BRICS ülkelerinin temsilcileri Güney Afrika'nın Johannesburg kentinde düzenlenen zirvede bir araya geldi. BRICS zirvesinde ele alınan konuların başında doların hegemonyasını kırmak için atılacak adımlar yer alıyor.
Zirvenin ana gündem maddesini, ABD dolarına rakip olması planlanan BRICS ortak para birimi teşkil ediyor. BRICS'in ekonomik hacmi göz önüne alındığında, ortak para biriminin ABD dolarının küresel hegemonyasını kırabileceği değerlendirmeleri yapılıyor. Yine zirvede BRICS ülkelerinin kendi aralarındaki ticaretlerde yere para birimleri kullanmaları gibi başlıklara değerlendiriliyor.
Johannesburg'daki BRICS Zirvesinde canlı bağlantı yoluyla bir konuşma gerçekleştiren Rusya Devlet Başkanı Putin, BRICS ülkeleri arasındaki mali işlemlerde geri dönülmez bir dedolarizasyon sürecinin devam ettiğini vurguladı. BRICS ülkelerinin eşitlik ve ortaklık desteği ilkeleri ile işbirliği yaptıklarına dikkat çeken Putin, Rusya’nın ortakları ile ticaret cirosunun 230 milyar doları aştığının altını çizdi.
‘Doların hakimiyeti kırılmaya çalışılıyor’
22-24 Ağustos tarihlerinde gerçekleşen 15. BRICS Zirvesinde dedolarizasyon başlığının ele alınmasını ve Rusya Devlet Başkanı Putin’in açıklamalarını Sputnik’e değerlendiren Ekonomist Prof. Dr. Aziz Konukman şu ifadeleri kullandı:
“Doların hakimiyetini ortadan kaldırmak için başlayan bir süreç var. Çin ve Rusya devamlı olarak ABD ile çelişkiler içinde. Özellikle BRICS içerisinde bu konun gündeme gelmesi o bloklar arasındaki kavgayı da gösteriyor. Kesinlikle doların hegemonyasının kırılması istiyorlar. Çünkü Dolar’da senyoraj hakkı ABD’de. Parayı basan taraf her zaman avantajlı oluyor. Doların çöktüğü 1970’li yıllarda devamlı para basarak lehine bir düzenleme yaptı ABD. Ülkede ABD'nin hegemonyası devam ediyor, BRICS ülkeleri biz bu süreci tersine çevirmek istiyoruz ve dolarlaşmadan uzaklaşmak istiyoruz diyorlar. Dünyada ABD’nin etkisi devam ediyor. Herkes Dolar ile alışverişe devam ediyor. Ama bunu Rusya ve Çin gibi ülkeler kırmayı başardı. Ama Dolara bağımlılık şu anda devam ediyor. Çoğunluk olarak ülkeler Euro ve Dolar üzerinden ticaretini yapıyor. Ama bu tür anlaşmalar yapılırsa ülkelerde dolarizasyondan uzaklaşma olabilir. Bu süreç ülkelerin tutumuna bağlı. Bizim dış ticaret hacmimiz dolara bağımlı olduğu için ithal girdilere bağımlı bir ekonomiyiz. Kurda bir liralık bir artış Türkiye ekonomisini allak bullak ediyor. Eğer dedolarizasyon yapılabilir ise en çok bizim işimize yarar.