Titan'da infilak sesi duyulduğu saklanmış: Cameron 'Patlama biliniyordu, uyarılar umursanmadı' dedi
Titan'ın 5 kişiyle Titanik dalışına başlamasından birkaç saat sonra ABD Donanması'nın sualtı mikrofonlarının infilak sesini saptadığı ortaya çıktı. Titanik filminin yönetmeni, olayı öğrendiğinde iç patlama olduğunu hemen anladığını söyleyip "Sualtı topluluğundaki bağlantılarımı aradım. Patlama sesi duyulduğunu bir saat içinde teyit ettirdim" dedi.
Sitede okuTitanik batığına turistik sefer düzenlerken Atlas Okyanusu'nda kaybolan Titan isimli batiskafın 19 Haziran'da Atlantik Okyanusu'nun kuzeyinde kaybolması üzerine başlatılan arama-kurtarma seferberliği sonucu dün gece 'iç patlamayla infilak eden aracın içindeki 5 zenginin öldüğünün' açıklanması, yeni soru işaretleri doğurdu.
Günler önce batiskafın infilak sesi saptanmıştı
ABD, Britanya, Kanada ve Fransa'dan gemiler, uçaklar ve derin deniz robotlarıyla yürütülen çalışmalara liderlik eden ABD Sahil Güvenlik Komutanı Tuğamiral John Mauger, dün 96 saatlik oksijeninin tükenmiş olması gereken saatlerde Titan'dakileri kurtarmaya tümüyle odaklı çalışmaya devam ettiklerini açıklamıştı. Ancak bugün ABD Donanması'nın günler önce batiskafın infilak etme sesini duyduğu ortaya çıktı.
The Wall Street Journal'ın (WSJ) haberine göre pazar sabahı dalmasından 1 saat 45 dakika sonra kaybolan Titan'ın sefere başlamasından birkaç saat sonra, düşman denizaltılarını tespit etmek için tasarlanmış ABD Donanması'nın gizli sualtı mikrofonları infilak sesini saptadı.
ABD Donanması akustik verileri analiz etmişti
WSJ'ye konuşan üst düzey bir yetkili, "ABD Donanması, akustik verilerin bir analizini yaptı ve iletişim kesildiğinde Titan'ın faaliyette bulunduğu yerin genel çevresinde bir iç patlama veya patlamayla tutarlı bir anormallik tespit etti" diyerek ekledi:
"Kesin olmamakla birlikte, bu bilgi devam eden arama ve kurtarma görevine yardımcı olmak için Olay Komutanı ile hemen paylaşıldı."
Kamuoyuyla paylaşılmadı
Oysa Mauger, dün Titan'ın içindekilerin canlı bulunmasına dair umutların tükenmesine rağmen muazzam kaynakların seferber edilmeye devam edilmesine "Özellikle karmaşık vakalarda insanların yaşama iradesinin de gerçekten hesaba katılması gerektiği durumlarla karşılaşmaya devam ediyoruz. Dolayısıyla arama kurtarma çalışmalarını sürdürüyoruz" açıklamasını getirmişti. Amiral, ABD Donanması'nın patlama sesi yakaladığından hiç söz etmemişti.
Mauger, dün gece bir robotun enkaz mahaline ulaşmasının ardından, 'Titanik'in pruvasından yaklaşık 500 metre uzakta basınç odasının feci kaybıyla tutarlı 5 büyük enkaz parçasının bulunduğunu' duyurdu.
OceanGate şirketine ait Titan'da havacılık şirketi Action Aviation'ın sahibi Britanyalı milyarder Hamish Harding, Pakistanlı iş insanı Şahzada Davud ile oğlu Süleyman Davud, OceanGate kurucusu ve CEO'su Stockton Rush, Fransız kaşif Paul Henry Nargeolet bulunuyordu.
Cameron: Hemen felaketten şüphelendim
1997'de çektiği Titanik filmiyle özdeşleşen ünlü yönetmen James Cameron da batiskafta bir iç patlama meydana geldiğini günlerdir bildiğini söyleyerek soru işaretlerini tırmandırdı.
Açıklamalar ve haberlere 'maskaralık' dedi
Daha önce Titanik enkazına 33 dalış gerçekleştirmiş olan Cameron, 'pazar günü bir gemide bulunduğunu ve olaydan pazartesi haberdar olduğunu, denizaltının aynı anda hem navigasyonunu hem de iletişimini kaybettiğini öğrendiğinde, hemen bir felaketten şüphelendiğini' söyleyerek şöyle devam etti:
"Hafta boyu insanların etrafta koşuşturup vurma sesleri hakkında konuştuğu ve oksijen ve diğer tüm bu şeylerden bahsettiği uzun ve kabus gibi bir maskaralık yaşadığımız hissiyatındaydım. Denizaltının bilinen son derinliğinin ve konumunun tam altında dipte yattığını biliyordum. Nitekim robotla onu tam da orada buldular."
