"Ülke olarak depremden sonra birçok konuyu öğrendik. Bu depremler bizim gerçekten her anlamda ezberlerimizi bozdu, çok büyük bir deneyim oldu. Hem ülke açısından hem dünyada afet yönetiminin nasıl olması gerektiği konusunda yaşanmış örnekler açısından çok büyük bir deneyim oldu. Ülkemiz, afetlere maruz kalma potansiyeli yüksek bir ülke. Sadece depremler değil, onun dışında sel, taşkın, heyelan, kaya düşmesi, obruk gibi farklı afet türleriyle her zaman karşı karşıya kalabiliriz. Dolayısıyla bu tür olayların afete dönüşmemesi için bizim yapmamız gereken çok önemli risk azaltma faaliyetlerimiz var. Devletimiz şu ana kadarki yaptığı çalışmayla kısa süre içerisinde yaklaşık 36 bin civarında 11 ilimizdeki tümüyle yıkılmış, enkaz haline gelmiş binaların enkazını kaldırdı. Ama ondan sonraki aşamada bu ağır hasarlı, orta hasarlı ve acil yıkılacak binaların hızlı bir şekilde yıkılıp enkazının kaldırılması gerekiyor. Süreç tamamlanıncaya kadar bir yandan da artçı sarsıntılar meydana geliyor. O nedenle vatandaşlarımızın özellikle ağır hasarlı binalara girmemeleri, eşya almak maksadıyla bile olsa buralardan uzak durmaları son derece önem taşıyor."