinden koridor kurabileceğini söylüyor’
Tahran’ın Erivan’ın, Ankara’nın ise Bakü’nün tezlerini desteklediklerini belirten Dursunoğlu, özellikle İran’ın Ankara’nın arzu ettiği koridoru Gürcistan üzerinden kurabileceği görüşünü taşıdığını dile getirdi. Dursunoğlu, aksi halde İranlıların ‘tecrit edilmiş’ hissedeceklerini belirtti. Dursunoğlu, bölgedeki diğer tarafların gözettikleri ‘hassas dengelere’ de işaret etti:
“Sorun Azerbaycan ve Ermenistan arasında. İran, bu konuda Ermenistan’ın tezini destekliyor. Türkiye ise tam tersine Azerbaycan’ın tezini destekliyor. İran, Türkiye’nin tavrını da düşmanca algılıyor. Türkiye’nin bu koridoru Gürcistan üzerinden kurabileceğini öne süren İran, kendilerinin izole edilmek istendiğini söylüyor. NATO’nun ve bölge dışı güçlerin Kafkasya’ya geleceğini, bir ‘NATO-TURAN Koridoru’ açılacağını dile getiriyorlar. Dolayısıyla bu meselenin çözümü ancak Rusya’nın karar vericiliğinde saklı. Ancak Rusya’nın da handikapları var. Birincisi Ukrayna Savaşı sebebiyle hem Türkiye hem de İran ile yürütmesi gereken hassas bir denge var. İran ile askeri anlaşmaları var. Türkiye ile ise Batı’nın Ukrayna desteğini frenlemek için Türkiye’nin diplomatik çabalarına ihtiyaç duyuyor. Dolayısıyla dengeyi koruması gerekiyor. Ama Ermenistan’da da Paşinyan var, denkleme o da giriyor. Rusya bu handikaplar sebebiyle kesin karar alamıyor.”
‘Rusya istemedikçe, izin vermedikçe kimse sorunu tek taraflı çözemez’
Rusya Federasyonu, 2020’de 2. Karabağ Savaşı’nı arabuluculuk girişimi ile diplomasi masasına taşımış ve ateşkes anlaşmasının imzalanmasını sağlamıştı. Dursunoğlu’na göre, koridor krizinin anahtarı da Rusya’nın alacağı karara bağlı:
“Putin sorun yok dedi. Yani gerçekten de Rusya açısından sorun yok. Her şey onların kontrolü altında. Şu anda taraflar kendi tezlerini ortaya koyuyor, karşı tarafı suçluyor. Bunlar Rusya açısından kendi kontrolü altında olmayan durumlar değil. Metinde ‘iki tarafın mutabakatı’ ifadesi var bu bir. İkincisi, o koridorun güvenliği Rusya tarafından sağlanacak. Üçüncüsü, bu durum sürüncemede kaldıkça statüko devam edecek. Ve kimse Rusya’ya rağmen tek taraflı adım atamayacak. İlham Aliyev ‘gerekirse zorla yaparız’ demişti. Yapamazsınız. Bunu Rusya istemedikçe, izin vermedikçe kimse sorunu tek taraflı çözemez. Peki Rusya’yı kesin böyle tek taraflı çözüme yöneltebilecek şey ne olabilir? NATO’nun veya bölge dışı güçlerin oraya fiilen girmeye başlaması ve Rusya açısından bunun tehlike olarak algılanması halinde, Rusya son noktayı koyar. Fakat şu anda her şey Rusya’nın kontrolü altında ve Putin orada bir sorun olmadığını söyledi.”
‘Başkentler bu işleri böyle yürütmüyor ama medya hemen savaş senaryoları çıkarıyor’
Gerek Türkiye’de gerek ise taraf olan diğer ülkelerin basınlarında çatışma ve savaş senaryoları çizildiğini belirten Dursunoğlu’na göre medyadaki eğilim, devletlerin izledikleri diplomasiyi ve politikaları yansıtmıyor:
“Bu iş medyaya intikal ettiğinde ben hayretler içerisinde kalıyorum. Ürkütücü şeyler. Doğrudan savaş ihtimalleri konuşuluyor. Bu meseleler böyle yürütülmüyor. İran ile Azerbaycan arasında sorun şu: İran Dağlık Karabağ’ı taa 1990’lardan beri Azerbaycan toprağı, Ermenistan’ı da işgalci olarak tanımlamıştı. Azerbaycan’ın topraklarını kurtarması, İran’ı rahatsız etmedi. İran ve Azerbaycan ilişkilerini zehirleyen faktörlerden birincisi İsrail-Azerbaycan yakınlaşması. İkincisi de Ermenistan ve İran arasındaki coğrafi bağlantıyı kesecek olan Zangezur Koridoru. Hatta İran medyasında şöyle senaryolar var: Orası Ermenistan’ın Syunik şehri. Azerbaycan’ın orayı askeri yolla ele geçirip Nahçıvan ile bağlayacağı konuşuluyor. İran’ın da sınır değişikliğine izin vermeyeceğini gerekirse askeri müdahale yapabileceği yazılıp çiziliyor. Yani masada bunlar yok şu anda. Paşinyan ateşkes anlaşmasında koridor yok ama yollar açılabilir diyor. Ama güzergahı kendisinin çizeceğini söylüyor. Bu tür olaylar her tarafın medyasında köpürtüldüğü için gerilim artmış gibi görünüyor ama başkentler böyle düşünmüyor ve başkentler bu işleri böyle yürütmüyor.”