Dünya Sağlık Örgütü tarafından sigara kullanımına karşı farkındalık oluşturmak amacıyla kutlanan 31 Mayıs, Tütünsüz Dünya Günü olma özelliği taşıyor.
Tütünsüz Dünya Günü’nün bu seneki ana teması ise 'İnsanların Tütüne Değil Gıdaya İhtiyacı Var' başlığı taşıyor. Sağlığa Evet Derneği Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, hem sigara kullanımının insan yaşamı üzerine etkileri hem de tütün ekimi için kullanılan arazilerin gıda için kullanılmasına dönük girişimleri Radyo Sputnik’te yayınlanan Meliha Okur’la Anlat Bana programında anlattı.
İnsanların yaşamını kaybetmesine yaygın olarak kalp krizi, damar tıkanıklığı, akciğer kanseri gibi hastalıkların neden olduğunun görüldüğünü kaydeden Dağlı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunlar sigara kullanımından kaynaklı ölümler. Dolayısıyla biz hastaları değerlendirdiğimiz zaman tütün ilişkili hastalıklardan öldüklerini görüyoruz. Bu dikkat çekilmesi gereken bir husus. Bu kadar insanı öldüren bir zararlıyı neden kullanıyoruz diye baktığımız zaman arkasında devasa bir endüstri olduğunu görüyoruz. Bu endüstri kârlılığını kaybetmek istemiyor. Sigara devleri dünyayı maalesef ele geçirmiş vaziyetteler. Birçok ülkenin hükümetlerini etkileyip yasalarına müdahil olabiliyorlar.”
'1.5 milyon insan kendi kullanmayıp başkasının dumanına maruz kaldığı için vefat ediyor'
Tütünsüz Dünya Günü’nün yaratmaya çalıştığı farkındalığa değinen Dağlı, şunları kaydetti:
“Bugün, Tütünsüz Dünya Günü. Dünya Sağlık Örgütü’nün bir günü ve her sene 31 Mayıs’ta kutlanıyor. Farkındalık yaratmaya çalışıyoruz çünkü dünyada her yıl 8 milyon kişi sigara kullandığı için ölüyor. Bunların 1,5 milyonu da kendi kullanmayıp başkasının dumanına maruz kaldığı için vefat ediyor. Bu, pandemide bir yılda kaybettiğimiz insan sayısının iki katı ve bu her yıl devam ediyor.”
'Öldüren toprağı zehirleyen bir üründen bahsediyoruz'
Dünyadaki gıda güvenliği sorununa değinen Dağlı, tarım alanlarının tütün ekimi için değil, gıda ekimi için kullanılması gerektiğini ifade ederken şöyle konuştu:
“Dünya Sağlık Örgütü, üye devletlerin tütün ekimine desteği bırakmasını istedi. Biz beslenme ve gıda güvenliği ile ilgili sorun yaşıyoruz ve tarımın buna göre planlanması gerekiyor. Bugün dünyada 349 milyon insan acil açlık sorunuylakarşı karşıya ve gıda krizi önemli bir sorun haline geldi. İklim krizi, savaşlar ve bununla ilgili ekonomik kayıplar ayrıca nüfusun hızla artması daha doğru adımlar atmamıza sebep olmalı. Nüfus artıyor ama biz toprak arazilere ev yapıyoruz ve verimli arazileri doğru kullanmayıp tütün ekiyoruz. 4 milyon hektar tarım alanına 125 ülke tütün ekiyor ve 17 milyon kişi tütün ekiminde çalışıyor. Bütün bunlara baktığınız zaman aslında öldüren toprağı zehirleyen bir üründen bahsediyoruz. Ekilmiş alanlarda toprak kalitesi düşüyor ve başka bir şey ekilmesi zor hale geliyor. Bununla bir taraftan uğraşırken dünya açlık çekiyor ve bizim toprağı niçin kullanacağımızı daha iyi düşünmemiz gerekiyor. Akılcı tarım politikaları geliştirmemiz lazım. Artık gıda güvenliği ülkeler için milli güvenliktir. Çünkü ülke aç kalırsa başka sorunlarla karşılaşır.”
Tütün üreticisinin zor koşullarından söz eden Dağlı, sözlerine şu ifadeleri ekledi:
“Tütün ekiminin bir bedeli var. Tütün köylüsünün zarar görmesini istemiyoruz ama zaten çok zarar gördü. 2000 yılındaki IMF ve Dünya Bankası politikalarıyla Türkiye’deki piyasaların özelleştirilmesi neticesinde zaten tütün köylüsüne darbe vuruldu ve ekici artık karşısında çok uluslu sigara firmalarının alım yapmasını bekliyor. Ekicileri parmaklarında oynatıyorlar bu çok uluslu firmalar. Öyle bir anlaşmalar yapıyorlar ki bu anlaşmaların çoğu bir tuzak niteliği taşıyor ve ekiciler sürekli borçlanıyorlar. Tütünün kimseye faydası yok artık o nedenle gıdaya öncelik tanımamız ve aç kalmamak için tedbirler almamız lazım.”