Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın destekleriyle Ankara Sanayi Odası (ASO) ve Nükleer Sanayi Derneği (NSD) tarafından düzenlenen 5. Nükleer Santraller Fuarı ve 9. Nükleer Santraller Zirvesi (NPPES), İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda başladı. İki gün sürecek olan zirvede; nükleer endüstrinin küresel oyuncuları ile Türk sanayicileri, yeni nükleer enerji yatırım fırsatlarını görüşmek ve iş birliklerini geliştirmek için bir araya geldi.
İşbirliği anlaşması, ASO Başkanı Seyit Ardıç ile KNA Başkan Yardımcısı Min-Cheol Lee arasında imzalandı. Anlaşmaya göre, ASO NÜKSAK ve Güney Kore Nükleer Derneği (KNA) arasında küçük modüler reaktörler (SMR'ler) ve gelecekteki diğer yeni nesil reaktörler dahil olmak üzere nükleer enerji projeleri ve fırsatlarla ilgili ortak çalışmalar yürütülecek. Tarafların üye firmalarına yönelik Türkiye ve Güney Kore arasında dönüşümlü olarak çevrim içi veya çevrim dışı endüstriyel diyalogu artıracak toplantılar ve seminerler düzenlenecek.
© İHA
‘Akkuyu NGS, Türk sanayisine nükleer sektör deneyimi kazandırması açısından önemli bir başlangıç oldu’
Dünya Nükleer Derneği Genel Müdürü Samo Bilbao Leon’un da video bağlantı ile katılarak Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin önemine vurgu yaptığı zirvede, açılış konuşmasını gerçekleştiren Nükleer Sanayi Derneği Başkanı Alikaan Çiftçi de bu konuya değinerek şunları aktardı:
“Türkiye, güçlü ve istikrarlı nükleer enerji hamlesini başarıyla sürdürüyor. Akkuyu Nükleer Güç Santrali'ne ilk yakıtın tesliminin yapılmasıyla birlikte Türkiye’nin küresel nükleer ailenin resmen bir üyesi haline gelmesinden dolayı çok mutlu ve gururluyum. Ulusal Enerji Planımıza göre 2035 yılına kadar, Akkuyu NGS’ye ilave olarak, ikinci ve üçüncü konvansiyonel nükleer güç santrali projeleri ile küçük ve orta ölçekli modüler reaktör yatırımlarımızın hız kazanacağına inanıyorum. Türkiye için, yenilenebilir enerji kaynakları, nükleer enerji ve bu enerji kaynaklarının hibrit kullanımı, enerji arz güvenliği açısından kritik öneme sahip. Sizlere Türk sanayicilerinin nükleer enerji alanında kısa sürede kazandıkları tecrübelerden de bahsetmek istiyorum. Türkiye’nin ilk nükleer santrali Akkuyu NGS, Türk sanayisine nükleer sektör deneyimi kazandırması açısından önemli bir başlangıç oldu. Rosatom tarafından inşa edilen Akkuyu’da yerelleştirme politikası biz sanayiciler için ciddi bir nükleer deneyim, 'know-how', ekonomimiz için doğrudan ve dolaylı olarak istihdam ve canlılık sağladı.”
‘Akkuyu sayesinde Türk firmaları nükleer enerji alanında büyük tecrübe kazandı’
Rusya’nın Nükleer Sanayii İnşaat Kompleksi Kuruluşları Derneği de dahil olmak üzere bir çok ülkenin nükleer endüstri derneği ile İyi Niyet Anlaşmaları imzaladıkları söyleyen Çiftçi, “Türk üreticiler, Akkuyu NGS projesine vanalardan borulara, depolama tanklarından inşaat çeliğine ve çeşitli inşaat malzemelerine kadar geniş bir yelpazede ekipman tedarik ediyor. Akkuyu sayesinde Türk firmaları nükleer enerji alanında hangi malzemelerin nasıl ve ne şekilde üretilmesi gerektiği konusunda büyük tecrübe kazandı ve kazanmaya devam ediyor. Nükleer Sanayi Derneği olarak sanayicilerimizin, nükleer santraller için ekipman tedarik zincirinde, sadece Türkiye'de değil, global olarak önemli roller üstlenerek ihracatçı konumuna gelebileceğine inanıyoruz” dedi.
‘Cumhuriyetin 100. yılında Türkiye'nin nükleer teknolojisine yardımcı olmamızın özel bir önemi ve sembolizmi var’
Akkuyu Nükleer A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili Anton Dedusenko ise konuşmasında şunları aktardı:
“Bu yılın Nisan ayında Akkuyu NGS sahasına ilk parti nükleer yakıtın teslim edilmesiyle birlikte Türkiye, nükleer enerji geliştiren ülkeler topluluğuna resmen katılmış oldu. Böylece gururla söyleyebiliriz ki nükleer enerji artık Türkiye'nin sadece geleceği değil, aynı zamanda bugünüdür. Cumhuriyetin 100. yılında Türkiye'nin sivil nükleer teknoloji bayrağını yükseltmesine yardımcı olmamızın özel bir önemi ve sembolizmi vardır. Bu, Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci yüzyılına Akkuyu NGS'de somutlaşan nükleer üretim teknolojisiyle el ele girdiği ve bu yüzyıl boyunca Akkuyu NGS'nin Türkiye'nin sürdürülebilir kalkınmasını desteklemek için temiz enerji üreteceği anlamına geliyor. Türkiye Cumhuriyeti ile ortaklığımıza büyük değer veriyor ve Türkiye'nin kalkınması için büyük bir potansiyel görüyoruz.”
‘Nükleer imalat kapasitemizi ve işbirliklerimizi artırmayı hedefliyoruz’
Akkuyu sahasında hem ekipman hem de hizmet alanında yer alan Türk firmalarının çoğunun Ankara Sanayi Odası’na bağlı Nükleer Sanayi Kümelenmesi’ne (NÜKSAK) üye olduğunu aktaran ASO Başkanı Seyit Ardıç, “Nükleer teknolojiye yıllardır sahip olan lider ülkeler mevcut nükleer reaktörlerin uzun vadeli güvenli işletimi ve güvenliğinin arttırılması için işbirliklerini yeniliyor ve sürdürüyor. Nükleer enerjide küresel lider konumunda olan ülkelerin bu zirveye katılması bizler için son derece önemli. Türk sanayicilerini küresel tedarik zincirinin bir parçası olmak için bekleyen pek çok fırsat bulunmakta. Biz de Ankara Sanayi Odası olarak, bugün etkinliğe katılım sağlayan uluslararası tüm paydaşlarımızla, başta ülkemiz olmak üzere ortak iş yapabileceğimiz tüm sahalarda nükleer imalat kapasitemizi ve işbirliklerimizi artırmayı hedefliyoruz. Geçmişten bugüne; yeter ki üret, nasıl üretirsen üret dönemindeydik. Bugünden geleceğe ve çevreye saygılı üretim dönemine geçiyoruz” ifadelerini kullandı.