Tarafların, Ukrayna topraklarındaki çatışmayı sona erdirmenin yollarını ve mevcut durumda tarafsızlık koruyan ülkelerle işbirliği olasılığını müzakere etme niyetinde olduğu bildirildi.
Batı gerçekten de Ukrayna’da ateşkesle ilgileniyor mu? Danimarka’da yapılacak bu etkinliğin özü nedir?
BDT Ülkeleri Enstitüsü Direktör Yardımcısı Siyaset Uzmanı İgor Şişkin, Batı temsilcilerinin barış ve dostlukla ilgili tüm sözlerinin sis perdesi olduğunu, yarınki etkinliğin asıl amacının Küresel Güney’i Rusya’ya destekten vazgeçmeye ikna etmek olduğunu belirtti:
“Elbette yarın Batı ülkelerinin temsilcileri, Küresel Güney ülkelerinden meslektaşlarıyla görüşmede, çatışmayı bitirmekten bahsedecek ve barıştan, dostluktan, kan dökülmesinin kabul edilemez olduğundan ve diğer şeylerden güzel konuşmalar yapacak. Ama tüm bunlar sis perdesinden başka bir şey değil. Bu bir perde, dekorasyon, ambalaj. Gerçekte ise bu girişimin özü, Küresel Güney ülkelerini Rusya’ya destekten vazgeçmeye ve Rusya-Batı çatışmasında tamamen Batı’nın tarafına geçmeye zorlamak. Bu etkinliğin organizatörlerinin ana ve tek amacı, Rusya’yı kuşatmada gayri Batılı ülkelerin desteğini garanti etmek. Batı, özel askeri harekat başladığı günden bu yana geçen bir buçuk yıl içerisinde, uyguladıkları ablukanın söyledikleri gibi “Rus ekonomisini paramparça etmek” için yeterli olmadığının farkına vardı. Dolayısıyla şimdi diplomatik alanda ana odak gayri Batılı ülkeler üzerinde. Buna Küresel Güney ülkeleri de dahil. Aslında bu etkinliği düzenleme fikri bile Batı’nın, Rusya karşısında güçsüz olduğunun itirafıdır.”
Şişkin’in görüşüne göre, gayri Batılı ülkelerin 'Kopenhag sirkine' katılmasının sebebi, Batı’nın Ukrayna duruşuna destek vermesi değil, Batı ile karşı karşıya gelme riskine girmek istememesi:
“Gayri Batı ülkeleri, yarın başlayacak olan ‘Kopenhag sirkinin’ ne kadar absürt olduğunu anlıyor. Bu etkinliğe, Batı ülkelerinin Ukrayna duruşuna destek verdikleri için katılmıyorlar. Onlar sadece riske etmek istemiyorlar. Çünkü Vladimir Putin’in söylediği gibi, Batı’nın kazanması durumunda, dünyanın geriye kalanını yeni sömürgecilik dalgası bekliyor. Onlar sadece Batı’nın hayati faaliyeti için ucuz kaynak haline gelecekler. Eminim, gayri Batı ülkelerinin liderlerinden kimse bundan şüphe duymuyor. Bu yüzden onlar Rusya’nın kazanmasına ilgi duyuyor. Ama Batı ile çatışma riskini de almak istemiyorlar.”