Radyo Sputnik’te yayınlanan Meliha Okur’la Anlat Bana programında KDV artışının turizm sektörüne etkileri ele alındı.
Turizmci Emre Gezgin, yaptığı değerlendirmelerde, şu ifadeleri kullandı:
“KDV artışındaki zorlukları tüketicinin hissedeceği ortada. Üretici ile tüketici aksına baktığımız zaman birtakım oteller Türk lirası vererek başladı satış indekslerine. Ancak sonra euroya geçtiler. Euroya geçip de sonrasında fiyatlarını yüzde 40 artıranlar için bu KDV artışı çok daha zorlu bir sürecin başlangıcı olarak karşımıza çıkıyor. Doğrudan tüketiciye yönelik ve sezon ortasında olduğu için çok önemli çünkü turizmciler projeksiyonunu bir veya iki sene öncesinden öngörülerle hazırlar. Yarı yolda bu tarzdaki rakam değişikliklerinin tüketiciye yansıtılması, zor absorbe edilen ve gelirlerin düşmesini sağlayan bir şeyle karşı karşıya bırakıyor bizi.”
‘Turizmde hizmet kalitesi sorununu çözmeliyiz’
KDV’deki artışın konaklama sektöründe ciddi bir ağırlığı beraberinde getireceğini kaydeden Gezgin, hizmet kalitesinde yaşanabilecek düşüşe de şu sözlerle dikkat çekti:
“Seyahat acenteleri için evden çalışma gibi farklı girişimlerin bakanlık tarafından önünün açılması gerektiğinin üzerinde duruyoruz. Konaklama sektöründe KDV oranlarının artışı ve birtakım bileşenlerin tedarik içerisindeki satın almalarındaki giderlerin öngörülemeyen artışları, konaklama sektöründe ciddi bir ağırlık verecek. Beyaz yakalılar çok daha fazla iş yüküne sahip olacaklar ama emeklerinin karşılığın olan gelir aynı oranda yükselmeyecek. Mavi yakalıların, ki biliyorsunuz korona döneminde mavi yakalılarda ciddi istihdam konusu vardı, personel bulmada ciddi zorluk çekildi, bu konuda hizmet kalitesi noktasında ortaya çıkaracağı sorunları çözmek gerekiyor.”
‘KDV artışı otel sahipleri ile seyahat acentelerini karşı karşıya getirir’
Meliha Okur’un, “KDV’deki artış otel sahipleri ile acenteleri karşı karşıya getirir mi?” sorusuna “Evet” yanıtını veren Gezgin, sözlerini şöyle tamamladı:
“KDV’deki artış otel sahipleri ile acenteleri karşı karşıya getirir. Turizm nedir? Sizin hizmet ortaya konulmadan önce vadettiklerinizdir. Bir sene öncesinden siz turiste şu fiyatta şu koşullarda ağırlayacağız diyorsunuz. Bir hizmetler bütünü ortaya koyuyorsunuz. İki sene öncesinden verilen tekliflerle KDV’deki yüzde 2’lik artışı absorbe etme şansınız pek yok. Çünkü sadece konaklama ve seyahat acentesi hizmetlerine gelmedi bu KDV artışı. Tedarik zincirlerinin tamamına geldi. Koronada biz kriz değil metamorfoz yaşandı. Şimdi de turizmciler gelir ve gider dengesinde bir metamorfoz yaşıyor. Bunu çok iyi görmek ve çıkış yollarını ortak akılla çözmek gerekiyor. Global düşünüp hep beraber aksiyon almamız gerekiyor. Öbür türlü bunun altından kalkmamız çok mümkün değil. Ayrıca otelcileri en çok endişelendiren konulardan biri de konaklama birimlerinin restorasyonudur. Bu konuda devlet özel krediler sunabilir. O kadar yapılacak şey var ki irili ufaklı. Bütün bunları bir araya getirdiğinizde psikolojik destek olursunuz. İşte psikolojik destek olmak irili ufaklı bu konularda sizi düşünüyoruz ve çözüm yolları sunuyoruz demektir. Almanya’da korona döneminde seyahat acentelerini aynı hıza ulaşmaları için devlet internetten satış platformlarına ciddi destekler sundu. En önemlisini ise sona sakladım. Turizmde etiği dünya turizm örgütü normlarına göre ortaya koymamız gerekiyor. Etik sadece maneviyata ahlaka değil, turizm sektörü bileşenlerinin para kazanmalarının önemli bir unsur olduğunu tekrar söylüyorum.”