28 Haziran 1987 tarihinde gerçekleşen saldırıda, Irak savaş uçakları İran’ın Serdeşt şehrine 4 bin 250 kilogramlık bombalar attı. Bombalar, hardal gazı, sarin ve tabun maddeleriyle donatılmıştı.
Saldırıda, çoğu çocuk ve yaşlı 110 sivil hayatını kaybederken 8 binden fazla kişi yaralanmıştı. Şehrin 60 bin sakini halâ çoğu solunumla ilgili ağır hastalıklarla boğuşuyor.
Kimyasal saldırıdan sağ kurtulan Dr. Şebnem Şeyhi, Sputnik’e verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “O gün, düşman uçak filosunun gelmesiyle havada hardalın acı kokusu her yeri sardı, neredeyse tüm oksijeni kapattı. Boğulmaya başladık ve neredeyse kör olduk. Gerisi sis gibiydi. Hastaneden sonra bile nefes alırken duyduğum acının hiçbir zaman geçmeyeceğini düşündüm. Kız kardeşimi kaybettim. Annem bir gözünü kaybetti ve sesini sonsuza dek kaybetti. Ne Batı ne de tek bir uluslararası kuruluş bize yaşatılan acıların hesabını vermedi, tek bir kuruş tazminat ödemedi. Bu saldırının anısı hiçbir zaman silinmesi diye Serdeşt, Japonya’nın Hiroşima şehri gibi bir statü almalı.”
Saldırının üzerinden geçen 36 yılda, uluslararası kuruluşlar Serdeşt sakinlerine karşı işlenen suçu kabul etmedi. Sadece 22 Haziran 2023’te, Lahey Mahkemesi, Serdeşt saldırısından çok ağır etkilenen 5 İranlının açtığı davayı kabul etti.
İran’daki kimyasal saldırıların kurbanlarına destek veren bir kuruluşun üyesi olan hekim Dr. Şahriyar Hatiri, Sputnik’e yaptığı açıklamada “Serdeşt sakinlerinin iki kez Batı tarafından öldürüldüğünü söyleyebiliriz, İlki, Irak hava kuvvetlerinin 1987’deki saldırısı sırasında. Zira Irak’a 3 bin ton zehirli madde veren Batı şirketleri olmuştu. Irak hava kuvvetleri bu maddeleri 8 yıllık savaş sırasında İran sakinlerine karşı kullandı. İkinci kez de Batı, İran’a karşı gayri insani yaptırımlar uygularken oldu. Zira İran halkını ilaç ve tedaviye olan erişimi engellediler. Buna kimyasal saldırıların ağır hasta olan kurbanları da dahil” dedi.