İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianame kamuoyuna yansıyınca tepkilere yol açmıştı. Şimdilerde 25 yaşında ve Kadir İstekli’den 2 çocuğu olan H.K.G’nin ifadesiyle açılan davanın iddianamesine göre, Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel ile eşi Fatıma Gümüşel, kızları H.K.G. 6 yaşındayken 29 yaşındaki müritleri Kadir İstekli ile dini nikahla evlendirdiler.
Habertürk'ten Ceylan Sever'in haberine göre, H.K.G. ifadesinde, Kadir İstekli tarafından sistematik bir şekilde cinsel istismara uğradığını yıllar sonra idrak ettiğini söyledi. İddiasına göre İstekli, tüm yaşadıklarını küçük bir çocuk olduğu için kendisine oyun gibi göstermişti. H.K.G., dava dosyasına Kadir İstekli’nin yaşananları adeta kabul ettiği ses kayıtlarını ve düğün fotoğraflarını delil olarak sundu.
Ancak Gümüşel ailesi ve diğer çocukları H.K.G.’nin yalan söylediğini ileri sürdü. Fotoğrafların düğünde değil, H.K.G.’nin hafız olduğu dönemde çekildiğini, Gümüşel Ailesi'nin diğer kızlarında da aynı fotoğraflarının olduğunu iddia etti.
Baba Yusuf Ziya Gümüşel ile anne Fatma Gümüşel’in 'zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı' suçundan 22 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi. Kadir İstekli’nin ise 'zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı' ve 'cinsel saldırı' suçlarından 67 yıl 10 ay 15 güne kadar hapsi talep edildi.
Dava İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülüyor. Gizli ve kapalı görülen duruşmalara, H.K.G. fiilen katılmıyor. Son aşamada ise karar çıkması beklenen davada, duruşma savcısının izinli olduğu gerekçesiyle duruşma 2 kez ertelendi. Dün görülen son duruşma 17 Temmuz’a ertelenirken mahkeme heyeti, Gümüşel’in ilk ifadeyi alan kadın savcı hakkında bulunduğu suç duyurusu dosyasını da incelemek üzere mahkemeye getirilmesini istedi.
Bu süreç içerisinde Yusuf Ziya Gümüşel avukatı aracılığıyla, kızı H.K.G.’nin ilk ifadesini alan kadın savcı ve H.K.G. dava aşamasında ifade verirken duruşma salonunda bulunan kadın psikolog hakkında suç duyurusunda bulundu.
O kadın savcı, 2021 yılında İstanbul Kadıköy- Tavşantepe Metrosu'nda anne ile kızına elinde bıçakla tehdit ve hakaretler yağdıran Emrah Yılmaz hakkında ders niteliğinde sevk yazısı yazmıştı.
Savcı, Sulh Ceza Hakimliği’nde şüpheli Emrah Yılmaz hakkında tutuklama talep ederken, “şüphelinin eyleminin yalnızca tartıştığı müştekilere yönelik değil o anda trende ve platformda bulunan yolcuların, hatta tüm kadınların özgürce yaşama, sokakta bulunma ve hayatlarına devam etme haklarına saldırıdır.
Sokaklar, metrolar, korku dolu değil; güven dolu olmalıdır. Şiddet ise önce dilde başlar sonrasında eyleme döner. Olayda en çok dikkat çeken şeylerden biri de şüphelinin küfürleridir. Küfür, şiddettir. Şiddeti yasaları uygulayarak engelleyebiliriz. Kadınların yaşam hakkına sahip çıkmak ve kız çocuklarına güvenli bir gelecek bırakmak tüm toplumun asli görevidir. Bireylerin toplum yaşamının akışına duydukları güvenin örselenmesi ceza, adalet sistemi ve sosyal açıdan onarılması güç zararlara yol açacaktır” ifadelerini kullanmıştı.
Yusuf Ziya Gümüşel’in avukatı tarafından İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen dilekçede H.K.G’nin duruşmada verdiği ifadeler gerekçe gösterildi. Dilekçeye göre H.K.G. mahkemede verdiği ifadesinde, 2020 yılında verdiği ilk suç duyurusunu yalanladı. İddiaya göre H.K.G. mahkemede; suç duyurusunu alan kadın savcıya detay vermediğini, sorularına evet ve hayır şeklinde kısa cevaplar verdiğini ileri sürdü. Suç duyurusunda; savcı, dosya medyatik bir hal alsın diye kasten mağdurun ifadelerini değiştirerek Gümüşel’e iftira attı.
Psikolog hakkında yapılan şikayet ise aynı dilekçede şu şekilde ifade edildi: “H.K.G., duruşmada beyanda bulunurken aniden psikoloğa dönüp, ‘yeter mi?’ diye sormaktadır. Her ikisi de sonradan bu konuşmayı ikrar etmiştir.” Bu nedenle de psikoloğun H.K.G.’nin mahkemede anlatacaklarını ezberlettiği, bir yönlendirme olduğu ileri sürüldü.
Kadın savcının dosyası Hakimler ve Savcılar Kurulu’na, Psikoloğun dosyası ise Memur Suçları Bürosu’na gönderildi.