Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı, yaptığı yazılı açıklamada, yeni dönem ekonomi politikalarına yönelik değerlendirmelerde bulundu.
28 Mayıs itibarıyla bir seçim sürecini daha başarılı bir biçimde geride bırakan Türkiye'nin, bu vesileyle ne denli canlı ve güçlü bir demokratik altyapıya sahip olduğunu bir kez daha gözler önüne serdiğine işaret eden Asmalı, bu çerçevede 3 Haziran'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı yeni Bakanlar Kurulu'nun da Türkiye’nin geleceğine yönelik güven duygusunu pekiştirdiğini aktardı.
Asmalı, şimdi, Türkiye'nin öncelikli meselelerine odaklanma vakti olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Hiç kuşkusuz ekonomi, öncelikli meseleler listesinin en başında yer almaktadır. Gelecek 5 yıl, Türkiye Yüzyılı'na yön verecek ekonomik anlayış ve politikaların belirleneceği bir dönem olması hasebiyle son derece kritiktir. Türkiye, bir taraftan dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisinden biri olma yolunda uzun vadeli politikalara imza atmayı sürdürürken diğer yandan enflasyon ve cari açık gibi kronikleşen ekonomik sorunları çözme zorunluluğuyla karşı karşıyadır. Gerek ulusal gerekse küresel düzeyde ekonomik ihtiyaçlar, sorunlar ve koşullar son yıllarda çok hızlı değişim göstermiştir.
'Son 5 yıllık süreçte ticaret savaşları, koronavirüs salgını ve Rusya-Ukrayna Savaşı gibi meseleler; tedarik zincirlerinden enerji piyasalarına, küresel ticaretten uluslararası taşımacılığa, ekonomik büyümeden enflasyona kadar ekonomik yapının her bir köşesini ve değişkenini sarsıcı biçimde etkilemiştir.
Aynı dönem zarfında içeride yaşadığımız kur türbülansı, deprem felaketi ve seçim süreçleri de Türkiye’de iktisadi faaliyetler ve değişkenler üzerinde belirleyici olmuştur. Ekonomik koşullar ve önceliklerin bu denli ani değişimler gösterdiği bir ortamda, iktisat politikalarının zamanın ruhuna bağlı olarak esneklik göstermesi, doğal bir süreç olarak kabul edilmelidir."
Asmalı, kendilerinin, sanayi üretimi, ihracat ve istihdam gibi ekonominin uzun vadeye dönük alanlarında yakalanan kazanımlardan taviz vermeden, enflasyon ve cari açık gibi makro ekonomik istikrarı tehdit eden sorunlarla planlı ve koordineli biçimde mücadele edeceklerini belirterek, hem kamuda hem de özel sektörde tasarrufların artırılmasına yönelik önemlerin alındığı ve Türkiye'yi yabancı yatırımcılar için daha cazip niteliğe kavuşturacak bir politika setiyle, önümüzdeki 5 yıllık yeni döneme başlamanın makul bir yaklaşım olacağını aktardı.
Bu süreçte, Türkiye ekonomisinin uzun vadeli hedeflerine sadık kalınırken, acil ekonomik sorunlara çözüm sağlayacak politikaların kararlı ve tedrici biçimde hayata geçirilmesi beklentisi içinde olduklarına dikkati çeken Asmalı, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu bağlamda ekonomi politikalarındaki bu değişim ihtiyacını, hızlı bir şerit değişikliği olarak algılamanın doğru olmayacağı kanaatindeyiz. Değişim ve süreklilik bir bütün olarak ele alınıp harmanlandığı takdirde, ekonomiye yönelik başarılı sonuçların alınacağına inancımız tamdır.
Geçmiş tecrübelerimiz açıkça göstermektedir ki, sürdürülebilir ve kalıcı nitelikte bir ekonomik refah ortamının tesis edilebilmesi; günübirlik değil uzun vadeli politikalarla mümkün olmaktadır. Bu noktada piyasaların beklentileri itidalli bir seyir izlemeli ve yeni ekonomi yönetimine karşı güven içerisinde ve sabırlı olunmalıdır.
Geçmiş tecrübelerimiz açıkça göstermektedir ki, sürdürülebilir ve kalıcı nitelikte bir ekonomik refah ortamının tesis edilebilmesi; günübirlik değil uzun vadeli politikalarla mümkün olmaktadır. Bu noktada piyasaların beklentileri itidalli bir seyir izlemeli ve yeni ekonomi yönetimine karşı güven içerisinde ve sabırlı olunmalıdır.
Geçtiğimiz günlerde Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek’e Yönetim Kurulu Üyelerimizle birlikte yapmış olduğumuz ziyaret kapsamında, yeni döneme ilişkin beklenti ve temennilerimizi aktarma imkanı da bulmuş olduk.
Bu vesileyle MÜSİAD olarak; Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde oluşturulan yeni ekonomi yönetimine güven ve desteğimizi yineliyor, makro ekonomik istikrarın yeniden tesis edilmesinin ardından Türkiye’nin uzun vadeli hedeflerine daha emin adımlarla ve sürdürülebilir biçimde ilerleyebileceğine olan inancımızın tam olduğunu ifade ediyoruz."