“Dışarıdan gelen büyükelçiler bize hep şunu söylediler. ‘Biz böyle bir depremin dörtte birini kendi ülkemizde yaşasaydık, emin olun altından kalkamazdık’. ABD'de iki sene kadar önce kasırga oldu. Hala devlet oraya giremedi. Almanya'da 1,5 sene oluyor. Biz sel felaketine bölge var. Geçenlerde vatandaşlar gösteri yapıyordu. Daha devlet gelmedi diye. Çok şükür bizler millet olarak orada hep birlikte yaraları sarmaya gayret ettik. Böyle bir milletin üyesi olmak, ferdi olmak, o milletten bir parça olmak emin olun hepimiz için gurur vesilesi. 1 milyon 900 bin civarında vatandaşımız evinden uzakta. Bir taraftan evler yapmaya başladık. 200 bine yakın ihale yaptık, evler yapılıyor. 2-3 ay sonra yavaş yavaş teslimine geçeceğiz. Yeni bulduğumuz formülle kentsel dönüşümü başlattık. İnşallah kısa süre içerisinde desteklenecek ve vatandaşlar evlerinin bir an önce yapacaklar.
Japonya'da Türkiye bir cami inşa ettirmiş. Bir vesileyle oraya gittiğimizde orada Bursa'dan giden hafız efendi bize şunu anlattı. ‘Japonya'ya geldim, galiba ilk haftaydı. Aşırı bir deprem oldu. Ben eşim, kızım pijamalarla biz sokağa kendimizi attık. Bir açıklık alan bulduk. Oraya kadar koştuk, beklemeye başladık fakat aradan on, on beş dakika geçti, ne gelen var, ne giden. Sonra utandık o halimizden. Eve geri döndük. Ertesi gün camiye geldiğinde Kırım Türkleri var orada. Onları anlattım. Onlar bana güldüler niye gülüyorsunuz dedim. Sen ne diye kendini dışarı attın ki dediler. Biz de böyle dedim, siz ne yaptınız peki diye sordum, deprem biraz fazla salladıysa, sağa döndük, sola döndük’ dediler.
Japonya'da deprem olduğunda eğer insanlar sağa ve sola dönerek, uykularına devam ediyorsa, burada da deprem olduğunda bizler kendimizi dışarıya atıp, can havliyle, ne yapacağımızı bilmiyorsak bu işte bir gariplik var. Allah'a şükür bizler çalışkan bir milletiz. Hem de gayretli bir milletiz. Okullarımız var, tahsilli insanlarımız var, bilim adamlarımız var. Onların yol göstericiliğinde konutlarımızı sağlıklı bir şekilde artık yapmamız lazım. Böyle olmazsa her seferinde dizimize vururuz, ağlamaya devam ederiz. Bundan sonra inşallah bizler öyle konutlar inşa edeceğiz ki deprem 9 dereceye kadar olsa bile hiçbirimiz yerimizden kımıldamadan hayatımızı sürdüreceğiz.”