Hollandalı araştırmacılar, çağımızın yaygın hastalıkları arasında yer alan obeziteye ilişkin beslenmeye ve düzenli egzersiz yapma gibi faktörlerin etkileri hemen hemen herkes tarafından bilinse de yaşanılan çevrenin obezite üzerinde ne gibi etkiler yarattığı konusundaki belirsizliği mercek altına aldı.
Roterdam Tıp Merkezi Üniversitesi'nden bilim insanlarının İrlanda'da düzenlenen Avrupa Obezite Kongresi'nde sunumunu yaptıkları araştırmada obeziteden muzdarip 122 kişi incelendi. Katılımcıların yüzde 74'ü Vücut Kitle Endeksi (BMI) ortalama 39 olan kadınlardan seçildi. Katılımcılara aralarında beslenme danışmanlığı, egzersiz, ve bilişsel davranışçı terapinin de aralarında bulunduğu çeşitli konularda destek sağlandı. 18 aylık süre sonunda araştırmacılar, katılımcıların kilosu ve bel ölçüsü verilerini karşılaştırdı.
Programa dahil olmadan önce katılımcılara yöneltilen sorular arasında, yaşadıkları çevreye ilişkin sorular yer aldı. Yaşanan çevreye ilişkin sorularda mahalle güvenliği, çekiciliği, sosyal uyumunun yanı sıra marketlere ve spor merkezlerine erişilebilirliği olmak üzere 5 faktör esas alındı.
Güvenlik konusunda suç işlenme endişesi, sözlü ya da fiziksel saldırılar, yolda yürürken rahat hissetme, yoğun trafiğin bulunduğu bölgelerde bisiklet sürebilme, akşam ve gece saatlerinde sokak ışıklandırmalarının bulunması gibi özellikler incelendi.
Sosyal uyum konusunda ise katılımcıların mahallede kendilerini yalnız hissedip hissetmediği, komşularıyla ne derece etkileşimde bulundukları ve birbirlerine yardım etmeye ne ölçüde istekli oldukları gibi sorular yöneltildi.
Güvenli mahallede oturanlar daha fazla kilo verdi
Araştırma sonuçlarında, mahalle güvenliğinde kaydedilen 1 puanlık artışın ilk 10 haftada yüzde 1.3 daha fazla kilo verme arasında ilişki olduğu görüldü. Uzun vadede ise güvenliğin kilo üzerinde ortalama yüzde 3.2, bel ölçüsünün azalmasında ise yüzde 2.6 etkili olduğu belirtildi.
Bilim insanları katılımcıların kilo, boy ve bel ölçülerini ilk olarak programın başında, daha sonra 10. hafta bitiminde ve programın sona erdiği 18 ay sonunda kayıt altına aldı. Sonuçlara göre güvenli mahallede oturan katılımcıların hem ilk 10 hafta sonunda hem de 18 ay bitiminde çok daha fazla kilo kaybettiği ve bel ölçülerinin azaldığı görüldü.
Elde ettikleri verileri değerlendiren Rotterdam Tıp Merkezi Üniversitesi'nden Boelle Brouwer, “Mahalle güvenliğinin önemli olmasının birkaç muhtemel nedeni olabilir. İnsanlar kendilerini güvende hissetmezlerse dışarı çıkmaya daha az istekli olabiliyor ve bu da daha az fiziksel aktivite yapmalarına neden oluyor" dedi.
Brouwer, bir diğer muhtemel faktörü ise şu sözlerle açıkladı:
"İnsanların güvensizlik hissetmesi, sağlıksız yeme davranışına ve kilo alımına katkıda bulunabilecek stres düzeylerini artırıyor olabilir. Mahalle güvenliğinin diğer faktörlerle ilişkili olduğunu da göz ardı edemeyiz. Mesela, tespit ettiğimiz ilişki için önemli olabilecek yoksulluk gibi.”
Araştırmacı, verileri şöyle değerlendirdi:
"Elde ettiğimiz sonuçlar gösteriyor ki, yaşadığınız yerde güvenliksiz hissediyorsanız, bu durum beslenme ve egzersiz gibi çeşitli hayat tarzı değişikliklerine vereceğiniz başarılı bir kilo kaybı süreci elde etme şansınızı azaltabilir. Mahalle güvenliğinin kilo ve bel ölçüsünü nasıl etkilediğini ve güvenlik duygusunun barınma, stres veya yoksulluk gibi diğer faktörlerle bağlantılı olup olmadığını anlayabilmek için daha fazla araştırmaya ihtiyacımız var."