EKSEN

'Ortadoğu'da Kalın, Fidan ve Güler değişen dünyada güvenlikçi politika izleneceğine yoruluyor'

Musa Özuğurlu’ya göre, Ortadoğu’da Türkiye’ye ilgi büyük. Özuğurlu, Kalın, Fidan ve Güler’in atanmasının Ankara’nın değişen dünya şartlarında güvenlikçi politikalar izleyeceğine yorulduğunu belirtti. İhvancı medyadaki coşkuya atıf yapan Özuğurlu, Suriye’de anayasa komitesi ile ilgili son gelişmeler eşliğinde özellikle Fidan’ın önemine işaret etti.
Sitede oku
Türkiye’de seçim sürecinin ardından yemin ederek üçüncü kez göreve başlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni kabinesini de duyurdu. Kabinede en dikkat çekici isim Batı-Arap ekseninde sermaye çevreleriyle güçlü ilişkileri olan eski ekonomi bakanı Mehmet Şimşek’in Maliye ve Hazine’nin başına getirilmesi olurken, dışişleri bakanlığı bayrağını Mevlüt Çavuşoğlu’ndan devralan da MİT Başkanı Hakan Fidan dikkatleri üzerinde topladı.
Yine Genelkurmay Başkanlığı Yaşar Güler’in Millet Savunma Bakanlığı’na gelmesi ve Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın’ın da MİT’in başına atanması dikkatleri çekti.
Erdoğan’ın yeni dönemi ve yaptığı atamaların Ortadoğu ve Suriye nezdinde ne gibi değişiklikler getireceği tartışılıyor. Gelişmeleri Radyo Sputnik'te yayınlanan Ceyda Karan'la Eksen programında uzun yıllar Şam’da görev yapan gazeteci ve yazar Musa Özuğurlu ile konuştuk.

‘Kalın, Fidan ve Güler, Ankara’nın değişen dünya şartlarında güvenlikçi politika izleyeceğine yoruluyor’

Musa Özuğurlu’ya göre Suriye basını Erdoğan’ın zaferi ve yeni dönemi konusunda geleneksel ketumluğunu korurken, Ortadoğu ve Arap dünyasında Türkiye’ye çok büyük ilgi var. Yeni dönemde İbrahim Kalın, Hakan Fidan ve Yaşar Güler’e dikkat çekildiğini belirten Özuğurlu, bunun değişen dünya şartlarında ‘güvenlikçi politikaların’ işareti görüldüğünü aktardı:
“Suriye basınında Erdoğan’ın kazandığı haberlerinin dışında özel analize rastlamadım. Muhtemelen ketumluklarını devam ettirmelerinden kaynaklanan bir durum. Genel itibarıyla Arap dünyasına baktığınızda, bir tarafta Erdoğan’ı çok sevenler var, birlikte hareket edenler var. Katar ve Müslüman Kardeşler’e yakın medyayı bu şekilde değerlendirebiliriz. Bir de daha teknik analiz yapmaya çalışanlar var. Gerçekten bölge genelindeki gazeteler, ülkelerin kendi gazeteleri ve sosyal medyada seçim sürecine büyük ilgi var. İnanılmaz hakimler. Muhalefetin de iktidarın da söyledikleri tartışılıyor. Bu anlamda Ortadoğu’da bu seçimlere büyük ilgi gösterdi. Şarkü'l Avsat analizinde, üç isme dikkat çekilmiş; İbrahim Kalın, Hakan Fidan ve Yaşar Güler. Burada Fidan’ın Kafkaslar, Ortadoğu, Kuzey Afrika gibi dosyalara hakimiyetinden yola çıkmış. İbrahim Kalın’ın MİT’in başına geçeceği belirtilmiş. Yaşar Güler’in de Erdoğan’ın güvendiği bir kişi olarak Savunma Bakanı olmasına da dikkat çekerek şöyle bir sonuca varmış; Türkiye bundan sonra değişen dünya şartları ve bölgesel şartlar içerisinde güvenlikçi politikaları devam ettirecek. Bu hükümetin bundan sonraki dönemde güvenlik tehdidi olarak beklentisinin dışarıdan da olduğu anlamına gelir.”

