ABD Dışişleri Bakanlığı, 9 Ağustos'ta, dünya genelinde ırkçılık, ayrımcılık ve yabancı düşmanlığına karşı mücadelede öne çıkan sivil toplum aktivistlerine yıllık olarak verilen "Uluslararası Irkçılıkla Mücadele Kahramanları" ödülünü, bu yıl Tunuslu aktivist Saadia Mosbah'a takdim etti.
Etkinliğe ilişkin ABD'nin Tunus Büyükelçiliği'nin Facebook sayfasında yayımlanan bildiride, şu ifadelere yer verildi:
"Tunuslu aktivist Saadia Mosbah, ırk ayrımcılığına karşı mücadeleye hayatını adamış ve siyah Tunusluların haklarını savunmuştur. Bu ödül, olağanüstü cesaretine, liderliğine, etnik ve ırksal olarak marjinalize edilmiş toplulukların insan haklarını, özellikle de yerli halkın haklarını ilerletme bağlılığına olan takdirimizi ifade ediyor."
Açıklamanın devamında, "Saadia Mosbah, Tunuslu bir aktivist olarak hayatını ırk ayrımcılığına, önyargılara ve Tunuslu siyah topluluğun haklarını savunmaya adadı. Başkan Bin Ali döneminde ırk ayrımcılığına karşı mücadele eden bir kurumun başlatılmasına yönelik birkaç başarısız denemenin ardından, 2013 yılında 'Manamti' (Rüyam) Derneği'ni kurdu. Bu dernek, çeşitliliğin ve eşitliğin değerini artırmayı, kamu alanlarında ırkçılığı kınamayı, herkesin yasal korumasını sağlamayı ve siyah topluluklarının kültürel alandaki yerini yükseltmeyi, toplumlarında sosyal ve ekonomik kalkınmayı teşvik etmeyi amaçlamaktadır" ifadeleri kullanıldı.
Mosbah'ın ve diğer insan hakları aktivistlerinin çabalarının, 9 Ekim 2018 tarihinde Tunus'ta ırk ayrımcılığını yasaklayan bir yasanın kabul edilmesine yardımcı olduğu belirtilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
"Bu yasa, Saadia Mosbah'a göre tamamlanmamış bir başarı olarak kabul edilmektedir çünkü din, dil veya cilt rengine dayalı tüm ayrımcılık biçimlerini kınamayan evrensel bir beyana sahip değildir."
Açıklama revize edildi
Ancak daha sonra geniş çaplı bir tepki gelince, "yerli halk" terimi açıklamadan kaldırıldı.
'Asıl bu ders Amerikalılara öğretilmeli'
Tunus medyası ve Tunuslu aktivistler, açıklamada yer alan "yerli halk" teriminin kullanılmasından dolayı ABD Büyükelçiliği'ne büyük eleştirilerde bulundu.
Tunuslu gazeteci Samir El Vafi, Arapçanın, ABD Büyükelçiliği'nin sayfasında, günlük olarak aşağıladığını belirterek, "Bugün ABD Büyükelçiliği, Tunus'la ilgili yaptığı açıklamasında 'yerli halk' terimini kullanıyor. Bu provokatif, kötü niyetli bir ifade ve bin türlü yoruma açık. Saygısızlık ve zevksizlik içeriyor. 'Yerli halk' teriminin anlamını, Kızılderililerle yaşadıkları trajik hikayede, Amerikalılardan daha iyi anlayan yok. Asıl bu ders onlara öğretilmeli!" dedi.
Araştırmacı ve siyasi analist Raafat El Tabib, açıklamaya verdiği tepkide, şunları yazdı:
"Gerici siyasi çekişmeler ile seviyesiz ve paralı medyanın hüküm sürdüğü bir zamanda, ulusal egemenliğimizi, halkımızın kimliğini ve toplumsal birliğimizi ezen (yok sayan) ABD Büyükelçiliği'nin paylaşımı görmezden gelindi. Bu paylaşım, 'İnsan Haklarının Yükselişi, Özellikle Yerli Halkın Hakları' konulu bir mesaj içermektedir, özellikle de etnik ve ırksal olarak marjinalleşmiş topluluklardan oluşan Tunus'ta. ABD diplomatik misyonuna göre"