Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Barbaros Bağlıkaya, Radyo Sputnik’te Seyir Hali programında 'Schengen vizesi krizi'ni değerlendirdi.
Gazeteci Ali Çağatay’ın, Türkiye’nin bu yıl turizmdeki 60 milyon turist ve 55 milyar dolar hedefine ilişkin sorusunu cevaplandıran Bağlıkaya, şunları söyledi:
“Ocak, Şubat ve Mart ayları beklentilerimizin üzerindeydi ancak esas ana yaz turizm tatil pazarlarımızın başladığı Mayıs ayından itibaren düşüşümüz var. Haziran ayı itibariyle de rezervasyonlara bakılınca iyi gözükmüyor. Haziran ayının da böyle devam edeceğini düşünürsek bu hedefi yakalamamız zor olur.”
TÜRSAB Başkanı Bağlıkaya, Türkiye’nin bu yıl turizm hedefinde geri kalmasındaki sebebi ise şöyle aktardı:
“Bunun sebebi Dolar ve Euro kurunun düşük seviyelerde kalıp Türk lirasında maliyetlerin yükselmesinden kaynaklanıyor. Mayıs ayındaki rakiplerimiz Mısır, Dubai ve Haziran ayındaki rakiplerimiz Yunanistan, İspanya ve İtalya gibi ülkelere kıyasla fiyat dengemizi tutturamadık.”
Schengen vizesi başvurularında her iki kişiden birisine ret
Türk vatandaşlarının Schengen vizesi başvurularındaki ret oranına değinen Bağlıkaya, şöyle devam etti:
“Pandeminin ardından doğal olarak dünyanın her yerinde bir seyahat patlaması yaşandı. Herkes bir an önce başka ülkelere seyahat etme arzusundaydı çünkü 2 sene herkes evlerine kapandı. Türk vatandaşlarının 2019 ve 2022 yılarındaki Schengen vizesi başvuru rakamlarını mukayese ettiğimizde, 2019 yılında 906 bin müracaatın yüzde 9.7’si reddedilirken 2022 yılında 778 bin müracaatın neredeyse yüzde 16’sı reddedilmiş. 2023 yılı daha tamamlanmadı ancak şu zamana kadar elimize gelen rakamlar bu oranın yüzde 50’lere yaklaştığı şeklinde.”
‘İnsani uygulamalardan çok uzak, kabul edilemez bir durum’
Türk vatandaşlarının Schengen vizesi alamamalarındaki sebebin tamamıyla siyasi sebeplerden kaynaklandığını belirten Bağlıkaya, şu açıklamaları yaptı:
“Bize konsolosluklar personel sıkıntıları olduğu için randevu sürelerinin uzadığını söylüyorlar ancak bütün Schengen ülkesindeki konsolosluklarda personel sıkıntısı olamaz. Ayrıca zaten 2022 başvuruları 2019 yılına oranla daha düşük. Piyasa da ayrıca bir de şöyle bir fikir var, efendim çok fazla mülteci kabul ettik bu yüzden Schengen vizesi alamıyoruz. Avrupa kimin nasıl vatandaş olduğunu pasaportlardan görebileceği için böyle bir seçenek de yok. Geriye bir tek siyasi sebepler kalıyor. Avrupa Türkiye’ye çok net bir biçimde siyasi ambargo uyguluyor.”
Bu durumun çileye dönüştüğünü kaydeden Bağlıkaya, cümlelerini şöyle noktaladı:
“Bu vatandaş açısından zulme dönmüş durumda. Üç ay sonrasına verilen randevuda insan, seyahatini nasıl organize edecek? Böyle bir iş için motivasyonu nasıl olacak? Biz zaten tur düzenleyemiyoruz, eşi çocuğu müracaat ediyor birisine vize verilmiyor. İnsani uygulamalardan çok uzak, kabul edilemez bir durum.”