Rasmussen, "Genel algının bir hayal kırıklığı olduğunu düşünüyorum. Bence Batı ve Washington çevrelerinin çoğu, özellikle siyasi düzeyde biraz hayal görüyor. Bence askeri düzey, buradaki tüm maceranın muhtemelen en iyisi olmadığını biliyordu. Ukrayna genel olarak kazanamayacaktı, ancak bence çok fazla siyasi baskı vardı ve bu saldırı baskıları kırmaya yönelikti. Pentagon için emin değilim, ancak siyasi tarafta, bence birçoğu hala Rus tarafındaki gücü, stratejik konumu, kararlılığı kavrayamıyor" ifadelerini kullandı.
Ancak, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, geçtiğimiz günlerde basına yaptığı açıklamada Rusya'nın 'zaten kaybettiğini' söylemişti. Blinken'in sözleri hakkında yorum yapan CIA gazisi Larry Johnson da, blogunda Blinken'in açıklamasını "Amerika'nın en üst düzey diplomatının gerçeklikten bu kadar kopuk olması endişe verici" ifadeleriyle yorumladı.
Rasmussen'e göre ayrıca, Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin aksine, Pentagon askeri liderliği 'karşı saldırının başlangıcından bu yana Ukrayna'nın askeri teçhizat ve insan gücü açısından verdiği ağır kayıpları görmezden gelemezdi' ve büyük olasılıkla Ukrayna'nın galip gelemeyeceğini biliyor:
"Ordu ile siyasi liderlik arasında düşünce süreçlerinde bir ayrım olduğunu düşünüyorum. Ama her iki durumda da bence herkes hayal kırıklığına uğramış durumda ve aslında bunun iyi gitmediğini ancak şimdi anlamaya başlıyorlar, bir şekilde kapana kısılmış hissediyorlar."
Rusya Savunma Bakanlığı'na göre Ukrayna, 26 bin asker, 21 uçak, beş helikopter, 17 Leopard tankı, beş Fransız AMX tekerlekli tankı, 914 adet özel araç, iki hava savunma sistemi ve 25 MLRS aracı dahil olmak üzere yaklaşık 1.244 Ukrayna tankı ve zırhlı aracını kaybetti.
'Ukrayna projesine çok yatırım yapan Biden ekibinin 'siyasi atalet içerisinde olduğunu' söyleyen Rasmussen, özellikle Blinken, ABD Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşler Müsteşarı Victoria Nuland ve ABD ulusal güvenlik danışmanı Jake Sullivan'a atıfta bulunarak, Nuland başta olmak üzere 'Biden'ın Ukrayna ekibinin' Kiev'deki Maydan darbesine aktif katılımda bulunan kişilerden oluştuğunu vurguladı:
"Bu onların ömürlük, tüm kariyerlerini üzerine şekillendirdikleri projeleri. Karşı saldırı da bunun bir parçası. Ancak bu, bir şeyi ilerletmeye çalışmak için son bir nefes."
Rasmussen'e göre ayrıca, Ukrayna karşı saldırısının sonu geldi, muhtemelen daha ağır kayıplarla karşı karşıya kalacak ancak Biden Ekibi, daha geniş jeopolitik planlarına devam ettikleri için bunu umursamıyor.
'Savaşa karşı çıkanlar şeytanlaştırılıyor'
Biden yönetiminin işleri daha da karmaşık hale getirmek için 2024 seçimlerinden önce Ukrayna'daki yenilgisini kabul edemeyeceğini sözlerine ekleyen Rasmussen, "Demokrat Parti içindeki tüm muhalefete dikkat edin. Savaşa karşı çıkanlar şeytanlaştırılıyor. Birincil rakip olan Donald Trump da şeytanlaştırılıyor ve şu anda aleyhine açılan beş davası var. Bu artık bir demokrasi değil. Bunun yerine ifade özgürlüğü kısıtlanıyor, sansür uygulanıyor" ifadelerini kullandı.
Rasmussen ayrıca, Biden yönetimini 'kumarbaza' benzeterek şunları söyledi:
"Bağımlı bir kumarbaz gibi. Birkaç el kaybediyor, bu yüzden ikiye katlıyor, daha çok kaybediyor, 'eninde sonunda kazanacağım' diye ikiye katlıyor. Sadece para, para ve para saçıp duruyorlar. Ve belki 'Bu yolla en azından seçim dönemi atlatılır, seçim kazanılabilir ve çıkış yolu ararız' diye düşünüyorlar."