Gültepe, Habertürk yayınında değerlendirmelerde bulundu.
Döviz kurlarına değinen Gültepe, ihracatçının Türk Lirası'nın enflasyon oranında değer kaybetmesini istediğini söyleyerek, "İhracatçı kur yükselsin istiyor diyorlar. Biz kurun olması gerekenin üzerinde olmasını talep etmiyoruz. Kurun yükselmesi ihracatçıyı tek başına kurtarmaz. İhracatçının 24’ü istemesi, hammadde fiyatlarının artışını girdilerle karşılayamaması sebebiyle. Biz yüksek kur istemiyoruz. Enflasyon ne kadar artıyorsa, kurdaki artışın o şekilde olmasını istiyoruz. Zaten kurun yıl başında 24 olması gerekiyordu. Kurun serbest kalmasını istiyoruz. Enflasyondan yüksek bir konumda olması gibi bir talebimiz yok" ifadelerini kullandı.
Kurlar nedeniyle rekabetçiliğin kaybedildiğini, bu durumun ilk 5 ayda maliyetinin 20 milyar dolardan fazla olduğunu belirten Gültepe, "Avrupa’dan alınan siparişler Uzak Doğu’ya kayıyor. Bunun yüzde 80'i ise fiyatlar sebebiyle. Artık fiyatta rekabetçi olamıyoruz ve bu sebeple elde ettiğimiz pazarı kaybediyoruz. Özellikle kur koruma mevduatı çıktıktan sonra, kur çok fazla baskılandı ve biz bu noktada rekabetçiliğimizi kaybettik. Mecbur olunan sektörler dışında suyun akışı diğer ülkelere kaydı. Ortalama bütün sektörlerin kaybı %20 diyebiliriz. İlk 5 ayda yalnızca %0,2 artış var. 20 milyar dolar ihracat kaybı olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye'nin gücü ve potansiyeli var" diye konuştu.
Döviz kurlarına değinen Gültepe, ihracatçının Türk Lirası'nın enflasyon oranında değer kaybetmesini istediğini söyleyerek, "İhracatçı kur yükselsin istiyor diyorlar. Biz kurun olması gerekenin üzerinde olmasını talep etmiyoruz. Kurun yükselmesi ihracatçıyı tek başına kurtarmaz. İhracatçının 24’ü istemesi, hammadde fiyatlarının artışını girdilerle karşılayamaması sebebiyle. Biz yüksek kur istemiyoruz. Enflasyon ne kadar artıyorsa, kurdaki artışın o şekilde olmasını istiyoruz. Zaten kurun yıl başında 24 olması gerekiyordu. Kurun serbest kalmasını istiyoruz. Enflasyondan yüksek bir konumda olması gibi bir talebimiz yok" ifadelerini kullandı.
Kurlar nedeniyle rekabetçiliğin kaybedildiğini, bu durumun ilk 5 ayda maliyetinin 20 milyar dolardan fazla olduğunu belirten Gültepe, "Avrupa’dan alınan siparişler Uzak Doğu’ya kayıyor. Bunun yüzde 80'i ise fiyatlar sebebiyle. Artık fiyatta rekabetçi olamıyoruz ve bu sebeple elde ettiğimiz pazarı kaybediyoruz. Özellikle kur koruma mevduatı çıktıktan sonra, kur çok fazla baskılandı ve biz bu noktada rekabetçiliğimizi kaybettik. Mecbur olunan sektörler dışında suyun akışı diğer ülkelere kaydı. Ortalama bütün sektörlerin kaybı %20 diyebiliriz. İlk 5 ayda yalnızca %0,2 artış var. 20 milyar dolar ihracat kaybı olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye'nin gücü ve potansiyeli var" diye konuştu.
500 dolar için 'özel çalışma'
Gültepe, temmuzda asgari ücrete yapılması planlanan zamları da değerlendirerek, şunları söyledi:
"Asgari ücrette maksimum dolar bazında 300-400 dolar arasındaki seviyeyi koruyabilmeliyiz. 500’ü verebiliyorsak, sürdürebilir noktada kalabilmemiz için özel çalışmalar yapılması gerekiyor aksi taktirde sanayi bunu kaldırabilecek durumda değil.
Geçmiş döneme bakınca, üretim, yatırım, ihracat politikasına bakınca, dolar bazında bakıyoruz, 300 dolarla 350 dolar arasında olmuştur son 15 yılda. 500 dolar olduğu noktada firmaların rekabetçiliğini koruyabileceği teşvikler ortaya konması lazım. SSK primleri, KDV, kurumlar vergisi üzerinde teşvikler olabilir. Asgari ücret 500 dolar seviyesine çıkacaksa ihracatçıyı koruyacak uygulamalar ortaya konması lazım aksi taktirde büyümeyi değil küçülmeyi konuşmaya başlarız."
Eski Çalışma Bakanı Vedat Bilgin, asgari ücretin 500 dolar olması gerektiğini söylemişti. Dolar kuru an itibarıyla 21,50 liradan işlem görüyor.