Radyo Sputnik’te Serhat Ayan’la Yeni Şeyler Rehberi programına Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD) üyesi Prof. Dr. Aslı Akkor Gelincik konuk oldu.
‘Bu hastalığın alerji ile karıştırılmaması çok önemlidir’
Kuşaktan kuşağa aktarılarak kalıtımsal bir hastalık olarak tanımlanan ‘Herediter Anjioödem’in alerji ile karıştırılmaması gerektiğine dikkat çeken Prof. Aslı Akkor Gelincik, bu hastalığın akraba evliliklerinin yaygın olduğu toplumlarda daha sık görüldüğünü ifade ederek şu açıklamaları yaptı:
“16 Mayıs’ta ‘Dünya Herediter Anjioödem Günü’ uzman hekimlerimiz ve hastalarımız tarafından birlikte kutlandı. Deri ve iç organlarda, tekrarlayan şişliklerin oluşması ile karakterize nadir görülen kalıtsal bir hastalık olan ‘Herediter Anjioödem’ kalıtımsal bir hastalık olarak tanımlanıyor ve kuşaklar boyu aktarılabiliyor. Bağ dokusunun vücutta zayıf olduğu bölgelerde ani atak haline gelen ödemler şeklinde ortaya çıkıyor. Bu çok tehlikeli bir hastalık çünkü bu ödem atakları ‘mukoza’ dediğimiz iç organları kapsayan dokularda da oluşabiliyor. Aniden bir boğazda şişme atağı olduğunda hasta nefessiz kalabiliyor. Ya da bağırsakta bir atak olduğunda bağırsak düğümlenmesine varan tıkanıklıklar yaşanabiliyor.”
Anjioödem ataklarının alerji ile karıştırılmaması gerektiğini vurgulayan Prof. Gelincik, ülkemizde akraba evliliklerinin yaygın olmasından mütevellit hasta sayısının belirlenenden fazla olabileceğine dikkat çekerek şöyle devam etti:
“Genelde 10 bin kişide 1 görülüyor ama özellikle akraba evliliğinin çok olduğu toplumlarda bu hastalık daha sık beklenebilir. ‘Herediter Anjioödem’ kalıtımsal bir hastalık olarak tanımlanıyor ancak başka sebeplerden de olabiliyor. Bu hastalıkta tanının doğru konulması ve alerji ile karıştırılmaması çok önemlidir.”