SEYİR HALİ

Gücücek Doğal Yaşamı Koruma Derneği: 'Beach club'lar yüzünden anayasal hakkımızı kullanamıyoruz

Gücücek Koyu’nda anayasal bir hak mücadelesi verdiklerini anlatan Avukat Gacar, "Bu ‘Beach club’ denilen plaj işletmeleri Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının üstünde oldukları için bizler anayasal hakkımızı kullanamıyoruz. Giremediğimiz o plajdaki her kum tanesine 85 milyonda 1 oranında ortağız” dedi.
Sitede oku
Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programına Gücücek Doğal Yaşamı Koruma Derneği (GÜDODER) Genel Başkanı Avukat Seher Gacar konuk oldu.
Çeşme Gücücek Koyu’ndaki plajın Bakanlık tarafından ihaleye çıkarılmasına tepki gösteren Gacar, dernek olarak ihaleye katılım sağlayarak en yüksek teklifi verdiklerini söyledi. Gacar, bölge halkı olarak geçmiş dönemde de bu tarz sorunlarla karşılaştıklarını anlatarak Radyo Sputnik’e açıklamalarda bulundu.

‘Gücücek Koyu’nda hattı müdafaa yapıyoruz’

Gücücek Koyu’ndaki mücadele için ‘hattı müdafaa’ tanımlamasını kullanan Avukat Gacar, açıklamalarına şöyle başladı:
“Doğanın kıymetini bilen bizler, birkaç saatlik eğlence için birkaç aylık asgari ücreti feda edemeyiz. Bizler Çeşme’de, Urla’da, Bodrum’da bu ‘Beach club’lardan çok dertliyiz. Rant ve para için doğaya kıymak isteyen birileri hep oldu ve hep olacak ama biz herkes kendi kapısının önünü temizlesin diyerek hattı müdafaa yapıyoruz. Müdafaa ettiğimiz hatta şu an Gücücek Koyu. Doğal sit alanının içerisinde tertemiz bir koy.”

‘Daha önce de başımıza geldi, o işletmeyi sahilden def etmiştik’

Daha önce de bu tarz bir problemle karşılaştıklarını ifade eden Gacar, sonrasında koyun gördüğü zararı şöyle ifade etti:
“Buranın idari yetkisi Tabiat Parkları Koruma Genel Müdürlüğü’nde. Burası 2017’de daha önce de bizim hiç haberimiz olmadan ihaleye çıkmış ve bir işletmeye kiralanmıştı. İşletmeye, sit alanı olduğu için son derece kapsamlı izinler veriliyordu ama o şartnameye hiçbir şekilde uyulmadı. İş makineleri, demirler, plastik borular ile sahili kapladılar. Bir de utanmadan bize dediler ki, ‘Size medeniyet getirdik tuvaletiniz, duş alanınız bile yoktu’. O dönemde de direndik. O işletmeyi sahilden def ettik. Daha sonrasında, o medeniyet dedikleri tuvaletlerden akan suların denize verildiğini gördük. Balık yumurtlama alanlarına tonlarca beton döktüler, 2 yıl oraya balık uğramadı. Aradan 6 yıl geçti, 6 yılda koyumuz anca kendini rehabilite etti. Biz sandık ki idarecilerimiz aynı hatayı tekrar yapmaz ama görüyoruz ki koyumuz yeniden ihaleye çıkmış.”

İhaleye engel olmak için en yüksek teklifi verip ihaleyi aldılar

GÜDODER olarak ihalede en yüksek teklifi verip, ihaleyi bozmayı amaçladıklarını dile getiren Gacar, şöyle devam etti:
“Dernek olarak yönetim kurulumuzu topladık ve bu ihaleye girme kararı aldık. Gönüllülerimizden 150 bin Türk lirası teminat toplayıp Ankara’ya gidip ihaleye girdik. İhalede 56 milyon 100 bin lira ile en yüksek teklifi vererek ihaleyi aldık. Önümüzdeki süreçte idare bize yüzde 6 kesin teminatı yatırmak için 15 gün süre verecek. Biz 15 gün süre içerisinde bu teminatı yatırmazsak ihale bozulacak. Bizim şu anda yürüttüğümüz mücadelede amacımız bu ihale bozulduktan sonra tekrar buranın ihaleye çıkmaması ve bu haliyle doğal bırakılması.”

‘Giremediğimiz her plajdaki kum tanesine 85 milyonda 1 oranında ortağız’

‘Beach club’ olarak isimlendirilen işletmelerin, anayasal suç işlediklerini iddia eden Avukat Gacar, konuşmasına şöyle ek yaptı:
“Kıyı Kanunu 5. maddesi der ki, kıyılar devletin yüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır. Ama Çeşme’deki ve Türkiye’deki pek çok sahil beldesinde bu ‘Beach club’ denilen plaj işletmeleri Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının üstünde oldukları için bizler 1000 liranın üzerinde giriş ücreti ödemeden anayasal hakkımızı kullanamıyoruz. Bazı işletmeler bu bedeli ödemek isteniz bile yeterince popüler değilseniz sizi plaja sokmuyorlar. Seçkinler sınıfına sahip olmadığımız için giremediğimiz her plajdaki kum tanesine 85 milyonda 1 oranında ortağız.”
Yorum yaz