22 yıllık aktif futbol hayatını sonlandırdığını açıklayan Burak Yılmaz, oynadığı ve formasını giydiği tüm takım taraftarlarına da destekleri için teşekkür etti.
Burak Yılmaz'ın açıklaması şöyle:
22 senelik kariyerimde hepinizle mesaimiz oldu. Buraya gelen gazetecilerin hepsine teşekkür ediyorum. Bugün bu basın toplantısını neden yapıyoruz? Dün akşam, dünyanın en büyük futbolcusu statta alkışlarla veda etti. Ben de öyle olsun isterdim ama olmadı. İnternetten yapmak istemedim. Bugün hepinizin gözüne bakarak futbolu bıraktığımı söylemek istedim. Çok mutluyum, gururluyum. Allahıma şükrediyorum ki bana bu kariyeri nasip etti.
7 yaşında Antalyaspor'un kapısından içeri girdim. Antalyaspor'a teşekkür ediyorum. 4 büyük kulübümüzde forma giydim. Hepsinde aynı başarılrı yakalayamasam da hepsinin gönlümde yeri vardır. Hepsine teşekkür ediyorum. Manisaspor'a, Eskişehirspor'a, Lille'e, Beijing Guoan'a teşekkür ediyorum. Bir kariyerin sonu... Bence çok değerli, çok güzel... Sevgili eşime, çocuklarıma teşekkür ediyorum.
Hayatının merkezine futbolu ve kazanmayı koymuş Burak Yılmaz'a katlanmak kolay değildi. Anneme, babama teşekkür ediyorum. Futbol yaşantımdaki tek menajerim Ali Egesel'e teşekkür ediyorum.
Büyük laflar etmek istemiyorum şunu yapacağım, bunu yapacağım gibi ama Türkiye'nin en büyük hocalarıyla çalıştım. Ne yapmam gerektiğini, ne yapmamam gerektiğini en iyi gösteren hocalarıma teşekkür ediyorum. Bana katlanmak kolay değildi. Hepsi hakkını helal etsin.
Galatasaray benim için çok başka
4 büyük kulüpte oynamak tarihte iki futbolcuya nasip oldu. Hepsinin yeri ayrıdır. Galatasaray'da yaşadıklarım, Galatasaray'ın beni Avrupa çapında bir futbolu yapması... Bunlar ne benim Beşiktaşlılığımı azaltır ne de başka bir şey. Galatasaray'da yaşadıklarım benim için çok ayrı.
Fenerbahçe benim içimde uktedir. Yeniden forma şansı bulmak isterdim. Çok da yakındım ama olmadı. Bir tane gol at be kardeşim... Fenerbahçe'de çektiğim acı, benim buralara gelmemi sağladı. Fiziksel acıdan bahsetmiyorum. Oynayamamak, kendini gösterememek... Eve gelip ağlardım. Annem babam da ağlardı. Fenerbahçe'de bir kez daha oynayıp bir gol daha atmak isterdim.
22 senelik tecrübem var ama mutlaka bilmediğim şeyler vardır. Yardımcı hocalıkla başlamak, bir takımı almak... Hep konuşuyoruz proje... Bir proje olursa ben orada olurum. Proje yoksa yokum. Bir proje olur ve bana güvenilirse orada olurum. Proje olur ve başkası olursa ona da sonuna kadar destek olurum. Başlayıp başlamamak önceliğim değil. Kesinlikle sahada olmak istiyorum. Doğru, düzgün proje olması çok önemli.
Fenerbahçe'yi şampiyonluktan ettiğim golü hatırlıyorum. Asla kin ve intikam duygusunda olmadım. Fenerbahçeli arkadaşlarımın ne kadar üzüldüğünü, Bursalı arkadaşların ne kadar sevindiğini hatırlıyorum. Oynadığım takıma faydalı olmaya çalıştım kariyerim boyunca. Başka bir düşünce yoktu aklımda.
Buraka Şenol Hocamın yanından geldim. Bizlerle alakalı düşüncesi vardır tabii ki ama bana bunu belirtmedi. Biz beraber oluruz, olmayız ama onunla ilişkimiz devam eder. Diğer hocalarım da böyle. Hocamın aklında benimle ilgili bir şey olduğunu biliyorum. Şartlar oluşur ya da oluşmaz... Projenin önemli olduğunu söyledim. Proje için de sabır olması gerek. Olur olmaz hayırlısı.
Antrenörlük eğitimimi bir senedir alıyorum. Avrupa'da Mancini ve Galtier ile iletişimimiz sürüyor. MAncini sağ olsun davet etti İtalya'ya. Bir şeye başlamazsam tabii ki gidip izlemek isterim. Projeye başlamak için acelem yok. Bu zamana kadar yönetilen taraftım, artık yöneten tarafa geçeceğim. Acelem yok, gereken eğitimleri almayı düşünüyorum.
Her hoca çok farklı. Bir hocanın şu yönünü alırsam diğerlerinin o yönü kötü gibi gözükecek. Ben kendi tarzımı oluşturmak isterim. Bunu yapabilecek miyim göreceğiz. Tek bir hoca söyleyecek olursam Şenol Güneş'in yeri bende çok ayrıdır. Çalıştığım diğer hocalar da benim için çok değerlidir."