‘İhvancı medyada Türkiye’nin liderliği vurgusu ve coşku görülüyor’

Ortadoğu’da Erdoğan’ın yeniden kazanmasının İhvan hattında büyük coşku yarattığını belirten Özuğurlu, yeni hükümetin önündeki Suriye dosyası, TSK’nın askeri varlığı ve sığınmacı meselesindeki güçlüklere dikkat çekildiğini belirtti:
“Arabi21’de Müslüman Kardeşler’e yakın bir yazar, Erdoğan’ın gelişmekte olan ülkeden güce çevirdiğini, İslam ülkeleri içerisinde liderlik yaptığını, yıllardır Türkiye’ye düşman birtakım girişimler ve bu tehditlere rağmen Erdoğan’ın ayakta kaldığını yazmış. Katar medyasi El Arab’da bir kadın yazar, ‘Onun zaferiyle sevindik ve başarısı için bütün İslam alemi olarak kabul ettik, bir oy hakkımız olsaydı ona verirdik’ diyor. Erdoğan son dönemde Araplarla ilişkileri geliştirdi. Suudi, BAE, Mısır’ı sayıyor. ‘Önünde tek zorlu mesele Türkiye’nin askeri varlığı ve sığınmacılar nedeniyle Suriye meselesi’ diyor. O kadar övgüyle bahsetmiş ki, Türkiye’den biri yazsaydı ancak bu kadar olurdu. Bir Mısır gazetesi seçmen davranışını inceleyen bilimsel kitaplardan yola çıkmış. Erdoğan’ın kazanmasında Türkiye’de seçmenin sağcı olmasının etkili olduğunu, vaatlerinin bir kısmını başarsa bile bunun başarılı göründüğünü hatta kendi seçmeni olmasa bile kendi çıkarlarını düşünenlerin aynı şekilde gördüğümü yazıyor. Bu seçmenin ülkenin bağımsızlığını kaybetme gibi korkularla hareket etiğini, daha çok lidere sarıldığını vurgulamış. Burada sosyolojik bir analiz yapmış.”

‘Zafer kazandı ama önünde çok sayıda meydan okuma da var’

Özuğurlu, daha eleştirel Al Mayadeen'de ise Erdoğan’ın sürekli savrulmalar yaşaması, dost ve düşmanlık arasında gidip geldiği dış politikaya iktisadi sorunların eklenmesine dikkat çekildiğini belirtti. Özuğurlu’ya görü bu açıdan Erdoğan’ın yüzde 52 gibi zayıf bir oy oranıyla manevra alanının daralacağı görüşü vurgulanıyor:
“Al Mayadeen'de Muhammed Seyfettin imzalı haberde, ‘Türkiye tarihinde görülmemiş seçimlerden sonra Erdoğan, Türkiye Yüzyılı projesini başlattı’ diyor. Devamında ‘Erdoğan iktidarda ve muhalefet dağılmış durumda. Zafer kazanan Erdoğan’ın önünde çok sayıda meydan okuma da var’… Her şeyden önce içeride büyük çatlaklar oluştuğunu ve Erdoğan’ın bunu gidermeye çalışacağını belirtiyor. Ancak önünde muhalefet ve güçlü kişilikler olduğunu ve başkanlık sistemiyle ilgili itirazlarını devam ettireceklerini söylüyor. Erdoğan’ın zorlanmasını öngörüyor. Diğer yandan Erdoğan’ın çok savrulmalar yaşadığını, bir duruştan diğerine, bir seçenekten diğerine, Batı ve Ortadoğu tercihinden bahsediyor. ‘Erdoğan düşmanlıkla dostluk arasında gitti geldi’ diyor ancak hem iktisadi duruma dikkat çekiyor hem de yüzde 70 gibi ezici oranlarda oy alamamasından ötürü toplumsal manevra alanının daraldığını söylüyor. Erdoğan’ın bundan sonraki dönemini çok da rahat görmüyor. Ekonomi, Suriyeli sığınmacılar gibi konuların en büyük sorunlardan biri olduğunu ifade ediyor.”

