Radyo Sputnik’te Fethi Yılmaz’la 30 Dakika programına emekli Tümamiral Cem Gürdeniz ve T24 gazetesi yazarı Barçın Yinanç konuk oldular.
‘Sokaktaki çocuk bile Türkiye’nin AB’ye alınmayacağını biliyor’
Türkiye’nin Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) Liderler Zirvesi’nde sürpriz bir açıklama yaparak İsveç’in ittifaka üyeliğine destek çıkmasını sağlıklı bulmayan Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, Türkiye’nin AB hayalinden vazgeçmesi gerektiğini şöyle anlattı:
“Olgular ortada, altının yükselişi durdurulamıyor. Türkiye’nin jeopolitik bir serveti var ve bu servete kimsenin dokunmaması lazım. Siz gidiyorsunuz süratli bir şekilde rota değişikliği yaparak ben Avrupa Birliği (AB) üyeliği alacağım diyorsunuz. Senin ülkende milyonlarca göçmen var, Güney Kıbrıs’ta Yunanistan’ın tehdidi var, sokaktaki çocuk bile Türkiye’nin AB’ye alınmayacağını biliyor. Sen kukla bir Kürt devletine, Güney Kıbrıs’ın federal çözümüne evet demeden AB’ye giremezsin. Artık bu vizyon ile Türkiye’de devletin kaderini belirlemek inandırıcı değil.”
‘Ukrayna tahıl gemilerini Türk boğazlarına doğru yola çıkarırsa dikkat etmeliyiz’
Tahıl Koridoru Anlaşması’nın askıya alınması ile Türkiye’yi büyük bir tehdidin beklediğini ortaya çıkaran Cem Gürdeniz, Türkiye’nin aktif tarafsızlık siyasetinden çekilmek istendiğini de işaret ederek şu önemli açıklamaları yaptı:
“Rusya dün itibarıyla tahıl gemilerine bugüne kadar sağladığı güvenlik garantilerini geri çekti. Bu çok tehlikeli bir gidişat demek. Eğer olur da Ukrayna kendi yüklediği tahıl gemilerini Türk boğazlarına doğru yola çıkarırsa ve bu gemiler Rusya tarafından batırılırsa kendileri sorumluluk almaz. Türkiye’nin çok dikkat etmesi gerekiyor. Siz bu gemileri korumaya kalkın derlerse bu tuzağa düşmemeliyiz. Bu durum Türkiye’yi aktif tarafsızlık siyasetinden çıkarır. Biz 2. Dünya Savaşı’nın o açlık, sefalet günlerinde dahi tarafsız kalmayı becermiş bir milletiz. Dilerim bu mali kriz böyle büyük bir hata yapılmasına neden olmaz çünkü bunun bedelini Türk halkı çok ağır öder. Mali krizler gelir geçer ama Türkiye savaşa bir bulaşırsa bunun sonuçlarını tahmin etmemiz bile mümkün değil.”
Barçın Yinanç: Meydan Lozan ve Türkiye karşıtlarına bırakıldı
Lozan Antlaşması’nın 100. Yıldönümüne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Barçın Yinanç, İsviçre ve Türkiye arasındaki ilişkilerin sağlıklı olmamasından dolayı meydanların Türkiye düşmanlarına kaldığını belirterek şu değerlendirmelerde bulundu:
“Kendisini Türk vatandaşı olarak addeden herkes Lozan’ı gururla Cumhuriyet’in temel kurucu belgesi olarak görür. Terör örgütü sempatizanları ve bazı gayrimüslim azınlıkların Lozan sonucu uğradıkları sonuçlar itibarıyla İsviçre’de meydan onlara bırakıldı. İsviçre ile bir yıl evvelinden temasa geçilerek etkinlikleri belirleyebilir ve domine edebilirdik. Lozan’ın 100. Yıldönümüne özel İsviçreli makamlar Ankara’yı yoklamış ama bizden bu yönde bir karşılık bulamamışlar. İsviçre ile Türkiye arasındaki ilişkilerin iyi olduğu zamanlarda güzel etkinliklerin yapıldığını görmekteydik. Örneğin, 2008 yılında İsviçreli makamlar Ankara’ya antlaşmanın imzalandığı masayı hediye etmiş. İsviçre ile ilişkiler kötü olduğu için de meydan Lozan ve Türkiye karşıtlarına bırakılmış oldu.”