Üst düzey kaynakların ifadelerine dayandırılan haberde, “İttifakın 31 üyesi arasında, Kiev’in çağrılarına rağmen, NATO’nun 11-12 Temmuz’daki toplantıda, Ukrayna’ya resmi katılım daveti göndermemesi yönünde fikir birliği var” ifadesine yer verildi.
Yazıda, “Doğu Avrupa ülkeleri, Ukrayna’nın katılımının tarihine ilişkin potansiyel taahhütler dahil bu hedefe yönelik somut adımlar için bastırırken ABD ve bazı Batı Avrupa ülkeleri daha küçük adımların atılmasından yana. Bu adımlar arasında, NATO ve Ukrayna arasında bir organın kurulması şeklindeki bürokratik yenileme veya NATO’nun Ukrayna savunma sektörüne teknik desteğini daha da genişletmesi kararı olabilir” dendi.
Baltık ülkelerin, NATO’nun Ukrayna’ya ittifaka katılma daveti göndermesini ve bu yönde takvimi ve şartları belirleme sürecini başlatmasını teklif ettiği bildirildi. Çekya Dışişleri Bakanı Jan Lipavsky de Ukrayna’ya, “NATO’ya giden güncel yolun gösterilmesinden” yana olduğu kaydedildi.
ABD ve Batı Avrupa’daki müttefiklerinin ise “Daha yavaş veya temkinli yaklaşım” sergilenmesinden yanalar.
ABD’li yetkililerin sözlerine göre de Başkan Joe Biden’in idaresi, Ukrayna’ya hazırlandığı büyük taarruz hazırlıkları çerçevesinde sağlanan aralıksız desteğin NATO üyeleri için bir öncelik haline gelmesinde ısrar ediyor.
ABD’nin, Ukrayna’nın NATO üyeliğinin ve potansiyel güvenlik garantisinin gelecekteki çözüm kapsamında ele alınması gerektiğini savunduğu aktarıldı.
Bir ABD’li yetkili, “Bu aşamada dikkatimizi, pratik desteğe ve Ukrayna'ya sağladığımız askeri yardımı en iyi şekilde nasıl sürdürebileceğimize odaklamalıyız” ifadesini kullandı. Yetkilinin görüşüne göre, İttifak güvenlik alanında Kiev’i destekleme yeteneğini garanti edemezse NATO ile Ukrayna arasındaki ilişkiler büyük önem taşımayacak.
Bazı ülkeler, Ukrayna’nın NATO’ya katılımının otomatik olarak 5. maddenin devreye girmesi anlamına geleceğini düşünüyor. Haberde, bunun “ittifakı dünyanın en büyük nükleer gücüyle büyük bir çatışmaya sürükleyeceği” kaydediliyor.
Bir Doğu Avrupa ülkesinden bir yetkilinin sözlerine göre, “Almanya, Fransa ve ABD arasında bir nevi pingpong oynanıyor”. Kaynak, “Bu ülkelerin her birinin temsilcileri, en ciddi endişelerin diğer ikisinde olduğunu dile getiriyor” diye anlattı.
NATO üyelerinin Ukrayna’nın üyeliğine ilişkin fikir ayrılığını aşmaya çalıştığı kaydedilen haberde, son zamanlarda bu konudaki müzakerelerin etkinleştiği ifade edildi. NATO ülkelerinin, “Ukrayna’nın üyeliği yolundaki yeni adımları belirlemek için istişareler yaptığı” belirtilen yazıda, müttefik ülkelerin ayrıca Ukrayna’nın ittifaka katılım tarihiyle ilgili de ortak duruş geliştirmeye çalıştığı aktarıldı.
Bir İngiliz diplomat, The Washington Post’a açıklamasında, NATO ülkelerinin zirve öncesinde, “birliğini ve Ukrayna’ya büyük desteği, açık kapı politikasını sergileyecek ve bazı üyelerin endişelerine saygı duyulması şartıyla Ukrayna’nın üyeliğiyle ilgili ilerlemeyi gösterecek” anlaşmalara varmaya çalıştığını söyledi.
Ukrayna’nın NATO Daimi Temsilcisi Natalia Galibarenko, Vilnius Zirvesi’nin, Ukrayna’nın ittifaktaki geleceğiyle ilgili karar olmadan tarihi olmayacağını söyledi. Ukrayna’nın üyelik yolunun ve hareket algoritmasının belirlenmesi gerektiği savunan Galibarenko, NATO’nun kapısının açık olduğu yönündeki sözlerinin tekrarlanmasının yeterli olmadığını kaydetti.