Bulgu Araştırma'nın kurucusu sosyolog Semih Turan, birinci turda ‘güvercin’ kampanya yürüten Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun şahinleşen söylemini Radyo Sputnik’te Atilla Güner’le Akşam Postası’na yorumladı.
Turan, "Millet İttifakı’nın seçimin ilk turundaki kampanya kodları daha çok bahar, umut gibi daha pozitifti ki halkın içinde bulunduğu durum umutsuzluk ve mutsuzluktu ve bunu giderici reçeteler öne sürmekti ama görüldü ki Cumhur İttifakı’nın kampanyada kullandığı kodlar seçmende karşılık bulmuş olarak gözüküyor. Özellikle beka, terör, yerli ve milli. Kılıçdaroğlu aslında farklı şeyler söylemedi, daha önce söylediğini daha sert bir üslupla, daha kararlı olarak söyledi. Cumhur İttifakı, korku dilini kullanıyordu, Millet İttifakı da daha çok pozitif bir dil kullanıyordu ama hep söylenen bir şey vardı Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı olursa şöyle olacak böyle olacak diye… Kılıçdaroğlu da mevcut iktidar devam ederse sizi neler bekleyecek diye seçmenini bir miktar uyandırma yaptı diyebiliriz" dedi.
'Sıfır-sıfır'
Geçmişte ekonomi temelli vaatlerin olduğunu ama halihazırda seçimlere sıfır-sıfır gidildiğini kaydeden Turan, "Geçmişte ekonomik temelli vaatler ve söylemler vardı ama şu anda hep söylenen seçimlere sıfır-sıfır gidiyoruz diye ve yüzde 50’nin üzerinde Cumhurbaşkanına oy vermeyen bir seçmen var deniliyor. Bu seçmene doların ya da ekmeğin fiyatıyla ilgili bir şeyler söylemekle beraber yaşam biçimleri anlamında da HÜDA PAR ile bağlantılı olarak zikredilen Hizbullah’tan çıkarak yaşam biçimimizin tehlike altında olduğunu ve iktidar devam ettiği boyunca bu tehlikenin ağırlaşarak devam edeceği vurguluyor. Seçmeni ayağa kaldırmak için söylenen belki de korku dili ama belki de başka çare kalmadı" ifadelerini kullandı.
Seçmen profili
Millet İttifakı'nın seküler yaşam biçiminin tehdit altında olduğunu söyleyerek kümelenme sağlamaya çalıştığını dile getiren Turan, şunları kaydetti: "Genel seçmen profiline baktığımız zaman Türkiye’de çoğunlukla seküler yaşam tarzını benimsemiş bir çoğunluk söz konusu. Seküler yaşam biçimi tehdit altında diye söyleyerek bir kümelenme sağlanmaya çalışılıyor. Türkiye’de seçmen kodlarına baktığımız zaman milliyetçi öğeler ön plana çıkıyor. Kendini milliyetçi olarak tanımlayan partilerin oylarına baktığımız zaman artışı görebiliyoruz ama aynı zamanda MHP, İYİ Parti, Zafer Partisi ve Sinan Oğan’ı tercih eden seçmenlerin milliyetçi muhafazakar olanı da var ama milliyetçi seküler olan seçmen de oldukça fazla. Hitap ettiği kesim o ve o kesimden oy devşirmeye, daha çok oy almaya çalışıyor. Bu dil yerine ne kadar ulaşır ileriki zamanda göreceğiz ama kullanılabilecek birtakım materyallerle bu konunun daha da pekiştirileceğini düşünüyorum."