Gazeteci Erdoğan Süzer: Emekliye ‘Bahçeli zammı’ gelebilir

Radyo Sputnik’te yayınlanan İsmet Özçelik’le Ankara Farkı programında ekonomi gündemi Sözcü Gazetesi Ekonomi Muhabiri Erdoğan Süzer ile değerlendirildi.

‘Zam düşüncesi seçim kaygısıyla oluşmuş olabilir’

TBMM’de ek bütçe görüşmelerini izleyen Süzer, izlenimlerini şöyle aktardı:

“8077 liranın da eklenmesi talebinde bulundu Sayın Bahçeli. Aynı zammın kök ücrete yapılması konusunda da bir öneri yaptı. Tabii böyle bir öneri uygulanır mı bilmiyorum. Uygulanan politikaya baktığınızda sıkı maliye politikası dediğiniz zaman bu tarz siyasi çıkışlara ne kadar açıktır bu uygulanan politika, ne kadar kapalıdır bunun bir testi olacaktır aslında. Bir çalışma yapmak gerekeceği kesin. 16 milyon emekliye yapılan her bir puanlık zammın maliyeti 5 milyar lira. 9 milyon emekli sıfır zamla bu 6 ayı girecekti. Ne deniyordu? Seçimlere daha var. Ocak’ta yüklü bir zam yapılıp emeklilerin gönlü alınabilir diye düşünülüyordu ama herhalde belli ki evdeki hesap çarşıya uymamış ve sonuçta bu zammın herhalde seçim kaygısıyla olsa gerek ki yeniden yapılması düşüncesi oluşmuş olabilir. Bir gün ertelemenin bir gün maliyet hesabından çıkacağını düşünüyorum. Bir bahçeli zammı gelecek. Bu öyle görünüyor.”

‘Enflasyonla mücadele edilmiyor’

Memura ve emekliye yapılacak zammın gelir seviyesini yükseltmeyeceğini savunan Süzer, “Memura, emekliye ek zam yapılabilir ama bunun gelir seviyesini yükseltme imkanı yok. Çünkü enflasyonla mücadele edilmiyor. Bu kadar zammın olduğu bir yerde siz enflasyonla mücadele edemezsiniz. Sıkı para politikasının amacı enflasyonla mücadele ise bu kadar zammın olduğu bir noktada siz nasıl enflasyonu düşüreceksiniz? İstediğiniz kadar emekliye zam yapsın, daha cebine girmeden değeri düşüyor” dedi.

‘Seçim öncesi dünyanın en zengini gibiydik, seçim sonrası en yoksul ülkesi gibiyiz’

Seçim öncesinde verilen vaatlere vurgu yapan Süzer, şöyle konuştu:

“Seçim öncesinde biz sanki dünyanın en zengin ülkesiydik, seçim öncesinde bol keseden herkese dağıtıyorduk. Seçim bitti, dünyanın en fakir ülkesi gibi hareket etmeye başladık. Ne vergi ne bir şey vardı, enflasyon çok iyiydi, her şey çok iyiydi. Akaryakıt ucuzluyordu, fiyatlar bu kadar hızlı artmıyordu. Seçim bitti, bir anda biz dünyanın en fakir ülkesine dönüştük. Dışarıdan para arar hale geldik. Sanki sonsuz paramız varmış gibi hissetmiyor muyduk? Çok zengin hissediyorduk.”

‘Diplomalı mühendisler OSB’lere iş başvurusuna gidiyor’

Türkiye’deki işsizlik oranlarının gerçeği yansıtmadığını iddia eden Süzer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“TÜİK verilerine baktığımızda işsizlik oranları 10’un altına düştü. Oran olarak çok iyiyiz. Ama gerçek piyasaya çıktığımızda öyle değil. Birçoğumuzun evinde diplomalı işsizimiz var. Üniversite mezunu, pırıl pırıl gençlerimiz işsiz. Geçen bir toplantı izledik. Ankara Sanayi Odası Başkanı dedi ki ‘Hemen bugün Ankara Organize Sanayi Bölgesine 4000 kişiyi işe başlatabilirim’ Ne arıyorsunuz dediğimizde ‘usta arıyorum. Yok. Bana diplomalı mühendis çocuklar geliyor. İşi bile bilmiyorlar’ dedi.”

‘IMF’siz IMF programı uygulanıyor’

Uygulanan mevcut ekonomi programının IMF’siz IMF programı olduğunu dile getiren Süzer, bunun Türkiye’nin aleyhine olduğunu kaydetti. Süzer, “Bu ekonomi programı IMF’siz IMF programına benziyor. Bir para girsin diye böyle bir şey yapıldığını düşünüyorum. O para belli şartlar içerisinde kısmen gelecektir. İnşallah çok fazla taviz vermek zorunda kalmayız. Bu paranın gelebilmesi için bir defa çok para kazanmaları gerekir ve siyasi tavizleri alması gerekir. İkisi de bizim aleyhimize olur” dedi.