"Ne olduğunu iliklerime kadar hissettim. Elektroniğinin arızalanması, iletişim sisteminin ve alıcı-vericinin aynı anda arızalanması, denizaltı gitmişti."
"Derin sualtı topluluğundaki bazı bağlantılarımı hemen telefonla aradım. Denizaltının iletişiminin kaybolduğu sırada yüksek bir patlama sesi duyulduğunu bir saat içinde teyit ettirdim. Hidrofonda yüksek bir patlama. Aktarıcı kaybı. İletişim kaybı. Ne olduğunu biliyordum. Denizaltı içeriden patlamıştı.
ABD'li yönetmen, bunun üzerine meslektaşlarına "Bazı arkadaşlarımızı kaybettik... Şu anda dipte paramparça" diye e-posta attığını aktardı.
'Karbon fiber-titanyum gövde, korkunç fikirdi'
Uzmanların Titan'a dair güvenlik endişeleriyle ilgili OceanGate'i defalarca uyardıklarına dair açıklamalarını yankılayan Cameron, şirketin kompozit karbon fiber ve titanyum gövdeli derin deniz batiskafı yaptığını duyduğunda şüpheye kapıldığını belirtti:
"Bunun korkunç bir fikir olduğunu düşündüm. Keşke konuşsaydım, ama birilerinin benden daha akıllı olduğunu varsaydım, çünkü o teknolojiyi hiç denemedim, ama kulağa kötü geliyordu."
'OceanGate uyarılmıştı ve uyarılar haklıydı'
Patlamanın nedeni belirlenmemiş olsa da, yönetmen, karbon fiber-titanyum gövdenin, katmanlara ayrılmaya ve mikroskobik su girişine olanak tanıyarak zamanla ilerleyici başarısızlığa yol açtığına dair uyarıların haklı olduğunu varsaydı.
1912'deki Titatnik faciası ile onun batığına giden Titan'ın yok oluşu arasında 'korkunç bir ironi' olduğunu dile getiren Cameron, şöyle konuştu:
"Maalesef uyarılara kulak asmama kalıbına uyan bir enkazımız daha var. OceanGate uyarılmıştı."
'Felakete giden yoldasınız' diye mektup yollandı
Şirket çalışanlarının istifalarından söz eden, ama nedenini belirtmeyen yönetmen, kendisi doğrudan dahil olmasa da, derin sualtı topluluğundan bazılarının OceanGate'e "Felakete giden bir yoldasınız" diye mektup yazdığını aktardı.
Eski ortaktan yanıt: Güvenliği ilk sıraya koyduk
Cameron'a yanıt, Titan'da ölen OceanGate kurucusu Stockton Rush'ın eski iş ortağı Guillermo Soehnlein'dan geldi. Britanya'nın The Times radyosuna konuşan Soehnlein, '2013'te ayrıldığı derin deniz keşif şirketini Rush ile birlikte kurduklarında güvenliği ilk sıraya koyduklarını, Titan denizaltısının tasarımında yer almadığını, ama eski ortağının pervasız biri olmadığını' söyledi.
"Güvenliğe son derece bağlıydı. Ayrıca riskleri yönetme konusunda son derece titizdi ve derin bir okyanus ortamında faaliyet göstermenin tehlikelerinin çok keskin bir şekilde farkındaydı. 2009'da onunla iş yapmayı kabul etmemin ana nedenlerinden biri de buydu" diyen Soehnlein, Cameron'un Kuzey Atlantik'teki Titanik bölgesine ve Pasifik Mariana Çukuru'ndaki Dünya'nın en derin noktasına 30'dan fazla dalış dahil pek çok iniş gerçekleştirdiğine dikkat çekerek şöyle devam etti:
"Sanırım kendisine benzer bir risk sorulduğunda 'Bakın, o derinlikte bir şey olursa mikrosaniyeler içinde felaket olur' demiştir. İç patlamanın neredeyse süpersonik hızlarda gerçekleştiği noktaya gelene kadar beyniniz herhangi bir şeyin yanlış olduğunu bile anlayamadan temelde ölmüş olursunuz."
"Titan'a ne olduğunu söylemek için henüz çok erkendi. Ultra derine inmek için tasarlanmış batiskaflar için küresel düzenlemeler formüle etmede yön bulmak çetrefilli bir iş."
"Ancak trajediye rağmen derin deniz keşiflerinin devam etmesi gerek. Tıpkı uzay keşiflerinde olduğu gibi, bu 5 kaşifin anılarını ve miraslarını korumanın en iyi yolu soruşturma yürütmek, neyin yanlış gittiğini bulmak, gerekli dersleri almak ve sonra yola devam etmek."