Radyo Sputnik’te Serhat Ayan’la Yeni Şeyler Rehberi programına SAMPAŞ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Şekip Karakaya konuk oldu.
Dünya nüfusunda köylerden kentlere doğru göçlerin giderek artması ve şehirlerin planlı büyümesindeki önemden hareketle tavsiyelerde bulunan Şekip Karakaya, ‘Dijital ikiz’ teknolojisi ile afetlere dayanıklı ve sürdürülebilir bir kent yaşamının mümkün olabileceğini Radyo Sputnik dinleyicilerine anlattı.
‘Akıllı şehir vizyonunu gerçekleştirmek için çaba göstermeliyiz’
Birleşmiş Milletler, 2050 yılına kadar dünya nüfusunun yüzde 68'inin şehirlerde yaşayacağını tahmin ediyor. Bu durumun dünyanın yaşadığı veya yaşayacağı afetlerde yerel yönetimlere çok daha fazla iş yükü sorumluluğu verecektir. Planlı şehirler kurmanın öneminden bahseden Şekip Karakaya’nın konuşmasında şu notlar öne çıktı:
“Akıllı şehir vizyonu olmayan şehirlerde, mevcut müdahale yöntemleri, modası geçmiş bilgi paylaşım tekniklerine dayanmaktadır ve hatalı altyapı sistemlerinde değişiklik yapmak için çok az fırsat sunmaktadır. Ancak akıllı şehir vizyonu ile ortaya çıkan veri paylaşımı ve veriye dayalı yaklaşım, artan güvenilirlik, dayanıklılık, hız ve yaratıcılık gibi şeyleri de beraberinde getiriyor. Bu durum insanların ve çevrenin bu tür afetlerden olabildiğince az etkilenmesini ve hayatın kesintisiz devam etmesini sağlamaktadır. SAMPAŞ olarak, hızlı kentleşme çağında akıllı şehir vizyonunu gerçekleştirmek için çaba göstermemiz gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle, toplum olarak daha sağlıklı müdahalelere, afet yardımına ve felaketin baş gösterebileceği durumlarda iyileştirmeye odaklanmamız gerektiğini biliyoruz. Günümüz dünyasında akıllı şehirlerin temellerinin atılması ve insanların toplu taşıma, iletişim, enerji, su, hastane ve okul gibi temel hizmetlere her an, kesintisiz ve tam bir güvenlik içinde erişebilmesi gerekmektedir. Bunu garanti altına almak için kamuya ve bu alanda faaliyet gösteren firmalara büyük görev düşmektedir.”
‘Şehirlerimizin dijital ikizlerini oluşturarak her türlü kentsel sorunu çözebiliriz’
Dijital ikiz teknolojisi, konuttan ulaşıma, kamu hizmetlerinden güvenliğe, enerji verimliliğinden yeşil sistemlere kadar birçok faktörü kapsayan bütüncül bir akıllı şehir görüşünün temelini oluşturuyor. Bu model, binalardan altyapıya, ulaşım sistemlerinden medyaya ve kamusal alanlara kadar her şeyi kapsıyor. Afetler gerçekleşmeden önce bu modelleme sistemi ile afetlere hazırlıklı olabileceğinin altını çizen Karakaya, şunları kaydetti:
“Dünyayı koruyarak ve afetlerle uygun şekilde mücadele ederek insan hayatını daha yaşanır hale getirmek bütüncül bir planlamayı gerektirir. Günümüzde şehirlerin yeniden inşa edilmesi değil, yeniden tasarlanması ve yönetilmesi gerekiyor. Şehir yeniden şekillenirken dijital ikizlerle yönetilmesi gerekiyor. Bugün bahsettiğimiz ve dünyanın gerçekleştirmek istediği bu vizyon, kent yaşamı için önemli fırsatlar sunuyor. Çünkü şehrin dijital ikizi ile en etkili planlama, tasarım ve şehir yönetimi çözümlerini belirlemek için farklı senaryoları simüle edip test edebiliyoruz. Bu, kaynak tahsisini optimize etmemize, maliyetleri en aza indirmemize ve şehrin genel sürdürülebilirliğini geliştirmemize olanak tanır. Ayrıca, dijital ikizleri kullanmak daha kapsayıcı ve adil bir şehir yaratmamıza yardımcı olabilir. Trafik modelleri, enerji kullanımı ve hava kalitesi ile ilgili verileri analiz ederek şehrin yetersiz hizmet alan bölgelerini belirleyebilir ve bu alanlardaki yatırımlara öncelik verebiliriz. Ayrıca doğal afetlere hazırlanmamıza ve bunlara yanıt vermemize, kamu güvenliğini iyileştirmemize ve genel şehir direncini artırmamıza yardımcı olabilirler. Şehirlerimizin dijital ikizlerini oluşturarak her türlü kentsel sorunu çözebilir ve olası afetlerde hızlı hareket edebiliriz.”