‘Hakan Fidan’ın bir rolü var ve bundan sonra da böyle devam edecek gibi görünüyor’

Özuğurlu, yeni Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın hâkim olduğu Suriye dosyasıyla ilgili çok kısa zamandaki gelişmelere atıfta bulundu. Suriye Anayasa Komitesi’nin toplandığı ve muhaliflerin Şam’a dönüşünden bahsedildiğini aktaran Özuğurlu’ya göre, Fidan’ın önemli rol oynayacağı süreçte somut gelişmeler beklenebilir:
“Bundan bir iki gün önce Suriye Anayasa Komitesi tekrar toplandı. Hem yönetim hem de muhalefet bir araya geldi. Suriye muhalefetinin artık Şam’a dönebileceği, bu yönde sinyal verdiği, bazı bakanlıklarda yer alabileceği ve bu nedenle Suriye yönetimine karşı sert bir tutumdan vazgeçmeye başladığı haberi var. Aslında Suriye’den iş adamı olarak değerlendirilen fakat Suriye yönetimi tarafından savaş döneminde dışarıdan gelen paraları örgütlere dağıtıp pay alarak zenginleşen ve Türkiye’de iş yapan birisinin vatandaşlığı iptal edildi. Havaalanından geri çevirdiler, Dubai’ye gönderdiler, oradan kabul edilmedi, Umman’a gitti, onlar da Suriye yetkililerine teslim ettiler. Bunların hepsi istihbari işler. Dolayısıyla Hakan Fidan’ın burada önemi ortaya çıkıyor. Demek ki bundan sonra Türkiye ile Suriye arasında ilişkilerin daha somut biçimde Suriye’nin de isteklerinin yerine getirildiği bir çerçevede devam edeceğini söyleyebiliriz. Hakan Fidan, Suriye’yi içine kadar iyi bilen bir isim. Böyle bir süreçte bir dışişleri bakanı olarak büyük bir rol oynayacak. Suriye’nin de güvenlik devleti olduğunu gözden kaçırmadan Suriye’nin de yaklaşımı eski bir istihbaratçıya yönelik olacak. Suriye muhalefetinin Türkiye’nin kontrolünde olduğunu biliyoruz. Suriye yönetimine Türkiye’den böyle bir yeşil ışık yakıldı ki, Anayasa komitesi daha yumuşak yaklaşmaya başladı. Gerçekten burada Hakan Fidan’ın bir rolü var ve bundan sonra da böyle devam edecek gibi görünüyor.”

‘Fidan Ortadoğu’da bilinen birisi’

Özuğurlu, yeni Dışişleri Bakanı Fidan’ın Ortadoğu’da bilinen bir isim olduğunu belirtirken, daha teknik ve somut ilişkiler yürütülmesinin mümkün olacağı değerlendirmesini aktardı:
“Hakan Fidan, Ortadoğu’da bilinen birisi. Mısır, Libya, Irak ve diğer ülkeler de aynı şekilde. Buralar güvenlik biriminin önemli olduğu ülkeler. Hakan Fidan’ın zannediyorum, dışişleri bakanlığı sırasında daha kolay belki ilişki kurulabilecek. Erdoğan’ın son dönemdeki politika değişikliğine baktığımızda daha teknik ve somut ilişkiler olacak gibi görünüyor. Bugünkü makalelerde de Türkiye’nin dış problemlerine bakıldığında Fidan’ın önemli rol alabileceği ifade ediliyor. Ukrayna meselesi, Batı ile ilişkiler var. Muhammed Seyfettin’in makalesinde dediği gibi ‘Dünya artık tamamen değişiyor’. Kendi bölgesinde dosyalara hâkim olan Fidan’ın önemi burada da ortaya çıkıyor.”
Yorum yaz