Saad Abdullah Hamid, Sputnik’e verdiği demeçte, “Boğucu ekonomik kriz ve yıkıcı depremin sonuçları bağlamında, Türkiye tarafı Körfez ülkelerinden yatırımcılara ihtiyaç duyuyor. Bu yüzden Erdoğan, enerji kaynakları zengini ülkelerden mümkün olduğunca fazla yatırım çekmek istiyor. Bu yüzden tur Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Katar’dan oluşuyor” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın Körfez turunun, geçen ay gerçekleşen Türk-Suudi İş Forumu’nun mantıklı devamı olarak gösterilebileceğini söyleyen Hamid, iki ülkenin forum sırasında serbest ticaret anlaşması imzaladığını anımsatarak bu konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu: “Türkiye ve Suudi Arabistan, karşılıklı yatırımın yanı sıra ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi için büyük potansiyele sahip. Ankara, Riyad ile ticaret alışverişini artırmak ve iki ülke arasındaki ilişkilerin soğuma döneminden önceki yüksek oranlara geri döndürmek istiyor. Bu yılın ilk çeyreğinde ticaret 3 milyar 400 milyon doları buldu bile. Oysa 2022’de ticaret toplamda 6 milyar 500 milyon dolar olarak gerçekleşmişti. Gelişme olduğu ortada.”
Erdoğan’ın, Körfez turu sırasında, siyasi konuları da değerlendirmeye hazır olduğunu dile getiren uzman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu konuların başında, bölgesel güvenlik ve terörle mücadele geliyor. Bölgede uyuşturucu kaçakçılığına karşı ortak çalışma seçenekleri de görüşülecek. Elbette Ankara ile Şam arasındaki ilişkilerin yeniden kurulması süreci de dahil Suriye sorununu da ele alacaklar. Buna en çok da BAE ilgi gösteriyor.”
Hamid, “Her halükarda bu ziyaret Türkiye ve Körfez monarşileri arasındaki ilişkilerin gelişimine yeni ivme kazandıracak” diye ekledi.