Heykeltıraş Dilek Karen, hem sanat hayatı hem de bir farenin gözünden anlattığı romanı ‘Tao’nun Gözyaşları’ ile Radyo Sputnik’e Serhat Sarısözen’le Gündem Dışı’nda stüdyo konuğu oldu.
Karen, şunları kaydetti:
“20 yıldır birçok alanıyla sanat ve meditasyon yaşamımda. Aynı yerden beslenip aynı şeye hizmet ediyor. Dönem dönem bir sanat dalı diğerlerinin önüne geçiyor ve o dönemde tüm üretimim o sanatın malzemeleriyle oluyor, fakat ne malzeme kullanırsam kullanayım veya hangi alanda çalışıp üretiyor olursam olayım, bir diğerine geçtiğimde bir önceki çalışmalarımda aldığım yol üzerinden, yolun bıraktığım yerinden devam ettiğimi fark ediyorum.
Meditasyonum sanatımı, sanatım meditasyonumu ve her ikisi olduğum kişiyi oluşturuyor ve dönüştürüyor. Edebiyat, yaşam çemberimin tam ortasında şeffaf ve geçirgen bir formda, müzikle, resimle, heykelle, seramikle ve hatta meditasyonla üst üste, iç içe duruyor ve diğer hepsiyle birlikte çemberin kalan yerlerine nüfus ederek yaşamdan aldığım nefesi ve lezzeti oluşturuyor… Aslında hep aynı şeyi yapıyormuş gibi hissediyorum, malzeme değişiyor sadece.”