Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programına Siyasi İstikrar Analisti Serdar Sement ve Yeditepe Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Emin Gürses konuk oldular.
Sement: Dünya politik tarihine geçecek bir olay
Türk milletinin değişimden değil istikrardan yana tercih kullandığına dikkat çeken Siyasi İstikrar Analisti Serdar Sement şunları dedi:
“Bu seçim 20 yıllık AKP (Adalet ve Kalkınma Partisi) iktidarının bitip bitmeyeceğine ilişkin bir seçimdi. Genç Cumhuriyet’in 25 yılında, çeyrek asır, kesintisiz ülkeyi yönetmek çok önemli. Bu olay Dünya politik tarihine geçecek bir olay. Kaideli milli devlet kurulu ve usulleri, devletin sağduyusu bir kenara bırakıldı ve ülkenin bekası lider Erdoğan’ın tercihlerine indirgendi. Millet bu tercihin arkasında durmaya devam etti. Geleceğimizin şahıs kararlar ile yapılandırılmasına evet dedi. İlginçtir 5 milyon 200 bin ilk defa oy kullanan seçmen de bunu tercih etti. O seçmen grubu değişimi istemedi. Dolayısıyla Türk milleti değişi reddetti diyebiliriz.”
Gürses: Seçimi Erdoğan kazanmasından ziyade muhalefet kaybetti
Muhalefetin toplumu konsolide edemediğine vurgu yapan Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emin Gürses, Türkiye’deki siyasi partilerin iç yapılanmalarına da değinerek şunları söyledi:
“Seçimi Erdoğan kazanmasından ziyade muhalefet kaybetti. 10 lider bir tarafta Tayyip Erdoğan diğer tarafta, burada sorun muhalefete güven duyulamaması oldu. Bana göre 10 liderin yüzde 45 oy alması bile başarı. Muhalefet söyledikleri vaatleri nasıl yapacaklarını topluma anlatamadı. Deprem bölgesinde her şeyi ücretsiz yapacağını açıklaması inandırıcı bulunmadı, gittikçe daha çok paniklediler ve bu işi yürütemediler. Millet de bu noktaya Erdoğan getirdi hiç yoksa kendi çözüm bulsun dedi. Türkiye gibi ülkelerin ekonomilerini Batı’dan bakarak açıklayamazsın. Örneğin Berlin’e her yıl 10 milyar dolar bilinmeyen para girer mi? Ama İstanbul’a bu para giriyor. Türkiye gibi ülkelerin ekonomik kalkınmalarında alternatifler daha çoktur.”
Partilerin iç yapılanmalarına ilişkin de konuşan Prof. Gürses şöyle devam etti:
“Partiler liderlere alternatif olur diye insan yetiştirmiyorlar. Kemal Kılıçdaroğlu giderse yerine kim gelecek? Parti içerisinde oligarşik bir yapılanma var ve bu yapı İmamoğlu’nu genel başkan olarak istemiyor. Aynı şey AK Parti için de geçerli. Erdoğan giderse AKP diye bir şey olmaz zaten.”