IOC’un açıklamasında, “Bazı hükümetlerin Olimpik Hareket’teki çoğunluğun görüşüne ve diğer ülkelerden talep ettikleri ve Birleşmiş Milletler ile Avrupa Birliği’nin sayısız konuşmasında ve kararında övdükleri sporun özerkliğine saygı duymak istememesini görmek üzücü” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, “Ne yazık ki bu hükümetler, istişareler sırasında karşılaştığımız çifte standartlar meselesini çözmüyor. Ülkeleri, diğer 70 savaş, silahlı çatışma ve krizin içinde yer alan sporculara yönelik tutumlarıyla ilgili onlardan tek bir yorum görmedik” denildi.
Bazı ülkelerin politikacılarının, diğer konularda insan haklarına saygı konusundaki güçlü taleplerini her zaman vurgulamalarına rağmen iki BM İnsan Hakları Konseyi Özel Raportörünün çok net açıklamalarını büyük ölçüde dikkate almamasının çok daha üzücü olduğu kaydedildi.
Siyasi müdahalenin Olimpik Hareketin birliğini güçlendirdiğini kaydeden IOC, “Tüm ilgili taraflar bir kez daha net bir şekilde şunu ortaya koydu: hükümetler hangi sporcunun hangi müsabakalarda yarışabileceğine karar veremez. Bu, bildiğimiz şekliyle uluslararası sporun sonu olacak. Olimpik Hareketin tüm paydaşları bu konuda çok endişeli” vurgusu yapıldı.