‘Ciddi bir yenilgi ve hezimet’
“Çok uzunca bir süredir girdiğimiz tüm seçimlerde CHP olarak yüzde 25’e çakıldık, kaldık. Bu CHP için ciddi bir yenilgiyi ortaya koymaktadır. Parlamenter sistemde olsaydık bu oranı yenilgi değil, hezimet olarak değerlendirecektik. CHP örgütü çok uzunca bir süredir kapasitesinin altında çalıştırılmaktadır, yalnızca sandık güvenliğinden sorumlu, afiş asan, broşür dağıtan bir örgüt konumundadır. Tabii ki afişleri asacağız, seçim güvenliğini sağlayacağız vs. ama bu bizim ikincil işlevimizdir. Bizim asıl işlevimiz siyaset üretmektir. CHP örgütleri siyaset üretmelidir, partinin izleyeceği siyaseti belirlemelidir. Ayrıca CHP örgütleri milletvekili ve belediye başkan adaylarını belirlemelidir, seçmelidir. O iki işlev olmayınca bizim kapasitemizin altında bir performansımız oldu. Oysa CHP örgütü efsanevi bir örgüttür. Tam kapasite ile çalıştırıldığında çok büyük başarıları sağlayabilir. Bu sorun hem merkez hem de taşra için yaşanmıştır. Bunun nedeni CHP örgütünün yapısal sorunlarıdır. CHP’nin taşra örgütü de, merkez örgütü de yeniden yapılandırılmalıdır.”
‘Partinin patronu örgüttür’
“CHP’nin 4000 evladı milletvekili adayıydı. Bu bir parti için kıvanç duyulması gereken bir şey. Sonunda bir komite mülakat ile bu sayıyı eledi. Bu olmaz. Bunun kararını genel merkez mi verecek, örgüt mü verecek? Ben diyorum ki; sol partilerde örgüt vermelidir. Partinin patronu örgüttür, partinin patronu genel merkez değildir. Onun için ‘o kalsın mı, gitsin mi, falanca genel başkan olsun mu, olmasın mı’ tartışmalarının bir önemi yok. Önemli olan bu tartışmalardır. Bizi başarıya götürecek olan örgütümüzü tam kapasiteye çıkartmamızdır. Tam kapasite için de CHP örgütünün siyaseti belirlemesi gerekiyor, adaylarını seçmesi gerekiyor”
‘Seçimi Türkiye siyasetini okuyamayanlar kaybetti’
“Türkiye’de bu siyasal kültür ve siyasal gelenekte Kılıçdaroğlu isminin cumhurbaşkanı adayı olduğu andan itibaren seçilemeyeceğine dair gözlemlerimiz vardı. Bu gerçekleşti. Türkiye siyaset kültürünü bilmeyen insanlar bu seçimin bu halde de kazanılabileceğinde ısrar ettiler. Bunlardan biri Kılıçdaroğlu ve Kılıçdaroğlu yanında bazı danışman gruplar ya da partili gruplar, Türkiye siyasetinin genel karakterini okuyamayan gruplar. Meral hanım Türkiye siyasetini iyi okuyan biridir. Araştırmalarını yaptırmıştır. Onun da bunu gördüğünü ve bundan dolayı kazanacak aday ısrarında bulunduğunu düşünüyorum. Ama sanıyorum diğer sağ parti liderleri milletvekili sözleri aldıkları için Akşener orada yalnız kaldı. Türkiye solunun da bu tablodan önemli dersler çıkarmasını bekliyorum.”
‘Toplumun değerleri bilinerek siyaset yapılmalı’
“Bu toplumun kimliğine, karakterine şu ya da bu şekilde genel özelliklerine uygun siyaset yapmadığınız zaman toplum size destek vermiyor. Bir günde tek çiçekle bahar gelmez. Partinin tavır olarak, politika olarak Türkiye toplumunun değerleri ile uzlaşan yeni bir kimlik kazanması gerekiyor. Bu bir günde olacak bir şey değil. CHP içinde adeta seçilmemek ve bu toplumun değerleri hiçbir şekilde ile uyum içinde olmayan sık açıklamalar yapıyor zaman zaman. Bu değerleri bilerek, saygı duyarak siyasetinizi devam ettirirsiniz.”