Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vang Vınbin, Pekin'de düzenlediği günlük basın toplantısında konuyla ilgili soruya verdiği yanıtta, Asya-Pasifik bölgesinin dünya için "barış ve kalkınma çıpası" olduğunu belirterek yeniden jeopolitik rekabetin alanı haline gelmemesi gerektiğini vurguladı.
Güvenlik alanında değişimin ve düzensizliğin hakim olduğu bir dünyada tüm ülkelerin, "insanlık için ortak güvenliği paylaşan topluluk" anlayışıyla hareket etmeleri ve güvenlik alanındaki sorunları çok taraflılıkla ele almaları gerektiğini kaydeden Sözcü Vang, "Dışlayıcı gruplar oluşturmaya, bloklar arası cepheleşmeyi ve askeri blokları Asya-Pasifik'e taşımaya yönelik girişimlere bölge ülkeleri karşı çıkacaktır" dedi.
Vang, hiçbir ülkenin kendi güvenliğini başka ülkelerin güvenlik çıkarları, bölgesel barış ve istikrarı pahasına sağlayamayacağının altını çizerek, "Asya-Pasifik, barış ve kalkınmanın çıpası, ekonomik işbirliği ve büyümenin vadedilmiş topraklarıdır, yeniden jeopolitik rekabetin güreş meydanı haline getirilmemelidir" ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı Joe Biden'ın ev sahipliğinde bugün başlayacak zirveye Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk-yeol ve Japonya Başbakanı Kişida Fumio katılacak.
Yakın geçmişte tarihi görüşmelere tanıklık eden Amerikan başkanlarının Maryland eyaletindeki sayfiyesi Camp David'deki zirvede tarafların Kuzey Kore'ye karşı askeri işbirliğini geliştirme planlarını açıklaması bekleniyor.
Zirvenin arka planında ABD'nin Çin'in artan küresel ve bölgesel gücüne karşı onun Doğu Asya'daki komşusu olan iki ortağıyla ittifak bağlarını güçlendirme niyetinin işaretlerini görmesi, Pekin'in üçlü buluşmayı dikkatle ve endişeyle izlemesine yol açıyor.
'Yeni bir soğuk savaşın trompetleri
Ülkeyi yöneten Çin Komünist Partisinin (ÇKP) yayın organı Global Times gazetesinde yayımlanan başyazıda Camp David'de yapılması planlanan üçlü zirvenin "yeni bir soğuk savaşın trompetlerini çaldığı", bunun "Kuzeydoğu Asya ve tüm dünya için uğursuz bir işaret olduğu" yorumu yapıldı.
Zirve buluşmasının "güvenliğin paylaşılması" adı altında yeni bir güvenlik bloku oluşturmayı hedeflediği savunulan yazıda, "Bu yapısı itibarıyla ideolojik tınıları ve eşitsizlikleri güçlendiren, yaklaşımı itibarıyla ise açıkça dışlayıcılığa, rekabete, blok temelli kamplaşmaya meyleden bir birliktelik" değerlendirmesine yer verildi.
Öte yandan Pekin yönetiminin, liderlerin zirvede yapacakları açıklamalarda egemenlik ihtilafı içinde bulunduğu Tayvan'a ilişkin ifadelerine karşı hassas olacağı öngörülüyor.