Action on Armed Violence adlı araştırma derneği tarafından yayınlanan verilere göre, Birleşik Krallık Özel Kuvvetleri (UKSF) 2011'den beri Cezayir, Estonya, Fransa, İran, Umman, Irak, Kenya, Libya, Mali, Akdeniz (Kıbrıs), Nijerya, Pakistan, Filipinler, Rusya, Somali, Sudan, Suriye, Ukrayna ve Yemen'de faaliyet gösteriyor.
Öte yandan, UKSF'nin yabancı güçleri eğittiği veya başka bir ülkeye girmeden önce üslendikleri altı tesis daha var. Bunlar: Burkina Faso, Umman, Ürdün, Suudi Arabistan, Türkiye ve Cibuti.
UKSF tarafından kendi tatbikatları ve angajmanları için kullanıldığı bilinen, yukarıdaki listelerde yer almayan bölgeler ise Arnavutluk, Falkland, Cebelitarık, Belize, Brunei, Malezya ve Kanada olarak sıralandı.
UKSF İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda'daki faaliyetleri ise liste dışı bırakıldı.
UKSF'nin eğitim faaliyetleri ve Birleşik Krallık'ın kendisi de dahil edilerek oluşturulan listede ise, teşkilatın toplamda 36 ülkede varlık gösterdiği ortaya çıkıyor.
Ukrayna, Suriye, Yemen, İran ile Umman ve Libya arasındaki Hürmüz Boğazı'nda varlık gösteren Birleşik Krallık Özel Kuvvetleri (UKSF) birliklerinin ise, herhangi bir parlamento onayı olmaksızın bölgede bulunuyor.
Suriye örneğinde, parlamento 2013'te açıkça asker gönderilmesine karşı oy kullandı. Ancak son on yılda basında düzinelerce UKSF birliklerine dair haberler yer aldı.
Öte yandan, UKSF birliklerinin Irak ve Suriye'de İngiliz vatandaşlarının kasıtlı olarak öldürülmesi, çocuklar da dahil olmak üzere çok sayıda Afgan sivilin öldürülmesinin üstünün örtülmesi, dış kaynak kullanımı gibi illegal faaliyetlere de girdikleri biliniyor.
SAS, Özel Tekne Hizmeti (SBS) ve Özel Keşif Alayı'ndan (SRR) oluşan ve çok katmanlı Özel Kuvvetler Destek Grubu (SFSG) tarafından desteklenen UKSF, ayrıcalıklı bir gizlilik seviyesinde ve İngiliz ordusunun geri kalanından farklı bir şekilde faaliyet gösteriyor.
En kıdemli UKSF subayı olan Özel Kuvvetler Direktörü'nün Meclis denetimi yok ve yalnızca Savunma Bakanına ve Başbakana karşı sorumlu.
Öte yandan, İstihbarat ve Güvenlik Komitesi (ISC) aracılığıyla MI6 için olduğu gibi geriye dönük incelemeler yapmak için bir mekanizma dahi işletilmiyor.
Bununla birlikte, ISC'nin şu anki Başkanı Julian Lewis, daha önce bu konudaki yasal boşluğun doldurulması çağrısında bulunmuştu. Eski Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Crispin Blunt, eski SAS üyesi David Davis, eski ISC Başkanı Malcolm Rifkind ve eski Başsavcı Dominic Grieve gibi yetkililer de, UKSF'nin şeffaflaştırılması konusunda çağrıda bulunmuştur.
Öte yandan, UKSF'ye ilişkin yasal denetim hamlesi, Afganistan savaşında 'görevi kötüye kullanma' iddialarıyla 2022'de gündeme gelmişti.
Yargıç Haddon-Cave liderliğindeki soruşturma, tutuklulara yönelik yasa dışı öldürme ve kötü muamele iddialarını araştırmayı ve gelecekteki çatışmalarda benzer olayların önlenmesi için önlemler önermeyi amaçlıyor.
AOAV İcra Direktörü Dr Iain Overton da, raporla ilgili şu açıklamalarda bulundu:
"İngiltere Özel Kuvvetlerinin son on yılda çok sayıda ülkede yaygın olarak konuşlandırılması, şeffaflık ve demokratik gözetim konusunda ciddi endişeler uyandırıyor. Bu misyonlar için parlamento onayının ve geriye dönük incelemelerin olmaması derinden rahatsız edici. Suikastlar ve iddia edilen örtbaslar da dahil olmak üzere tartışmalar, daha fazla şeffaflık ve hesap verebilirliğe yönelik acil ihtiyacın altını çiziyor.
İngiliz Özel Kuvvetleri'nin Afganistan'daki suiistimaline ilişkin devam eden kamu soruşturması, adaletin sağlanması ve gelecekteki olayların önlenmesi yönünde çok önemli bir adım. Şeffaflığı, gözetimi ve insan haklarının korunmasını vurgulayarak Özel Kuvvetlerin rolüne ve operasyonlarına değinmenin tam zamanı.”